Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi öğrenci, öğretmen ve velisiyle birlikte Milli Eğitim Bakanlığı'na yürüdü

Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi okulların ticarileştirmesine, öğretmenlerin güvencesizleştirilmesine ve eğitimin gericileştirilmesine karşı topladıkları binlerce imzayı dün (11 Ocak) Milli eğitim Bakanlığı'na teslim etti.

Eğitim Hakkı Meclisi, saat 15:30'da Yüksel Caddesi'nde bir araya geldi. “Irkçı, gerici, piyasacı değil, parasız, eşit, bilimsel eğitim” pankartının ardında toplanan Eğitim Hakkı Meclisi üyeleri buradan Milli Eğitim Bakanlığı'na doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüşe; TÖB-DER Genel Başkan Yardımcısı İsmet Yalçınkaya, Eğitim Sen Genel Sekreteri Mehmet Bozgeyik ve Basın-Yayın Sekreteri Serpil Açıl Özer, ÖV-DER Genel Başkanı Enver Önder, Eğit-Der Başkanı Mustafa Demir ve Yöneticisi Muzaffer Yalçın, KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Tuğrul Culfa, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Fevzi Gümüş ve Genel Sekreteri Kelime Ata, Dikmen Barınma Hakkı Bürosundan Tarık Çalışkan ve Mamak Barınma Hakkı Bürosu temsilcileri katıldı.

Yürüyüş boyunca “Eğitim haktır satılamaz”, “Paralı eğitim istemiyoruz”, “Zorunlu din dersleri kaldırılsın” gibi sloganlar atılırken bir yandan da Eğitim Hakkı Meclisinin taleplerini dile getiren dövizler taşındı.

Yapılan yürüyüşün ardından Milli Eğitim Bakanlığı önüne gelen Eğitim Hakkı Meclisi üyelerinden 5 kişilik bir heyet imzaları bakanlığa teslim etti. İmzaların bakanlığa teslim edilmesinin ardından Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi adına açıklama yapan Halkevleri MYK üyesi Hamide Yiğit; eğitime ayrılan paranın gittikçe azaldığını belirterek öğrencilerden değişik kalemlerde para toplandığını söyledi.

Eğitim metaya dönüştürüldü
Eğitimin özelleştirme politikalarıyla bir hak olmaktan çıktığına değinen Yiğit eğitimin ; alınıp satılan ve parası olanın yaralandığı bir metaya dönüştürüldüğüne dikkat çekti. AKP iktidarının diğer haklara olduğu gibi eğitim hakkına da saldırdığını belirten Yiğit AKP’nin bütün icraatlarının eğitim hakkına darbeler indirmekle ibaret olduğunu söyledi.

Milli Eğitim Bakanlığını uyardıklarını belirten Yiğit bunun içinde; okullarda para toplanmasının yasaklanmasını, yeterli sayıda kadrolu memur ve hizmetli atanmasını, tüm öğretmenlerin kadrolu, iş güvenceli bir statüye kavuşturulmasını, öğretmen yetiştiren kurumlardan mezun tüm öğretmen adaylarının sınavsız-koşulsuz kadrolu atanmalarını, eğitime bütçenin arttırılmasını ve eğitimin içeriğinin bilimsel ölçütlere kavuşturulmasını istedi.

Çocuklarımız bizim geleceğimizdir
Çocukların geleceğinin karartılamması gerektiğini belirten Yiğit “Özgür düşünen, yaratıcı ve özgüvenli bireyler demek, ülkenin güvencesi demektir. Bütün bireylerin laik, bilimsel, anadilinde eğitim hakkı vardır. Irkçı, gerici, asimilasyoncu eğitim istemiyoruz; Zaten her yıl zorunlu okutulan Din derslerini arttırmak yerine. Bireyi özgürleştiren Felsefe derslerinin sayısının arttırılmasını, zorunlu din derslerinin kaldırılmasını istiyoruz.” dedi.