Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği’nin (TMMOB) çağrısıyla yaklaşık 30 bin kişi Ankara’da bir araya geldi. “İnsanca bir yaşam için eşit, özgür ve demokratik bir Türkiye” isteyenler sabah saatlerinde Gar’da buluştu. Emek ve meslek örgütlerinin yanı sıra demokratik kitle örgütleri, siyasi partiler ve gençlik örgütlerinin de yoğun bir katılım gerçekleştirdiği miting Sıhhiye Meydanı’nda yapıldı.
Mitingde öne çıkanlar
Mitingde iki temel mücadele gündemi ve talebi öne çıktı. Başta kıdem tazminatı olmak üzere emekçilerin kazanılmış haklarının gasp edilemesine karşı tepkiler alandaki gurupların temel gündemiydi. Kürt illerinden yoğun katılımla beraber AKP'nin Kürt hareketine dönük operasyonlarına ve savaş politikasına karşı barış talebi de alana damgasını vuran diğer gündemdi.
Doğanın metalaştırılması ve yok edilmesine karşı verilen mücadele yerel direnişlerin mütevazi kortejleri ile alana taşınırken KESK'ten TMMOB'a kadar yürüyüş kolunda yer alan her bir kortejde bu soruna ilişkin slogan ve dövizler olduğu göze çarptı.
Kadına yönelik şiddet sorunu giderek derinleşirken mitingde bu konuya dair özgün talep, slogan ve dövizler sınırlıydı. Sosyalist Kadın Meclisleri taşıdıkları temsili tabutla kadın cinayetlerine dikkat çektikleri kortejleri ile Halkevci Kadınlar ise "Tüm kadınlara sosyal güvece pankartı arkasında oluşturdukları kortejlerle alanın özgün kadın kartejlerini oluşturdular.
Bu ortak vurgular dışında mitinge katılan grupların talepleri, gündem ve sloganları parçalı bir görünüm ortaya çıkarttı. AKP politikalarına karşı tepki alanın ortak vurgusuydu.
Emekçiler sonuna kadar direnecek
Mitingde ilk sözü DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün aldı. Görgün, AKP’nin anti demokratik uygulamalarının giderek arttığını ve bu uygulamalara karşı çıkanların giderek daha fazla şiddetle cezalandırılmaya çalışıldığını ifade etti. AKP’nin, işçilerin kıdem tazminatı hakkına göz diktiğini belirten Görgün, özel istihdam büroları, bölgesel asgari ücret gibi emeğe yönelik saldırıların da yolda olduğunu söyledi. Görgün, işçilerin AKP’nin emeğe yönelik saldırılarına karşı sonuna kadar mücadele edeceklerini söyledi. DİSK, 4 Ekim’de TBMM önünde gerçekleştirdiği bir eylemle kıdem tazminatına yönelik bir saldırı durumunda üretimden gelen güçlerini kullanacaklarını duyurmuştu.
Grev hakkımızı kullanmamıza kimse engel olamayacak
KESK Genel Başkanı Lami Özgen, AKP’nin kamu emekçilerine ve işçilere grevsiz toplu sözleşmesiz sahte sendika yasasını dayatmaya çalıştığını, üstelik işçilerin mücadele ederek kazandıkları kıdem tazminatı haklarını da gasp etmeye çalıştığını belirtti. Özgen, KCK operasyonlarıyla 3 binden fazla Kürt siyasetçisinin tutuklanmasını, eğitim hakkı mücadelesi veren öğrencilerin tutuklandığını, HES’lere karşı doğayı savunan Metin Lokumcu’nun öldürüldüğünü, suyuna, deresine ve yaşamına sahip çıkanların polis copu ve panzeriyle karşı karşıya kaldığını dile getirdi. Kürtlere yönelik operasyonların arttığını belirten Özgen, kadına yönelik şiddet sorunun derinleştiğini vurguladı. AKP’nin Kürecik’te füze kalkanı kurmaya çalıştığının altını çizen Özgen, Alevilerin eşit yurttaşlık talebinin de görmezden gelindiğini belirtti. AKP’nin tüm bu saldırılarına karşı mücadele edeceklerini söyleyen Özgen, kamu emekçilerine yönelik sahte sendika yasası dayamasına ve kamu emekçilerine yönelik saldırılara karşı grev haklarını kullanmalarına kimsenin engel olamayacağını ifade etti.
AKP’nin yanlış sağlık politikalarına karşı mücadele edeceğiz
Özgen’in ardından TTB Merkez Konsey Başkanı Eriş Bilaloğlu söz aldı. Bilaloğlu, AKP’nin sağlıktaki dönüşümü tamamlamaya çalıştığını belirtti. Türkiye’de 600 bin sağlık emekçisi bulunduğunun altını çizen Bilaloğlu, ‘dönüşüm’ diye yola çıkan AKP’nin sağlığı paralı hale getirirken sağlıkçıları da güvencesiz çalıştırmaya mahkum ettiğini sözlerine ekledi. Bilaloğlu, AKP’nin yanlış sağlık politikalarına karşı mücadele edeceklerini söyledi.
Mitingden notlar
İşçiler kıdem tazminatını bırakmayacak
AKP’nin kıdem tazminatına yönelik saldırılarına karşı bölgesel eylemler gerçekleştiren DİSK, “Kıdem tazminatımıza dokundurtmayacağız” talebini Ankara sokaklarına taşıdı. Taşeronlaştırmaya ve güvencesizleştirmeye karşı sloganların da sıkça atıldığı DİSK kortejinde Genel-İş, Nakliyat-İş, Birleşik Metal-İş ve Devrimci Sağlık-İş sendikaları geniş yer tuttu. Dev Sağlık-İş miting alanında Balcalı Hastanesi’nde taşerona karşı çıktığı için “ihaleye fesat karıştırmak” gerekçesiyle 27 yıl hapisleri istenen işçiler ile ilgili bir pankart da astı.
Direnişler renk kattı
İzmir’de kıdem tazminatlarını almak için mücadele eden deri işçileri, Konya Birnak ambarında direnerek işlerine geri dönen Nakliyat-İş üyesi işçiler, Maltepe Belediyesi’nde direnen Genel-İş üyesi taşeron belediye işçileri, mahkeme tarafından kapatılan Genç-Sen üyesi öğrenciler, Samsun Gazi Devlet Hastanesi’nde 235 gündür direnen Dev Sağlık-İş üyesi taşeron sağlık işçileri ve Türkiye’nin çeşitli yerlerinde direnişlerini sürdüren Birleşik Metal-İş üyesi işçiler DİSK kortejlerine coşku kattı.
Kamu emekçisi kitlesel katıldı
Mitingde en kitlesel katılımı Eğitim-Sen gerçekleştirdi. Yaklaşık 10 bin eğitim emekçisi, kanun hükmünde kararnameler ile eğitim alanında yapılan dönüşümlere karşı parasız, bilimsel, anadilde eğitim talebini yükseltti. AKP’nin Kürt politikasındaki saldırgan tutumu başta Kürt illerinden gelen kamu emekçileri olmak üzere mitinge katılanlar tarafından protesto edildi. KESK kortejinde Kürt illerinden gelen emekçiler Demokratik Emek Platformu pankartı arkasında yürüdü. Bu pankart arkasında Kürt illerinde KCK operasyonları kapsamında tutuklanan sendika yönetici ve üyelerinin fotoğraflarını taşıdılar.
Öğretmenler isyanda
81 ilden gelen ataması yapılmayan, sözleşmeli ve ücretli öğretmenlerin kortejleri kitleselliği, coşkusu ve renkliliği ile dikkat çekti. 55 bin atama sözü verip 11 bin atama yapan, ardından da özür dileyen Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’e tepkinin büyük olduğu kortejde 300 bin atama, kadro ve insanca yaşam talebi öne çıktı.
Mühendis, mimar ve şehir plancıları örgütüne sahip çıktı
AKP’nin çıkardığı kanun hükmünde kararname ile etkisiz kılınan ve bakanlık bünyesine alınmaya çalışılan TMMOB da mitinge yoğun bir katılım gösterdi. Genç mühendis, mimar ve şehir plancılarının ağırlıkta olduğu kortejler arasında Makine Mühendisleri Odası kitleselliği, Genç İMO da coşkusuyla eyleme renk kattı. TMMOB kortejlerinde AKP’nin anti-demokratik uygulamalarına karşı tepkinin yanı sıra HES karşıtı sloganlar ve dövizler de büyük yer kapladı.
TTB ve Türk-İş bünyesindeki Sendikal Güç Birliği Platformu sınırlı sayıda bir katılım gösterdi.
Eşkıyalar da Ankara’daydı
Ülkenin dört bir yanında yaşam, doğa ve su hakkına sahip çıkanlar da mitingde yerini aldı. Derelerin Kardeşliği Platformu, Fındıklı Derelerini Koruma Platformu, Yeşil Gerze Platformu, Çanakkale Çevre Hakkı Meclisi ve Karadeniz İsyandadır Platformu’nun bulunduğu kortejler, diğer kortejlerden yoğun alkış aldı. DEKAP üyeleri “Gelsene gelsene Tayyip Hopa’ya gelsene”, “Hopa’dan Gerze’ye eşkıyalar her yerde” sloganlarını attı.
Kürecikliler füze kalkanı istemiyor
Mitinge, AKP'nin İsrail'i olası İran saldırısından korumak için füze kalkanı yapmaya çalıştığı Kürecik halkı da katıldı. AKP'nin Türkiye halklarını savaşa sürüklediğini belirten Kürecikliler füze kalkanına ve emperyalist projelere karşı olduklarını haykırdı.
Demokratik kitle örgütleri ve siyasi partilerin de yer aldığı mitingde ÖDP, Gençlik Muhalefeti, TKP ve Halkevleri kitlesel katılımıyla dikkat çekti. Mitinge BDP, DİP, DSİP, EDP, EHP, EMEP, ESP, SGD, HKP, SDP, SP, Dev-Lis, Öğrenci Kolektifleri, Liseli Genç Umut, ÇHD, PSAKD, DHF, DGH, Söz Dergisi, Emek ve Özgürlük Cephesi, TÖP, ÖGP, Halk Cephesi, Alınteri, BDSP, Kızıl Hareket, ODAK, SDH, Özgür Sağlık Öğrencileri, Ankara Anarşi İnisiyatifi, Kaldıraç, ÖEP, Aka-Der, Barış İnisiyatifleri, Çağrı, DDSB, Mücadele Birliği, Devrimci Proletarya ve Devrimci Sosyalist Birlik katıldı.
Sendika.Org