Beyoğlu’nda bulunan Cercle D’orient binasının etrafına iskelelerin kurulması üzerine Emek Sineması’na sahip çıkanlar tarihi bina önünde bir eylem gerçekleştirdi. Yüzlerce kişi, Emek Sineması’nın AVM olmasına izin vermeyeceklerini söyleyerek yerinde ve olduğu gibi restorasyon istedi
İnci Pastanesi ve yanındaki dükkanların da kapatılmasının ardından İstanbul Beyoğlu’nda İstiklal Caddesi üzerinde bulunan Cercle D’orient binasının etrafına 11 Mart Salı günü iskeleler kuruldu. Bunun üzerine Emek Sineması’na defalarca yaptıkları eylemlerle sahip çıkanlar tarihi bina önünde 16 Mart Cuma günü bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
İstanbul Halkevi’nin de destek verdiği açıklamaya AKP’nin piyasacı-gerici kentsel yağmasına karşı çıkan ve Emek Sineması’na sahip çıkan yüzlerce kişi katıldı. Eylemde, Emek Sineması’nın yerinde ve olduğu gibi restore edilmesi istendi. Emek Sineması’nın kamusal yarar gereği ticari olmayan, bağımsız bir sinematek/kültür merkezi olarak düzenlenmesi talep edilirken, aynı ilkeleri paylaşan sinemacıların ve kurumların kullanımına açılması gerektiği vurgulandı.
Eylemde sık sık “Emek bizim İstanbul bizim”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam”, “Demirören yıkılsın Tayyip altında kalsın” sloganları atıldı.
“Emek Sineması’nı yıkmıyoruz, taşıyoruz” safsatasını yemiyoruz
Kamer İnşaat tarafından yürütülen yıkım projesini protesto etmek için yapılan basın açıklamasını Fırat Yücel okudu. Yücel, İstiklal Caddesi’nde yaşanan dönüşümü ve bu iskelelerin de bunun parçası olduğunu şu sözlerle ifade etti: “11 Mart Pazartesi akşamı, içinde geçen aylarda hukuksuz bir biçimde tahliye edilen İnci Pastanesi’nin de bulunduğu, Cercle D’orient binasına inşaat iskeleleri kuruldu. Hepimiz biliyoruz ki bu iskeleler, iddia edildiği gibi restorasyon sürecini değil, Emek Sineması’nı da içerisine alan AVM projesini başlatan ve hep korkulan o ilk kazma. İstiklal Caddesi üzerinde her gün yeni bir bina satılıyor, iskele ve ahşap panellerle kaplanarak ‘yenileniyor’. Bu ahşap perdelerin arkasından en son Demirören AVM kazuleti çıktığı için, bizler üç yıldır yürüttüğümüz mücadeleye rağmen başlatılan bu müdahalenin ne anlama geldiğini çok iyi biliyoruz. Beyoğlu Belediyesi’nin verdiği ruhsata karşı çıkıyor, yeni Kültür ve Turizm Bakanı’nın selefinden devraldığı ‘Emek Sineması’nı yıkmıyoruz, taşıyoruz’ safsatasını yemiyor ve bir kez daha tekrar ediyoruz: haksız ve hukuksuz bir şekilde sermayeye devredilen Emek Sineması ve Cercle D’orient binası Sosyal Güvenlik Kurumu’na, yani kamuya, yani bizlere aittir! Bu alan üzerindeki her türlü kullanım hakkı kamunundur ve kolektiftir. Nazarımızda meşru ve esas olan devlet kurumlarının ve şirketlerin çıkarları değil, kamunun yararı ve kararıdır” dedi.
Projenin kamuoyu nezdinde bir meşruiyeti yoktur
Yücel projenin kültürel ve tarihi mirasın yıkımı kadar, kamuoyu iradesinin de ihalili olduğunu belirterek, “Türkiye‘nin de imzacısı olduğu evrensel kültürel miras ve mimari koruma kurallarına, Venedik Tüzüğü’ne, Quebec bildirgesine ve Avrupa mimari mirasının korunmasına ilişkin sözleşmeye aykırıdır; dolayısı ile hukuki değildir. Fakat daha önemlisi 3 yıl boyunca devem eden mücadelenin de gösterdiği gibi kamuoyu nezninde bir meşrutiyeti yoktur” dedi.
“Emek’i yıkıma terk etmiyoruz! Kültür ve Turizm Bakanlığı, Yenileme ve Anıtlar Kurulu, Sosyal Güvenlik Kurumu, Beyoğlu Belediyesi, Büyükşehir Belediyesinden hesap sormaya devam ediyoruz. Talebimizde ısrarcıyız: Kamer İnşaat’ın yürütmekte olduğu proje ivedilikle durdurulmalı, Emek Sineması yerinde ve olduğu gibi restore edilmelidir” sözleriyle açıklama sona erdi.