Daha önce büyük servis araçlarının yetersiz olduğunu söyleyen veliler, var olan büyük araçlarında alınmasıyla birkez daha çocuklarını okula göndermeyerek tepki gösterdiler
22 Mart tarihinde daha önce görüştüğümüz veliler büyük servislerin az olduğu ve otobüslerin öğretmensiz, hostessiz olduğu ve çocuklarının can güvenliğinin olmadığından dolayı çocuklarını okula göndermeyerek tepki göstermişti. Bugün (25 Mar) tyeniden okulun önüne giden veli ve öğrenciler daha önce var olan büyük servis araçlarının da kalktığını görünce tepkilerini daha da arttırdı. Çocukların servislerde sıkışarak oturduğunu, emniyet kemeri takılmaması bir yana çocukların ayakta gittiğini, bir öğrencinin de daha önce otobüsün fren yapması sonucu düşerek yaralandığını söyleyen veliler, Rıfat Ilgaz İÖO Müdür Yardımcısı Armağan Demir'i servis araçlarının önünde görünce sorunlarını yeniden dile getirdiler.
'Bu işlerde torpil var. Bu işe Valilik bakıyor, bizim elimizde değil'
Rıfat Ilgaz İÖO Müdür Yardımcısı Armağan Demir velilerin soruları üzerine her şeyin torpilli olduğunu, araya birilerinin girdiğini ve ihalenin bu yolla verildiğini söyledi. Demir, sözlerini şöyle sürdürdü.
‘’Geldi (şirket yetkilisi), dedim ki 'Büyük arabadan verin. Akşam karanlıktır, inişler çıkışlar, küçük çocuklar sorun yaşamasın.' O zaman 2 araba verdi, gene bir şey diyemedim. Temelinde ben bunu sizler için yaptım, sonra esas ihaleye çıktı ya ihaleye çıktıktan sonra Valilik yapmış, bizimle hiç ilgisi yok. Vali beni çağırırsa ben zaten ona derdim 'Bize 12 tane büyük araba lazım. 8 tanesi iki ve üçe 4 tanesi de sekizinci sınıflarıma lazım.' Ben sekizleri de zapt etmekte zorlanıyorum. Orada oturmuş, anlaşmış buraya geldi; esas işi resmi almış ya adam, elinde 22 sayfa sözleşmesi var. Dedi 'Ben büyük arabaları kaldırıyorum. Kontratımda yok.' Ben de 'Sen bilirsin ihaleyi alan sensin' dedim.’’
Bir velinin küçük arabaların 40 lira, büyük arabaların da 90 liraya gittiğini; arada 10 lira kar yapmak için büyük arabalarının kalktığını söylemesi üzerine müdür yardımcısı Armağan Demir, ‘’Valiliğin kontratını göstereyim vali ne yazmış oraya? '1677 öğrenciyi taşıyacak, 27'lik araba istiyorum' demiş. Buradan gitti ya veliler valiliğe (kaymakamlık) kadar, yemin ediyorum vali ,vali dediysem bakanı yani yardımcısı, kontrat neyse o uygulanacak. Hasan Dervişçi hatta buraya 8 arabayı geri çağırdı, vali devreye girince tekrar göndermek zorunda kaldık. Nuri Bey buraya geldi. Benim müdürüm kan ter içinde, yukardan ilden vali yardımcısı aramış burayı, ta oralara ulaşmış bu iş, haberciler gelmiş. 'Kontratta ne yazıyorsa sözleşmede onun dışına çıkılmayacak' diyor. Ne yapabilirim? Gel okula ne benim imzam var ne okul müdürünün imzası var ne de ilçe milli eğitimin imzası var bu işte. İl Özel İdare ve Valilik'in imzası var. Bu işten ben de bıktım siz de bıktınız. Ben kendimi rahatlatacak iş yapıyorum, başkası devreye giriyor yukardan. Keşke büyük arabalar olsa’’dedi.
Ayrıca okulda derslerin saat 12:30'da başlamasına rağmen yaklaşık 100 çocuk servis yetersizliğinden saat 13:00'a kadar ilk grubu bırakan servislerin geri gelmesini bekledi.
Bu olanlara iyice sinirlenen veliler, çocuklarını okula göndermeyip 28 Mart'ta Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisleri'nin yapacağı "4+4+4′ün birinci yılında öğrenciler, veliler, öğretmenler sokağa!" eylemine katılıp İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne gitme kararı aldı.
