Entil-Hapalki, Süsler, Pınar Süt, Topkapı Plastik, Otosan fabrikalarından zorla ve kriz bahanesiyle işten çıkartılan işçiler haklarını aramak için dün(01.02.2009) Eskişehir sokaklarındaydı. Hamamyolu’nda bir araya gelen işçiler burayı hak meydanına çevirdiler. Başlangıçta 30 kadar olan işçiler halkın desteğini de alarak 200 kişilik bir kürsü kurdular. İşten atılan işçiler, işten atılan işçilerin eşleri, babaları, anneleri hep beraber sorunlarını dillendirdiler.
Kriz bahanesiyle işten atılan işsiz işçileradına Süleyman Yamak bir basın açıklaması okudu. Basın açıklamasında işsizler Başbakan R. Tayyip Erdoğan’a seslendiler. Yamak; “Başbakan senin hiç işsiz kalıp kiranı faturanı ödeyemediğin oldu mu? Senin hiç işsiz kalıp akşam eve ekmek götüremediğin çocuklarının karşısına boynu bükük çıktığın oldu mu? Senin hiç çocuklarına harçlık vermeden okula gönderdiğin oldu mu? Bizler bunları her gün yaşıyoruz” dedi. Son olarak söz alan halkevleri işçi komisyonu üyesi İlker Köseoğlu “ artık bize cennet hayalleri kurdurarak bu dünyayı bize cehennem edemeyecekler, haklarımızı alana kadar hak meydanlarında olacağız! Biz kimseden sadaka istemiyoruz, alın terimizle kazandığımız parayla geçinebildiğimiz insanca bir yaşam istiyoruz. İşlerimizi geri istiyoruz ve alana kadarda pes etmeyeceğiz.” diyerek katılan herkese teşekkür etti ve başka bir halk kürsüsünde buluşacaklarını söyledi.
Yamak açıklamasında hem işlerine geri dönmek istediklerine hem de temel yaşam ihtiyaçlarına yapılan zamlara vurgu yaptı ve “İşsiz işçiler olarak çıkarıldığımız işlerimize geri dönmek ve asgari düzeyde doğalgaz, elektrik ve su gibi temel yaşam kaynaklarının yerel yönetimler tarafından karşılanmasını bu kentin olanaklarının bu kentte yaşayan yoksul işsiz halka aktarılmasını, rantsal projeler yerine yeni istihdam projelerinin ortaya konulmasını talep ediyoruz” dedi.
Daha sonra işten çıkartılanlar ve çevredeki halk bir bir söz alarak işsizleri desteklediler ve herkes krizden dolayı yaşadıkları mağduriyeti dile getirdiler.
Entil Fabrikası’nda işten atıldım
İlk olarak Özcan Aydın konuştu. “Entil fabrikasından den işten atıldım. Başbakan kenar mahallelerde yoksullara kömür yardımı yapıyor ama bizleri görmezden geliyor. Benim 1 yaşında çocuğum var, eve ekmek götüremiyorum, karım çocuğum evde aç işimi geri istiyorum. Lanet olsun böle devlete lanet olsun böyle patronlara” diyerek sözlerini bitirdi.
Üniversite mezunuyum, lokantada çalışıyorum
Aydın’dan sonra söz alan Selçuk Kurt üniversiteden yeni mezun olduğunu ve bir lokantada saati 1,50 liraya çalıştığını söyledi. “ Benim gibi kafelerde binlerce öğrenci ve mezun var. Biz okullarımızı bitirdiğimiz zaman işsiz kalmak ya da gülünç ücretlere çalışmak istemiyoruz” dedi.
Ardından bir işçi kendilerinin kandırıldığını bu krizin söylendiği gibi bir iki ayda geçecek bir kriz olmadığını ve bu krizi aşmak için birbirlerine destek olmaları gerektiğini söyledi.
Damadım 7 yıldır işsiz
İşçilerin konuşmasından etkilenen emekli öğretmen Nimet Tekin yaşadığı sorunları şöyle anlattı. “Damadım 7 yıldır işsiz, torunumu okutamıyor, torunumun sınıfında Filistin halkı için bir yardım sandığı konulmuş fakat torunum buraya para veremeyeceğini söylemiş. Öğretmeni sen niye para vermiyorsun deyince ‘babam eve ekmek alamıyor, bana harçlık veremiyor buraya nasıl yardım edeyim’ demiş.Bu yüzden benim kızım psikolojik tedavi görüyor ben bu durama nasıl dayanacağım?” dedi.Ardından konuşmaya devam edere ;” TV deki yemek programlarını kınıyorum bizim o yemekleri yeme şansımız yok” dedi ve sözlerini bitirdi.
Yılmaz adında işten atılan bir işçi, faturaları ödeyemediği için evinde elektriğim ve suyun kesik olduğunu söyledi. Ardından “Evde karım ve çocuklarım aç, eve gittiğimde hepsi gözümün içine bakıyorlar. Hani kriz bizi teğet geçecekti bu nasıl teğet geçmek, ben şimdi ne yapayım hırsızlık mı yapayım gasp mı edeyim ben nasıl geçineceğim?”
Kadın işçilerde söz aldı
Funda Tuncel isimli bir genç kadın işçilerin bütün söylediklerine katıldığını ve arkalarında olduğunu söyledi. 13 yıldır çalıştığı tekstil fabrikasında evlilik nedeniyle ayrıldığını söyledi. “ eşim çalışmamı istemiyor ama çalışamam izin verse bile ben yine çalışamam çünkü çalışacak iş yok” dedi. Ayrıca hükümet politikalarını eleştiren Tuncel İMF ile anlaşmalar yapılıyor ama bu anlaşmalardan gelen paralar bizim cebimize girmiyor diyerek tepki gösterdi.
Konuşmaları görüp gelen bir vatandaş yıllardır bizleri din ile milliyetçilik ile Allah ile uyuttuklarını, bizi sürekli şükretmeye mecbur bırakarak daha yoksullaştırdıklarını söyledi.
Patronlar her gece barlarda eğlenmeye devam ediyor
Son olarak söz alan Europen’den işten atılan Ertuğrul Kayacık şunları söyledi. “beni iş yok diye işten çıkardılar, bende geçici olarak barlarda güvenlik olarak çalışmaya başladım. Kriz bahanesiyle beni işten çıkaran patronlarım her gece o barlarda 400 liralık içkiler açtırıp eğlenmelerine devam ediyorlar. Ama benim gibi işten çıkartılan arkadaşlarımın ya kredi kartı borçları var ya da evlerine haciz geldi. Biz çocuklarımıza nasıl gelecek sağlayacağız, onlara ne bırakacağız, soruyorum!” diyerek isyan etti. Ayrıca eşinin çalıştığı iş yerinden cenaze için izin almaya gittiğinde eşinden ölüm raporu istedikleri söyledi ve “ bu adamlar işçiye ne gözüyle bakıyorlar izin almak için illa ölmek mi lazım?” dedi