Eskişehir Halkevleri ve Eskişehir Öğrenci Kolektifleri yaptıkları eylemle Metin Lokumcu’nun katledilmesine ve Türkiye geneli yaşanan saldırıları ve tutuklamaları protesto etti.

5 Mayıs Pazar günü saat 18.00’da Hamamyolu Caddesi Yapı kredi önünde toplanan Halkevciler ve Kolektifçiler “İnadına Sokak İnadına Devrim” sloganıyla yürüyüşe başladılar. Yürüyüş boyunca yapılan konuşmalarda Metin Lokumcu’nun katilinin AKP olduğu ve AKP iktidarının seçimler yaklaştıkça hak mücadelesi verenlere amansız bir şekilde saldırdığı söylendi. Yürüyüşte sık sık “AKP Mezara Halk İktidara”, “Lokumcu’nun Katili Faşist AKP” ve “Katil AKP Hesap verecek sloganları atıldı. Yürüyüş Adalar Migros önüne kadar devam etti. Burada Öğrenci Kolektifleri ve Halkevleri adına basın açıklamaları gerçekleştirildi.

‘Gelin bizi de alın’

Öğrenci Kolektifleri adına basın açıklamasını Murat Dural okudu. Dural açıklamasında

"...Tutukladığı beş genç insanla gençliğin isyanını bastırabileceğini düşünüyor AKP. Ancak tutuklanan koca bir kuşaktır. Tutsak edilen gençliğin isyanıdır. Bu davanın sanığı bu ülkenin gençliğidir. Varsa o kadar gücünüz, isyanımızı hapsedebilecek kadar büyükse hücreleriniz, koca bir gençliği bağlayabilecekse kelepçeleriniz, gelin alın bizi de!

...Siz ki bizim arkadaşlarımızı kapattınız zindanlara; emin olun bütün ülkeyi zindan edeceğiz size.” Dedi.

‘Ölümün, zulümün iktidarı AKP'den hesap soracağız!’

 Eskişehir Halkevleri'nin basın açıklaması Eskişehir Halkevi Şube Başkanı Şahabettin Arpacı gerçekleştirdi. Arpacı açıklamasında

 “Bu yıl Dünya Çevre Günü'nde "Su haktır, satılamaz" pankartına bile tahammül edemeyerek, gaz bombaları, copları, plastik kurşunları ile halka saldıran AKP iktidarının katlettiği Metin öğretmenimizi anarak giriyoruz. Metin öğretmenin bize öğrettiği son ders  "Faşizm " oldu. Çünkü o durduk yere öldürülmedi. O köyünün derelerinde hidroelektrik santral yapılmasına itiraz ettiği için, Karadeniz'in doğasına ve yaşam alanlarına sahip çıktığı için katledildi.

Halkevleri Merkez Yürütme Kurulu üyesi üyesi Dilşad Aktaş polisler tarafından linç edilmek istenmiştir. Tayyip Erdoğan bu kez de çıkıp "kız mıdır kadın mıdır bilemem çıkmış panzere polise saldırıyor, neymiş Hopa'nın hesabını soracakmış" diyerek, kendilerinin gerici ve erkek egemen yüzünü bir kez daha göstermiştir.

AKP iktidarını tehdit eden ve gücünü sokaktan alan halk hareketleri, Tayyip Erdoğan ve şürekasını köşeye sıkıştırdıkça her koldan saldırıya uğruyor. Ankara'da AKP'den hesap sordukları için beş arkadaşımız tutuklanıyor. Ankara'daki tutuklamalarla gençlikten adeta atılan yumurtaların 'intikam'ı alınıyor" dedi.