Eskişehir muhalefeti Şerzan'ın davasında kardeşliğe sahip çıktı

Pa, 17/10/2010 - 01:00
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Şerzan Kurt’u vuran polis Gültekin Şahin’in yargılandığı dava 15 Ekim'de Eskişehir’de görüldü. Adliye dışında bir araya gelen yüzlerce kişi davanın takipçisi olurken, kitleye karşı provokasyon girişimleri oldu.

 Üniversiteli Şerzan Kurt’u vuran polis Gültekin Şahin’in davası dün Eskişehir’de görüldü. Davadan önce Eskişehir, Muğla, İzmir, Ankara gibi illerden gelen çok sayıda kişi eylem düzenledi. Eyleme Şerzan’ın ailesi ve yakınlarının yanı sıra BDP milletvekilleri Akın Birdal, Ayla Akat Ata, Bengi Yıldız, Hamit Geylani, Pervin Buldan ile çok sayıda demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı.

 Eskişehir’de Şerzan’ın davası için oluşturulan platform adına basın açıklamasını Eskişehir Halkevi Yönetim Kurulu Üyesi Gürkan Çelik okudu. Çelik, Uğur Kaymaz davasının da ‘güvenlik’ gerekçesiyle Eskişehir’e taşındığını hatırlatarak, “Eskişehir hangi kirli oyunun parçası yapılmaya çalışılıyor” diye sordu.

 Eskişehir halkının barış ve kardeşlikten yana olduğunu belirten Çelik, “Eskişehir “Emek ve Demokrasi Güçleri” olarak bu davayı sonuna kadar dikkatle izleyeceğiz. Şerzan Kurt’un katili polis memuru Gültekin Şahin ve tüm sorumluların yargılanmasını, yaşama hakkımıza yönelen tüm saldırıların cezasız kalmamasını talep ediyoruz” dedi.

 Basın açıklamasında BDP, EHP, EMEP, ESP, Halkevleri, ÖDP, SDP, TKP ve TÖP’ün imzası bulunuyor.

 ”Şerzan ilk değildi, son olsun”

Eylemde bir konuşma yapan BDP Diyarbakır milletvekili Akın Birdal da Şerzan’ın ilk olmadığını ancak son olmasını dilediklerini söyledi. Birdal, “Sorunların demokratik ve barışçıl şekilde çözülememesinin trajik bir sonucu bu. BDP ve demokratik örgütler olarak bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağız ve unutturmayacağız. Daha önce buna benzer Uğur Kaymaz davası gibi olaylarda failleri aklandırılarak cesaretlendirilmiştir. Ama Şerzan Kurt'u unutturmayacağız. Artık toplumda bir demokrasi, barış ve farklı kültürlerin bir arada eğitim öğretim haklarını kullanmalarını istiyoruz. İnsanlar kendilerine Şerzan'ın annesinin ve babasının yerine koysunlar ki anlayabilsinler. Davaların halkın gözetiminden kaçırmak istiyorlar, ama bu davayı kaçıramayacaklar” dedi.

Yapılan konuşmaların ardından BDP milletvekilleri ile baba Ömer Kurt ve anne Necla Kurt duruşmayı izlemek üzere adliye binasına girdi. Kalabalık ise dışarıda kalarak adliye önünde bekledi. Kalabalık sık sık 'Şerzan için adalet' ve 'Şerzan için kardeşlik' diye bağırdı.

 Nerden baksan provokasyon hazırlığı

Duruşma günü Eskişehir’de alınan önlemler, olağanüstü hal yöntemlerini andırıyor. Adliye çevresini kuşatan polis, davayı izleyecekleri adliye içerisine detaylı arama yaparak aldı. Ayrıca Eskişehir Adliyesi’nde görülen tüm duruşmalar iptal edildi. Eskişehir Barosu ise tüm üyelerine mesaj çekerek “otomobillerinizle adliyeye gelmeyin” uyarısı yaptı.

Adliye önünde bekleyen kitleye ise iki kez saldırı gerçekleştirildi. İlk önce Adliye civarında bulunan bir evden ve üst geçitten Türk bayrakları açarak provoke edici sloganlar atıldı. Polis, Türk bayrağı açarak "Türkiye Türktür Türk kalacak" sloganı atan emekli asker Şenol Gündoğdu'yu olay yerinden uzaklaştırdı. Daha sonra da kimliği henüz belirlenemeyen bir kişi “Ya Allah bismillah allahuekber” diye bağırarak adliye önündeki bir kişiye saldırdı. Yaşananlar üzerine gerilim artarken kitle provokasyona izin vermedi.

 Şüphelinin öldürme kastı olmasa dahi...

Bu arada duruşmada, savcılığın hazırladığı iddianame okundu. İddianamede polis Gültekin Şahin'in 'muhtemelen' öldürme kastı taşımadığı ima edilirken, Şerzan'ın ölümüne başını yerdeki taşa çarpmasının neden olduğu ileri sürülüyor.

Şerzan’ı öldüren Gültekin Şahin isimli polisin yargılandığı dava keşif yapılması için 8 Aralık’a ertelendi. Polis Gültekin Şahin’in tutukluluk halinin ise devamına karar verildi.

Savcının iddianamesinde şu ifadeler yer alıyor; "Tanık anlatımları, delil tutanakları, CD'ye kayıtlı görüntüler, otopsi tutanağı ve diğer tüm deliler birlikte incelendiğinde şüpheli Gültekin Şahin'in göstericileri dağıtmak için ilk başta havaya ateş etmiş olmasına rağmen Kıbrıs Pastanesi'ne ait 3 no'lu güvenlik kamerasının saat 02.44.07'deki görüntülerine göre göstericilerin üzerine doğru ve göstericilere isabet edecek şekilde ateş ettiği ve bu ateş sonucunda maktül Şerzan Kurt'un sol omuz arkasından giren kurşunun sol kürek kemiğini, sol akciğer, omirliği ve sağ akciğeri parçaladıktan sonra sağ omuz başından vücudunu terk ettiği, maktülün aldığı kurşun yarasının etkisi ile, tanık anlatımları ile de sabit olduğu üzere sağ yanı üzerine yere düşerken başının muhtemelen göstericiler tarafından atılan ve olay anında asfalt üzerinde bulunan taş veya benzeri cisme çarptığı, bu haliyle şüphelinin öldürme kastı olmasa dahi göstericilerin üzerine onlara isabet edecek şekilde ve ölüm meydana getirecek şekilde ateş ettiğive eyleminin TCK'nın 21/2 maddesi yollamasıyla TCK'nın 82/1-g maddelerinde düzenlenen 'Olası kastla nitelikli adam öldürme' suçunu oluşturduğu iddia, şüphelinin kaçamaklı beyanı, tanık anlatımları, olay yeri tespit tutanakları, emanet makbuzları, CD'ye kayıtlı görüntüler, güvenlik kamerası görüntüleri ve fotoğraflar tüm dosya kapsamından anlaşılmakta. Şüphelinin atılı suçtan usulüne uygun yargılanmasının yapılarak eylemine uyan TCK'nın 82/1-g, 21/2 ve 53 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına kamu adına talep ve iddia olunur."