31 Mayıs 2011′de 12 Haziran seçimleri için Hopa’ya giden Tayyip Erdoğan’ı protesto eden Hopa halkına polis saldırmış ve Metin Lokumcu biber gazıyla katledilmişti.

31 Mayıs’ta Hopalılar gibi Metin öğretmen de doğasını talan eden, derelerini HES’lerle kurutan, çay politikasıyla Karadeniz halkının geçim kaynağını körelten AKP’ye ve Tayyip Erdoğan’a karşı sokaktaydı.

Miting sırasında atılan gaz bombalarına karşı, “Bunalttınız beni” diyen, sonra ellerini arkasında kelepçelenmiş gibi kavuşturup polise seslenen Metin öğretmen “Haydi al beni, kurtar memleketi” diyordu.

Hopalıların ve Metin öğretmenin o günkü direnişine karşı Tayyip Erdoğan, “Hopa’ya eşkıya inmiş” derken “eşkıyalar” sokakları bırakmayacaklarını haykırıyordu.

2011′den bu yana Metin hocanın mücadelesini yükseltenler, bugün de bu mücadeleyi büyütme sözü veriyorlar.

Hopalılar, Hopa direnişinin ve Metin öğretmenlerinin katledilişinin üçüncü yılında bir kez daha buluşuyor. Bugün (31 Mayıs) saat 14.00′da Metin Lokumcu’nun mezarı başında yapılacak anma sonrası saat 16.00′da Hopa Parkı’nda eylem ve forum yapılacak.

31 Mayıs 2011’de ne olmuştu?

31 Mayıs 2011′de Başbakan Erdoğan’ın miting yapacağı Hopa Meydanı’nda AKP iktidarının politikalarını protesto etmek üzere Halkevleri, ÖDP ve ESP’nin çağrısıyla toplanan yüzlerce kişi ile polis arasında çatışma çıktı. AKP’lileri ilçelerinde istemeyen Hopalılar’ın mitingin yapılacağı meydana düzenlediği yürüyüşe polis gaz bombaları ve tazyikli su ile saldırdı. Çıkan olaylarda sıkılan yoğun gazdan etkilenen emekli öğretmen Metin Lokumcu kalp krizi geçirirken Lokumcu kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

Metin öğretmenin hayatını kaybetmesi üzerine ülke çapında eylemler yapıldı. Ankara ve İstanbul’daki eylemlere polis saldırdı. Hopa direnişinin ardından kentte yürütülen operasyon Ankara’ya da sıçrarken Hopa Davası süreci başladı.