Fatsa yerel yönetim deneyiminin önderlerinden Fikri Sönmez ölüm yıldönümünde yoldaşlarının da katılımıyla demokratik kitle örgütlerinin birlikte örgütlediği programla mezarı başında anıldı
Uzun bir aradan sonra Fatsa yerel yönetim deneyiminin önderlerinden Terzi Fikri Sönmez ölümünün 32. yıl dönümü dolayısıyla (4 Mayıs 1985), 6 Mayıs’ta yerel demokratik güçlerin birlikte örgütlediği programla mezarı başında anıldı. Anmaya CHP, Devrimci 78’liler Federasyonu, Halkevleri, Öğrenci Kolektifleri, ÖDP ve Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi ile Fikri Sönmez’in mücadele arkadaşları katıldı.
Halkevleri ve Devrimci 78’liler Federasyonu adına Cumhur Yavuz mezar başında konuşmasına “Sizlere, çok iyi bildiğiniz Fikri Sönmez’i, Terzi Fikri’yi anlatmayacağım. Sözlerim kendimize bir eleştiri, geleceğimize umut olsun istiyorum” diyerek başladı. 12 Eylül darbesinin yarattığı yenilginin neden olduğu dağınıklığı üzerlerinden atacaklarına dair mezarı başında Sönmez’e söz veren Yavuz, “Sana söz veriyoruz bundan böyle her başucuna geldiğimizde sana müjdeli haberlerle geleceğiz” dedi.
Cumhur Yavuz’un konuşmasının tamamı:
Merhaba Fikri Sönmez’in, Terzi Fikri’nin yol arkadaşları. Merhaba, yeniden birikmekte olan Devrimci mücadelenin sıra neferleri. Sizlere, çok iyi bildiğiniz Fikri Sönmez’i, Terzi Fikri’yi anlatmayacağım. Sözlerim kendimize bir eleştiri, geleceğimize umut olsun istiyorum. O büyük insanı kaybedişimizin 32. Yılında onun başucundayız. 12 Eylül’den ve o büyük insanı kaybettiğimiz günden bugüne, derin bir sessizliğe gömüldük.
Bizler, o güzel günlere olan inancımızla ölümüne bir mücadelenin içinden geldik. Yanı başımızda yol arkadaşlarımızı kaybettik. İşkencelerden geçirildik. Darağaçlarında onlarca arkadaşımız can verdi. Üzerimizden adeta bir silindir geçti. 12 Eylül darbesinin yarattığı yenilginin neden olduğu dağınıklık ve yılgınlık ortamında adeta hayatlarımız teslim alındı.
Dağılan politik önderliğimiz, sihirli sözcükler, sihirli araçlar bulma peşine düşüp, Amerika’yı yeniden keşfetme çabasına girdi. Bu çabalar dağılan, teslim alınan hayatlarımızı toparlayıcı olmak yerine, iyice dağıtıcı oldu. O dağınıklık ortamında ne kadar uğursuzluk varsa hepsini yaşadık. O yaşanmışlıklar, efsane hareketin efsane çocuklarını ortak bir zeminde güçlü birlikteliklerde buluşturamadı. Bugüne kadar senin mezarı başına bile dağınık parça parça geldik. Müjdeli haberler getiremedik. Şimdi umutlanıyoruz. Hepimizin ayrı ayrı biriktirdiklerimizle ortak mücadele zeminleri kurulabilir.