Gericiliğe karşı mücadelede laiklik tartışıldı

Sa, 03/03/2015 - 11:36
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Halkevleri’nin laiklik konulu panel/forumu Ankara Barosu Eğitim Merkezi’nde gerçekleşti. Gericilik karşısında solun laiklikle ilişkisinin kurulması ve yeniden tanımlanması üzerine sunumların ve tartışmaların yürütüldüğü etkinlikte gericiliğe karşı deneyimler ışığında mücadelede somut öneriler çıkarıldı

 

Bu yılki temasını ‘Gericiliğe karşı mücadele’ olarak seçen Halkevleri kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında 1 Mart’ta Ankara Barosu Eğitim Salonu’nda ‘Laiklik’ konulu panel düzenlendi. 2 oturum ve forumdan oluşan etkinlikte solun laiklikle ilişkisinin kurulması ve yeniden tanımlanması üzerine tarihsel ve kavramsal anlatılarla birlikte deneyimler ışığında laiklik tartışması yürütüldü.

Panel/forumun açılış konuşmasını gerçekleştiren Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy, sözlerine hayatını kaybeden Yaşar Kemal’i anarak başlarken gericiliğe karşı mücadelede konum alışlarda laiklik kavramının yeniden tanımlanması gerekliliğinin altını çizdi.

Birinci oturumun ilk konuşmacısı olan Sendika.Org editörü ve yazarı Menderes Tutuş, laiklik kavramı üzerine yaptığı sunuşunu dünya tarihinden örneklerle gerçekleştirdi. Tutuş, laiklik kavramını yeniden tanımlarken esas olarak sınıf çatışmalarının izinden gitmek gerekliliğini vurguladı.

Tutuş’un ardından ODTÜ Sosyoloji Bölümü’nden Mustafa Şen, Türkiye’de Din ve Devlet İlişkileri başlıklı sunuşunu yaptı. Türkiye’de Fransa’daki laiklik uygulamalarının örnek alındığının savunulduğunu belirten Şen, örneklerle aslında pek de benzer uygulamaların bulunmadığını belirtti. Dini hegemonyanın her darbe döneminde daha da güçlendiğini ifade eden Şen, Diyanet’e aktarılan kaynaklar göz önünde bulundurulduğunda devletin dini değil de dinin devleti kontrol altında tuttuğunun söylenebileceğini anlattı. Türkiye tarihindeki uygulamalarla birlikte sunuşunu yapan Şen son olarak Türkiye’de laiklikten söz edilemeyeceğini belirtti.

İlk oturumun son konuşmasını ODTÜ’de doktora eğitimine devam eden Yeşim Akmeraner Sosyalist Ülkelerde Laiklik başlığındaki sunuşu ile yaptı. Akmeraner, Sovyet Devrimi, Çin Devrimi, Küba Devrimi ve Nikaragua Devrimi örnekleri üzerinden toprak reformu, eğitimin kamulaştırılması ve kadın özgürlüğü pratiklerinin nasıl geliştiğini anlattı. Dine karşı ilkesel tutumları ve sınıf mücadelesine katkı açısından bu ülkelerdeki uygulamaları değerlendiren Akmeraner, özellikle Nikaragua örneğinin farklılaştığını belirtti.

Verilen aranın ardından ikinci oturumun ilk konuşmasını Sendika.Org yazarlarından Çiğdem Çidamlı gerçekleştirdi. Kadınların Özgürlük Mücadelesinde Laiklik başlığındaki sunuşunu katledilen Özgecan Aslan ve Emine Girginer’e adayan Çidamlı, eşitlik ve özgürlük kavramları üzerinde durdu. Laikliğin proleter tanımına en çok kadınların ihtiyacı olduğunu ifade eden Çidamlı, kadınların burjuvazi tarafından devrimler çağında bile kamu dışında tutulduğunu, bu nedenle de laiklik mücadelesinde kesinlikle yer almaları gerektiğini vurguladı. “Proleter laikliğe kadınlar damgasını vuracaktır” diyen Çidamlı, kadınlara eşitsizliği kabul ettirmeye çalışanlara karşı kadın mücadelesinin yükselmeye devam edeceğini de aktardı.

Çidamlı’nın ardından Eğitimde Dönüşüm, Gericilik ve Laik Eğitim başlıklı sunuşu Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi’nden Ahmet Yıldız gerçekleştirdi. Pedagojik meselelerin politik meselelere dönüştüğünü ifade eden Yıldız, en etkili ideolojik aygıt olan eğitimin radikal bir toplumsal dönüşümle karşı karşıya olduğunu söyledi.

İkinci oturumun son sunuşunu Neoliberalizm Çağında Din, Devlet, Özgürlük başlığı ile Sendika.Org yazarı Ferda Koç gerçekleştirdi.

Koç, yeni bir sömürgeleştirme dalgası karşısında burjuva laiklik kavramının anlamının kalmadığını vurgulayarak özellikle neoliberal dönemde sermaye ile dinselleşme arasındaki ilişkileri anlattı. “Sermayeye dayalı üretimin ortadan kaldırılması için mücadelenin sermayeleşen dine ve sermaye güdümlü dindarlığa karşı mücadeleyi de temel bir bileşen olarak içereceği açıktır” diyen Koç, burjuva laikliğin “Din ve devlet ilişkileri birbirinden ayrılsın” talebinin yetersiz olduğunu ifade etti.

Sunuşların ardından yapılan forum kısmında mücadele alanlarından katkılarla birlikte somut öneriler çıkarılmaya çalışıldı. Forum bölümünde söz alan KAOS GL’den Remzi Altunpolat, yeni bir laiklik inşası için toplumsal mücadelenin gerekliliğinin altını çizdi. Forum bölümünde lise ve üniversite öğrencilerden öğretmenlere, işçilerden kadın öznelere kadar pek çok kişi söz aldı. Forumda, eğitimdeki gericiliğin karşısında bilimin yanında sanatın da savunulması gerekliliği, gerici dönüşüm karşısında okullardaki yerel unsurlarının da mutlaka katıldığı mücadele deneyimlerinin örgütlenmesi gerekliliği ifade edildi. Ayrıca yardım adı altında cihatçı örgütlere para toplanmasının engellenmesinin de görev olarak ortada olduğu söylendi.

Kadın düşmanlığının erkek egemenliği, gericilik ve piyasacılığın garantisi altında olduğu koşullarda kadınların mücadelesinin öneminin vurgulandığı forumun ardından etkinlik sonlandırıldı.