Güney Kafkasya’nın uzun bir tarihsel arka plana yaslanan ve çözümsüz kalmış uluslar sorunu Azerbaycan ve Ermenistan arasında on yıllardan bu yana süren bir çatışmada kendini göstermektedir.
Azerbaycan resmi olarak kendi sınırları içinde olmasına rağmen Ermenistan kontrolünde olan Dağlık Karabağ’da işgale karşı savaş verdiğini, Ermenistan ise Azerbaycan’dan bağımsızlık isteyen bu toprakları savunduğunu öne sürmektedir.
Ancak sonuç olarak bu iki ülke arasındaki çatışma, emperyalist güçlerin ve emperyal hevesli bölge güçlerinin kendi çıkarları doğrultusunda müdahalesinin aracı haline gelmekte, çatışma ile sorun çözülemediği gibi, tek sonuç her iki ülkenin de kayba uğraması ve diğer uluslararası güçlerin etkisi altına girmesi olmaktadır.
Yani savaşın Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki sorunu çözmeyeceği, bu iki ülke üzerinde çıkarları olan emperyalist güçlerin elindeki kozları artıracağı ortadadır.
Bu koşullarda Temmuz ve Eylül aylarında patlak veren çatışmalar karşısında barışı değil savaşı savunan taraflar Ermenistan’ın da Azerbaycan’ın da aleyhinde bir tutum almaktadır.
Suriye, Libya ve Doğu Akdeniz’deki fiyaskoların ardından, Güney Kafkasya’daki çatışmada da güya Azerbaycan’dan yana tutum alan AKP iktidarı ise iç politikadaki krizlerini aşabileceği yeni bir çatışma arayışıyla, kendi iktidarını koruma kaygısıyla hareket etmektedir.
AKP’nin Güney Kafkasya’da Azerbaycan’ı ateşe iten, Türkiye’de de Ermeni yurttaşları ve Ermeni göçmen işçileri hedef gösterecek şekilde Ermeni düşmanlığını körükleyen tutumuna muhalefet partilerinden gösterilen destek ibretliktir.
Biz gerek Güney Kafkasya’da gerek ülkemizde halklar arası düşmanlığı körükleyen, emperyalistlerin, enerji ve silah şirketlerinin iştahını kabartan bir çatışmanın halklara bir faydası olmadığını vurgulayarak, bu haksız savaşa karşı barışı ve halkların kardeşliğini savunacağız.
Güney Kafkasya’da savaşa hayır!
Yaşasın halkların kardeşliği!