Başbakan Erdoğan demokrasi maskesini iyice düşüren polis terörünü bugün meclis kürsüsünden savunurken yaptığı konuşmayla arka arkaya yalan söyleme rekoru dalında Guinness Rekorlar Kitabı’na girmeye hak kazanabilir.
Erdoğan vahşeti şu sözlerle savundu: “Protesto demokratik bir haktır fakat biz elinde taşla, sopayla, molotofla, yumurtalarla gezen gençlerle toplantı yapmayız. Biz sizi davet mi ettik ki geliyorsunuz? Düşüncesiyle, entelektüel zemini oluşturmaya katkı sağlamak isteyen gençlerle ülkenin sorunlarını konuşuruz. Karşı düşünceye sabrı olmayan gençlerle zaten neyi konuşacaksınız?”
Bu paragraftaki yalanları saymakla biz uğraşamayacağız, okurlarımızı da böylesi bir zor işi denemeye kalkmamaları konusunda uyarmak isteriz. Ancak yalanın zirvesi olarak değerlendirebileceğimiz bir cümlenin altını çizmek istedik. “Biz sizi davet mi ettik geliyorsunuz”.
Evet, Başbakan’ın kızı dışında rektörler toplantısına davetli bir genç yoktu. Onlar da zaten buna tepki gösteriyorlardı. Geçelim bu yaman çelişkiyi, “biz sadece davetsizlere tekme-tokat girer, linç ederiz” savunması da yalan! Rektörler toplantısından iki gün önce İstanbul’da Toplu Ulaşım Sempozyumu’na halkı davet ettiniz mi? Ettiniz. Halkevleri üyeleri, mühendis örgütleri resmi başvuru yaparak, önceden geleceklerini bildirerek davetinize "icabet" etti mi? Etti. Peki siz ne yaptınız? İhaleden, ranttan, akçeli işlerden değil de ulaşım hakkından bahseden semozyum delegelerine dahi tekme tokat saldırdınız! Bir de utanmadan “sadece davetsizlere düşmanız” demeyin. Siz umudun, siz halkın, siz haklarımızın, siz geleceğimizin, siz inanlık değerlerinin düşmanısınız…