Tayyip Erdoğan, Taksim’deki bombalı eylemle ilgili açıklamasında konuyu HES’lere getirerek “Bu oyunların temelinde işte bu tür kalkınmaların engellenmesi yatıyor. Bu oyunların temelinde Ilısu gibi barajların engellenmesi yatıyor” demiş. Bu ülkede AKP iktidarının yağmasına karşı direnenlere bir canlı bomba denmemişti, Erdoğan sayesinde bu da oldu. Hükümet İkizdere’nin dair Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından SİT alanı ilan edilmesinin hemen ardından bu engeli aşacak bir yasanın hazırlıklarına hız vermişti. Tabiat ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı, sermayenin yağmasının çevre, tarih gibi “gerekçelerle” önlenmemesini amaçlıyor. AKP sermayenin yağmasını önlemeye çalışanlara karşı çok öfkeli. İşte bu öfke Taksim’deki bombalı eylemi HES karşıtı eylem olarak lanse edecek kadar gözünü kararttırıyor.
Bu olaydan iki gün önce Rize’de düzenlenen ‘Enerji verimliliği’ konulu panelde yaşananlar AKP iktidarının HES’lere karşı tüm seslerden nasıl korktuğunu gösteriyor. Toplantıya katılan Derelerin Kardeşliği Platformu Dönem Sözcüsü Ömer Şan çevresi polisler tarafından sarılıyor. Biri kameralı 4 sivil polis toplantı boyunca Ömer Şan’ın çevresinden ayrılmıyor. Tek amaçları var: Konuşmaya kalkarsa susturmak! Şimdi sorsan 'niye bu telaş' diye herhalde şöyle derler: “HES’lere karşı olanların canlı bomba olacakları istihbaratını almıştık”. Olmaz, olmaz diyemiyoruz… Bu da olur. Her gün “yılın yalanı” söyleyen iktidardan her şey beklenir.