Sendikalı Olmak İşçiler İçin Bir Hak mıdır?
Anayasanın 51. maddesine göre “İşçiler ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma hakkına sahiptirler”
Yani sendika kurmak işçiler bakımından anayasa tarafından da güvence altına alınmış bir haktır.
İsteyen Her İşçi Sendikalı Olabilir mi?
16 yaşını doldurmuş olan her işçi işverenden izin almaksızın işkolundaki istediği sendikaya üye olabilir. Sendikaya üye olma hakkı ne işveren ne de başka kimseler tarafından engellenemez.
Peki İşverenler Neden Sendikalı Olmamızı Engellemeye Çalışıyor?
Sendikalı olmak demek, daha fazla kar etmek, işçilere daha az ücret ödemek için örgütlenen işverenlere karşı işçilerin de örgütlü olması, yalnız olmaması, aynı sendikada örgütlü yüzlerce işyerindeki binlerce işçinin gücünün birleşmesi demek.
İşverenler de işçiler sendikalı olduğunda eskisi gibi düşük ücretle, sigortasız, “güvencesiz” çalıştıramayacaklarını iyi bildikleri için işçilerin sendikalı olmamaları için ellerinden geleni yapmaktalar.
İşveren Sendikalı Olmamızı Engellerse Ne Yapabiliriz?
Sendikalar Yasası’nın 31. maddesine göre işveren bir sendikaya üye olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, işin sevk ve dağıtımında, işçinin mesleki ilerlemesinde, işçinin ücret, ikramiye ve primlerinde, sosyal yardım ve disiplin hükümlerinde ve diğer hususlara ilişkin hükümlerin uygulanması veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayırım yapamaz.
Ayrıca işçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin rızası ile iş saatleri içinde işçi sendikalarının faaliyetlerine katılmalarından dolayı işten çıkarılamaz veya herhangi bir nedenle farklı muameleye tabi tutulamazlar.
İşverenin yukarıda sayılanlardan ayrımcı davranışlardan birini bile yapması durumunda işçi iş mahkemesine dava açarsa ve ayrımcılığı ispatlarsa ücretinin bir yıllık tutarından az olmamak üzere sendikal tazminata hükmedilir. Ayrıca haksız olarak işten atılan işçi işine iade edilebilir.
İşverenin Cezai Sorumluluğu Yok Mudur?
1 Haziran’da yürürlülüğe girecek olan Türk Ceza Kanunu’nun 118. maddesine göre işçileri sendikaya üye olmaya veya olmamaya, sendikanın faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, sendikadan veya sendika yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlamak amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Eğer sendikanın faaliyetleri engellenirse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
Yani 1 Haziran’dan sonra işveren sendikaya üye olmayı engellerse, Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunularak yargılanması sağlanabilir.
Sendikalı Olmanın Ne Tür Yararları Vardır?
Sendikalı olmak, öncelikle işverene karşı tek başına olmamak, toplu olarak pazarlık edebilmek demektir. Daha iyi çalışma şartlarının olduğu, sigortalı, işgüvenceli, sosyal hakların daha iyi olduğu, fazla mesailerin karşılıklarının ödendiği insanca çalışma koşullarının sağlandığı bir işe sahip olmak demektir.
Peki Neden Sendikalı İşçi Sayısı Bu Kadar Az?
İşverenler tarafından hep sendikalı olmak kötü ve yasak bir şey gibi gösterilmekte ve işçilerin büyük çoğunluğu da buna inanmaktalar. Ayrıca işverenin sendikalı olanları işten atacağı korkusu –tazminat, ceza davası gibi haklar bilinmediğinden- işçileri sendikadan uzak tutmaktadır.
Ancak sendikalara karşı bu güvensizlik azaldığında ve örgütlenme düzeyi arttığında emekçilerin çalışma koşulları iyileşebilecek, ücretleri yaşanabilir düzeye ulaşabilecek ve işyerinde söz sahibi olmaları sağlanabilecektir.
Çalışanlar için güvenceli çalışmaya giden yolun ilk adımı örgütlenmekten geçiyor. Çalışanların aynı zamanda var olan haklarına ve güvencelerine sahip çıkmak için de örgütlenmeleri gerekir.
Güvenceli çalışmak için örgütlenelim, sendikalı olalım!