Biz yoksullaşıyoruz, onlar kârlarına kâr katıyorlar. Biz borçlarımızı ödeyemez hale geliyoruz, onlar evlerimizi haczediyorlar. Biz işten atılıyor, çalışacak iş bulamıyoruz, onlar krizi fırsat bilip bizi işten atıyor, fabrikaları kapatıyorlar.
Biz maaşımızı alamıyoruz, onlar bizim yarattığımız servetin üzerinde oturuyorlar. Biz kadınlar işsiz güvencesiz bırakılıyor, babaya kocaya bağımlı kılınıyoruz, onlar bizi ucuz işgücü deposu ve ücretsiz ev kölesi olarak görüyor. Biz kendimizin, çocuğumuzun yarınından endişe duyuyoruz, onlar yedi sülalelerine yetecek mal, mülk biriktiriyorlar. Biz katkı paylı-sınırlı piyasalaşmış özel sağlık sektörüyle baş başa kalıyoruz, onlar sağlık ticaretinden köşeyi dönüyorlar. Biz paramız yok diye eğitimden yoksun bırakılıyoruz, onlar eğitim kurumlarını ticarethaneye çeviriyor. Biz başımızı sokacak bir evin derdindeyiz, onlar bu evlere el koyup villa kentler yapma telaşındalar. Biz her geçen gün yoksullaştırılarak adeta açlığa mahkûm ediliyoruz, onlar tarımımızı ve gıda güvenliğimizi uluslararası gıda ve tohum şirketlerinin kâr hırsına kurban eden yasalar çıkarıyorlar. Biz tarlamızı ekmek için bin bir güçlük çekiyor, ürünümüzü tarlada bırakmak zorunda kalıyoruz, onlar bizi bankalara borçlandırıyor, haczediyor, teşviklerimizi kaldırıyorlar. Biz topraklarımızı, sularımızı, ormanlarımızı, denizlerimizi yani hayatımızı kaybetmekten korkuyoruz, onlar siyanürcü maden şirketleriyle, yeni köprü projeleriyle, nükleer, termik santralleriyle, HES'leriyle hayatımıza kastediyorlar. Biz işçiler, köylüler, kadınlar, gençler, yoksullarız; onlar patronlar, bankacılar, tüccarlar...
Bir ülkede iki dünya
Siz hangi dünyaya aitsiniz.
Hangi taraftasınız?
Halkın mı, sermayenin mi?
AKP hükümeti kimin için çalışıyor?
Kriz kimi teğet geçiyor?
AKP İŞÇİLER, KÖYLÜLER, KADINLAR
YOKSULLAR İÇİN NE YAPIYOR?
• İşsizlik fonunun yüzde 25'ine el koyuyor,
• Asgari ücretten ve temel ihtiyaç maddelerinden vergi almaya devam ediyor,
• İşçilerin, emeklilerin ilaca ve hastaneye ödedikleri payı arttırıyor,
• Yeşil kartlı yoksullara parasız hizmet uygulamasını kaldırıyor,
• İşçi, kamu emekçisi ve emekli maaşına komik zamlar yapıyor,
• Ulaşıma, elektriğe, suya, öğrenci harçlarına korkunç zamlar yapıyor,
• Devletin ürün almayacağını ilan ederek, çiftçiyi tüccarlara ve bankalara kurban ediyor.
AKP PATRONLAR, BANKALAR,
TÜCCARLAR İÇİN NE YAPIYOR?
• Patronların ödemesi gereken işçi maaşlarını işçilerin kendi birikimi olan işsizlik fonundan ödüyor,
• Patronların stokları erisin diye ÖTV'yi, KDV'yi düşürüyor,
• Teşvik kredileri veriyor,
• Vergi borçlarını affediyor,
• Sigorta borçlarını affediyor,
• Emekçi primlerinden oluşan sosyal güvenlik kurumu gelirlerini ilaç ve özel hastane patronlarına akıtıyor,
• Değerli hastane ve okul arazilerini sermayeye peşkeş çekmeye hazırlanıyor.
• Biz işini kaybedenleriz,
• Biz maaşı ödenmeyenleriz,
• Biz tenceresi kaynamayanlarız,
• Biz tedavi olamayanlarız,
• Biz evi elinden alınanlarız,
• Biz ürünü tarlada kalanlarız,
• Biz fındığı para etmeyenleriz,
• Biz çayının parası ödenmeyenleriz,
• Biz bankacıların eline düşenleriz,
• Biz tefecilere mahkum edilenleriz,
• Biz çocuğunu okutamayanlarız,
• Biz okul harcını ödeyemeyenleriz,
• Biz kirasını ödeyemeyenleriz,
• Biz evinden atılanlarız,
• Biz sürekli şiddet gören kadınlarız,
• Biz evdeki emeği görülmeyen, ucuza çalıştırılan kadınlarız,
• Biz çalışma hakkı verilemeyenleriz,
• Biz maaşını yetiremeyenleriz,
• Biz faturalarını ödeyemeyenleriz,
• Biz diplomalı işsizleriz,
• Biz eğitim, sağlık, iş hakkı olmayan toplumsal yaşamdan dışlanan • engellileriz,
• Biz maaş kuyrularında ölüme mahkum edilen emeklileriz,
• Biz ölmeden mezara konan yaşlılarız,
• Biz toprağı, suyu, havası zehirlenenleriz,
• Biz dili yasaklanan, yok sayılanlarız,
• Biz haksızlığa uğrayanlarız,
Biz bu ülkenin işçileri, köylüleri, kadınları, gençleri, yaşlıları, yoksullarıyız!
Biz, insanca bir yaşam için mücadele ediyoruz!
Barınma hakkımızı, eğitim hakkımızı, sağlık hakkımızı, su hakkımızı, sağlıklı bir çevre hakkımızı savunuyoruz!
Eşit, özgür, kardeşçe yaşadığımız bir ülke istiyoruz!
Gördük ki bu gidişe bir dur diyebiliyoruz!
Okulumuzda, mahallemizde, işyerlerimizde haklarımız için bir araya geldiğimizde kazanabiliyoruz.
Bir araya geldiğimizde ekmek zamlarını durdurabiliyor, su zamlarını indirebiliyor, yıkımları durdurabiliyor, harç zamlarını geri çektirebiliyor, kimi yerde işten atılmaları da engelleyebiliyoruz.
Ama onlar kendi çıkarları için hayatımızı çekilmez kılmaktan vazgeçmiyor, biz de onlara karşı insanca bir yaşam için mücadeleden vazgeçmiyoruz!
Artık yeter diyen, bu gidişe dur diyenler, haklarını isteyenler, Türkiye'nin dört bir yanından Ankara'ya akıyoruz!
Haklarımız için buluşacak,
Yarınları kuracağız!
Sen de katıl bize
Haklarımızı birlikte savunalım,
İnsanca bir yaşam için Halkın ?artlarını birlikte haykıralım,
Ekmeğimiz, emeğimiz, onurumuz için,
Haklarımız için birleşelim!
25 Ekim'de Halkın Şartlarını
Ankara'nın meydanlarına taşıyalım
