Halkevci Kadınlar’ın bu yıl ikincisini düzenlediği yaz kampı sona erdi. 4 gün boyunca hem eğlenen hem de kadın mücadelesinin güncel, politik ve pratik sorunlarını tartışan kadınlar “İsyan, sokak, dayanışma” sloganlarıyla Türkiye’nin dört bir yanından geldikleri kentlerine geri döndü
‘Hayatı örgütlüyor, mücadeleyi büyütüyoruz’ diyen Halkevci Kadınlar İzmir Seferihisar’da 2. Yaz Kampında bir araya geldi. Türkiye’nin pek çok yerinden sabah saatlerinde Tatil Köyüne gelmeye başlayan kadınlar otele yerleştikten sonra açılış programıyla tekrar buluştular. Halkevi Kadınların mücadele ve direnişlerinden oluşan sinevizyon gösteriminin ardından, Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy yaptığı konuşmayla Halkevci Kadınlar 2. Yaz Kampının açılışını gerçekleştirerek tüm kampı selamladı.
Oya Ersoy'un ardından söz alan Halkevleri Kadın Sekreteri Dilşat Aktaş, siyasetin ve yaşamın yeniden kurulması açısından kadın örgütlülüğünün önemine dikkat çekti ve kampın gelecek dönem Halkevci Kadınlar'ın örgütlülüğüne önemli katkıları olacağını belirtti.
4 gün süren kamp Halkevci Kadınlar’ın mücadele tarihi ve kamptan beklentilerin neler olduğunun tartışıldığı atölyelerle başladı. Kamp boyunca ana atölyeler haricinde gerçekleştirilen tartışma atölyeleri ve etkinlik atölyelerine de kadınlar yoğun ilgi gösterdi. Kamp boyunca çocuklar için kreş atölyesi yapıldı.
Kampın ikinci gününde “Gericiliğe karşı mücadeleyi büyütüyoruz” başlık atölyede AKP’nin 12 yıllık iktidarı boyunca yaşamın her alanına sirayet eden gericileşmeye karşı mücadele tartışıldı. Gericilik denince kadınların aklına gelen kavramlar üzerine sohbetle başlayan atölye sonucunda kadınlar, hak mücadelesi başlıklarından herbirinin gericiliğe karşı mücadelenin konusu haline getirilebileceğini, kreş talebinin de gece on ikiden sonra ulaşım hakkı istemenin de bu mücadelenin bir parçası olduğunu tartıştı.
Gün içerisinde gerçekleştirilen “Kadın sağlığı”, “Kadın beyanı esastır”, “Şiddete, tacize karşı mücadele” ve “Kadın emeği” atölyelerinde tartışmalar yürütüldü. Kadın sağlığı atölyesinde kadın bedenin piyalaştırılması üzerinden kadınların sağlık hakkını tartışan kadınlar atölye sonunda kendi küçük hikayelerini skeçleştirdiler. Şiddete, tacize karşı mücadele atölyesinde kadınlar, şiddet ve taciz vakaları gerçekleşmeden önce nasıl müdahale edilebileceğini ve şiddet ve taciz sonrası kadın dayanışmasını büyütmenin araçları üzerine yoğunlaştılar. Halkevci Kadınlar için esas ilkelerden biri olan “kadın beyanı esastır” tartışmasının atölyesinde, bu ilke üzerine sohbet ettiler. Özellikle taciz ve tecavüz vakalarında bu esasa uygun olarak müdahale edilmesini vurgulayan kadınlar, kendi deneyimlerini paylaştı. Kadın emeği atölyesinde kadın emeğinin sömürüsünün tarihsel gelişimi, bunun araçları ve günümüzdeki değişimi tartışıldı. Ana ve yan atölyelerin arasında iki gün boyunca ayrıca yaratıcı işler, drama, dans ve ritim atölyeleri gerçekleşti.
Tartışma atölyelerinden sonra, serbest etkinlikleri kapsamında yaratıcı işler, drama, dans, ritm atölyelerinde kadınlar buluştu. Ritm atölyesinde kendi enstrümanlarını yapan kadınlar, yaratıcı işler atölyesinde büyük bez pankarta sergilemek üzere resim yaptılar. Dans atölyesinde salsanın temel adımlarını öğrenen kadınlar, drama aölyesinde temel nefes egzersizleri ve yaratıcı dramaya giriş yaptılar.
Rojova’ya selam
Kampın ikinci gününün son oturumunun konuğu olan PYD Dış İlişkiler Sorumlusu Halime Yusif, Rojava’daki kadın devrimi deneyimini anlattı. Rojava’da gerçekleşen devrimin kadınlar için ve Rojava halkı için neleri değiştirdiği üzerine sohbet eden kadınlar, Halime Yusif kamptan ayrılırken ona yanlarında getirdikleri yazmalarını ve yaratıcı işler atölyesinde hazırladıkları patchwork (farklı bez parçalarını birarayaLiberation Serif getirdikleri) çalışmalarını hediye ettiler.
Kampın üçüncü gününe “Savaş karşıtı mücadele” başlıklı atölyeyle başlayan kadınlar, Ortadoğu’daki kadın hareketleri üzerine sohbet etti. Bu atölyeye de katılarak destek veren Halime Yusif, Rojava’daki deneyimlerini aktarmaya devam etti. Türkiye sınırındaki savaşın ve IŞİD tehdidinin coğrafyaya ve özelde Antakya’ya nasıl yansıdığını aktaran Antakyalı kadınlar, savaştan en çok da bölge kadınlarının etkilendiğini anlattı. Bölge kadınlarının, taciz, tecavüz ve kaçırılma tehdidiyle yaşadıklarını hatırlattı.
Ana atölyenin ardından gerçekleşen LGBTİ ve sosyal medya atölyelerinde, kadınlar aynı zamanda Halkevleri Danışma Kurulu üyesi olan KaosGL’den Remzi Altunpolat’la LGBTİ mücadelesi üzerine tartışırken, sosyal medya atölyesinde sosyal medyanın nasıl kullanılacağını ve önemi üzerine sohbet etti. Üçüncü günün sonunda “Haziran İsyanı’nın ışığında kadın mücadelesinin ilerletilmesi” forumunda buluşan kadınlar isyan deneyimlerini ve önümüzdeki dönem kadın mücadelesinin politik çizgisi üzerine sohbet etti. Kadınlar forumun ardından MelodiKA kadın müzik grubunun şarkılarıyla eğlendi.
Kampın son gününde yapılan kamp değerlendirmesinin ardından toparlanan kadınlar, gitmeden önce kendi sloganlarını yazdıkları dövizlerle fotoğraf çektirip, Türkiye’nin dört bir yanında kadın cinayetlerine karşı sokağa çıkan kadınlara selam gönderdi. Kamp alanından çıkarak Şirince köyünü gezmeye giden kadınlar burada da dövizleriyle dolaştılar.