İstanbul’da Halkevci Kadınlar yaptıkları bir eylemle hamile olduğu için işten çıkartılan taşeron sağlık emekçisi Fatma Baytar'ın işe geri alınmasını ve Yalova’da tekstil işçisi kadınların yaşamını kaybetmesinden sorumlu olanların hesap vermesini istediler. Eylemde güvencesiz çalıştırmanın kadın bedenini denetim altına almaktan kadınların hayatına mal olmasına kadar farklı sonuçlarına dikkat çekildi. Yalova'da hayatını kaybeden tekstil işçisi kadınların katilinin trafik kazası değil güvencesiz çalıştırma olduğu ifade edildi.
Halkevci kadınlar bugün 13.00'te İstiklal Caddesi'nde bulunan Galatasaray Lisesi önünde “Güvenceli İş İstiyoruz” önlüklerini giyerek bir araya gelip bir basın açıklaması yaptı. Açıklamanın ardından tüm Türkiye'den kadınlara Mersin Üniversitesi Hastanesi'ne protesto faksları göndermeleri çağrısı yapıldı. Fatma Baytar'ın işe geri alınması talebiyle Beyoğlu PTT'den faks gönderildi.
Ölümler kaza değil
Halkevci kadınlar adına Çağla Aydın tarafından yapılan açıklamada Yalova'da hayatını kaybeden Ebru Yavuzoğlu, Nevin İşcan, Kader Boztepe, Nermin Işmak ve Necmiye Deniz anıldı. Tekstil işçisi kadınların ölümlerinin nedeni olarak yol yapım çalışmasını gösteren tabelanın olmamasının gösterildiği ifade edildi. Aydın "İşe ulaşmak için kullanılan yolda geçen sürenin mesai saatine dâhil olması gerektiğini ve 4857 sayılı iş yasasına göre bu kazanın iş kazası sayılması gerektiğini" söyledi. Ölen kadın işçilerin herbirinin hayatlarının yoksullukla ve güvencesizlikle kuşatıldığını hatırlattı.
Taşeron bedenimize hükmedemez
Açıklamada 26 Mart günü Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası üyesi Fatma Baytar'ın hamile olduğu gerekçesiyle işten çıkarıldığı anlatılarak "Tekstil ya da sağlık işçisi fark etmiyor güvencesiz çalıştırma kadın düşmanı uygulamalarla hayata geçiriliyor." denildi.
Ölümlerden ve mağduriyetlerden güvencesiz çalışmayı ana çalıştırma biçimi haline getiren AKP iktidarı ve çalışma yaşamında denetim görevini yerine getirmeyen Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın sorumlu olduğunu ifade eden Halkevci kadınlar açıklamada "Kimse ne zaman doğuracağımızı söyleyemez veya doğuracaksan git evine çocuğunu büyüt diyemez. Bedenimiz ve emeğimiz bizimdir. Tüm kadınların güvenceli çalışma hakkı vardır." dedi.
Halkevci kadınlar, Mersin Üniversitesi yöneticilerinin hastanede taşeron çalıştırarak taşeron işçilerin üzerindeki tüm sömürü ve baskılardan sorumlu olduklarını ve bu sorumluluktan kaçamayacaklarını ifade ettiler ve tüm kadınları Fatma Baytar'ın geri alınması için hastane yönetimine faks ve e-mail göndermeye çağırdılar.
Basın açıklaması sonrası Beyoğlu Postahanesi önüne gidilerek burada yapılan kısa bir konuşmadan sonra Mersin Üniversitesi Hastanesi'ne faks çekildi.