Sağlık alanında yaygınlaşan paralılaştırma ve taşeronlaştırma uygulamalarının kadınlar üzerindeki sonuçları Halkevci kadınlar tarafından protesto ediliyor. Bugün (31 Mart) İstanbul’da İl Sağlık Müdürlüğü önünde toplanan 25 Halkevci kadın, Sağlık Bakanlığı’nın meme kanseri tedavisinde başlattığı yeni “tasarruf” uygulamalarını ve taşeron sağlık işçisi Fatma Baytar’ın işten atılmasını protesto etti.
Halkevci kadınlar AKP iktidarının sağlık alanında yürüttüğü piyasalaştırma saldırısının en ağır biçimde, toplumun en yoksul ve güvencesiz kesimi olan kadınları etkilediğini vurguladılar. Taşeron çalıştırmanın piyasalaştırmanın diğer yüzünü oluşturduğunu belirten kadınlar, 7,5 aylık hamile taşeron sağlık işçisi Fatma Baytar’ın, Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki taşeron şirket tarafından geçtiğimiz hafta işten çıkartılmasını da protesto ettiler. “Ne zaman doğuracağımıza patronlar değil biz karar veririz” diyen Halkevci kadınlar, Fatma Baytar işe geri alınana kadar kadın dayanışmasını büyüteceklerini belirttiler.
Bakanlığın en son piyasalaştırma uygulamasının meme kanserinde metastazı engelleyen ve hastaların dörtte birinin kullanması gereken bir ilacın kullanım süresini 52 haftadan 9 haftaya indirmesi olduğunu belirten Halkevci kadınlar “tüm kadınlara sosyal güvence” istediler.
Her yere “Kanserde erken teşhis hayat kurtarır” yazılı pankartlar asan Sağlık Bakanlığı’nın piyasalaştırma uygulaması ile kadınları yeterli koruyucu sağlık hizmeti ve mamografi merkezi yoksun bırakarak ölüme sürüklediğini vurgulayan Halkevci kadınlar, “bizim yaşamımızdan tasarruf yapamazsınız. Sağlık Bakanlığı’nın görevi halkın tamamının sağlık hizmetinden yararlanmasını güvence altına almaktır” dediler.
"Kanser öldürmez, sağlık politikaları öldürür"
Meme kanseri Türkiye’de kadınlarda kanserden ölüm nedenlerinin başında geliyor ve her yıl 30 bin kadın meme kanserine yakalanıyor. Meme kanseri tedavisinde metastazı engelleyen ilacın kullanım süresi Sağlık Bakanlığı tarafından 52 haftadan 9 haftaya çekildi. Her yıl yeni tanı konan meme kanseri hastalarından en az 6 ile 7 bininin kullanmak zorunda olduğu ilaç, meme kanseri tedavisinde hayati önem taşıyor.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Bilim dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rüçhan Uslu, da “sağlıkta tasarruf olamaz” diyor. Bakanlığın ilacın kullanımını 9 haftaya çekmesinin hiçbir bilimsel dayanağının olmadığını belirten Uslu, 52 haftalık metastaz tedavisinde kullanılması gereken ilacın kullanımının ancak uzun klinik (randomize faz 3) araştırmalar sonucunda 9 haftaya çekilebileceğini söylüyor. İlacın, kanserli bölge temizlendikten sonra kullanılması halinde kanserin nüksetmesini engellemede başarılı olduğunu, kanserin yayılması halinde ilacın en az 2 yıl kullanacağını ve bu durumun da sağlık bütçesine daha fazla zarar vereceğini belirtiyor. Bakanlık tarafından ilaçta uygulanan tasarrufun hastaya 60 bin TL olarak yansıyacağını da vurgulayan Uslu, “hiç kimse bu meblağı ödeyemeyecek ve olan hastaya olacak” diyor.
Bakanlığın yaptığı açıklamada, “herceptin” adlı ilacın endikasyon dışı ilaç listesinden çıkarılmadığının üstü kapalı biçimde belirtilmesine karşın fiiliyatta ilaç yazamadıklarını belirten Uslu, ilacın listede olmadığının altını çiziyor. “Meme kanseri hastalarında 9 haftalık tedavi sonucunda iyileşme görülmemesi ve ölümlerin yaşanmaya başlaması halinde bunun hesabını kim verecek” diye soran Uslu, “meme kanseri öldürmez, kötü sağlık politikaları öldürür” diyor.