Halkevci Kadınlar,  meclisin ilk gündemi olarak tartışılması gerektiğini belirttikleri acil taleplerini açıklamak ve bu talepleri 25. Dönem milletvekillerine iletmek için TBMM önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi

Halkevci Kadınlar, 25. dönem hükümeti için koalisyon tartışmaları sürerken kadınlar ve LGBTİ’ler için hükümet kurulması beklenmeden acil olarak atılması gereken adımları açıklamak ve bu adımları içeren taleplerini milletvekillerine iletmek için meclis önünde eylemdeydi.

TBMM’nin Dikmen Kapısı önünde bir araya gelen ve üzerinde erkekler tarafından katledilen kadınların fotoğraflarının bulunduğu uzun bir pankart açan kadınlar burada bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasını gerçekleştiren Halkevleri Kadın Sekreteri Dilşat Aktaş, Türkiye’de kadınların erkekler tarafından sürekli şiddet gördüğünü, öldürüldüğünü ancak devletin kadınları koruyamadığını çünkü kanunların bu konuda yetersiz kaldığını söyledi. Kadına yönelik şiddetin bir insan hakkı ihlali olarak ele alınmasını vurgulayan Aktaş, gerekli yasal düzenlemelerin yapılıp şiddet, taciz ve tecavüz vakalarında kadın beyanı doğruluğunun esas alınması gerektiğini ifade etti.

Pazar günü, kendi yaşam haklarını savunmak için sokağa LGBTİ’lere saatler boyunca yapılan polis saldırısını protesto ettiklerini özellikle vurgulayan Aktaş, insanlara cinsel yöneliminden dolayı yapılan baskılara son verilmesi gerektiğini, LGBTİ’lerin yaşamsal haklarını gasp eden her türlü uygulamanın sonlandırılması gerektiğini ve insan onurunu hiçe sayan söylem ve her türlü tutum, davranışın derhal terk edilmesi gerektiğini belirtti.

Kadın sorunlarıyla gerçekten ilgilenecek bir Kadın Bakanlığı kurulmasının ve TBMM’nin ilk gündeminin kadına yönelik şiddetin engellenmesi amacıyla içinde kadın örgütlerinin de bulunacağı bir “Acil Önlem Grubu” kurulmasının gerekli olduğunu vurgulayan Aktaş, meclise acil olarak yapılması için sunacağı 8 talebi şöyle sıraladı:

1. Devlet kadınları koruyamıyor. Kadınlar en yakınlarındaki erkekler tarafından şiddete ve cinsel saldırıya maruz kalıyor, hatta öldürülüyor. Bu yüzden gerekli yasal düzenlemeler derhal yapılmalı, kadına yönelik şiddet önemli bir insan hakkı ihlali olarak ele alınmalı, kadına yönelik şiddet olaylarında kadın beyanının esas alınmalı, erkeği aklayan haksız tahrik uygulamasına son verilmeli, şiddete maruz kalan kadınlar için sığınaklar açılmalıdır.
2. Kadınların evlendikleri zaman kendi soyadlarını kullanmaya devam edebilmeleri için Medeni Kanun’da değişiklik yapılması gereklidir.
3. Kadınları aile içinde tanımlayan değil kadınlar için kurulmuş bir Kadın Bakanlığı yeniden kurulmalıdır.
4. Kadınlar için güvence olmazsa olmaz koşullardan birisi olmalıdır.
5. Toplumsal yaşam kadın-erkek eşitliğine göre yeniden düzenlemeli, eşitsizliği derinleştiren söylemler karşı önlem alınmalıdır.
6. Kadına yönelik şiddetin engellenmesi için TBMM acil toplanmalıdır ve kadın örgütlerinin de içinde bulunacağı bir “Kadın Şiddeti Komisyonu” kurulmalıdır.
7. Cinsiyetçi, ayrımcı politikalar sonlandırılmalı, hiç kimse cinsel yöneliminden ötürü toplumsal yaşamdan dışlanmamalıdır.
8. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü tatil olmalıdır

Aktaş’ın ardından sözü Halkevci Kadınlar’ın taleplerini eylemde yazılı olarak alan CHP Milletvekili Aylin Nazlıaka söz aldı. Aylin Nazlıaka geçen yıl Soma Katliamı’nın yaşandığı dönemde kadına yönelik şiddeti engelleme ve toplumsal eşitliği sağlama amacıyla katillerin ve tecavüzcülerin iyi hal indirimlerinin kaldırılması, kreş hakkı, en işe eşit ücret gibi pek çok konuda TBMM Genel Kurulu’na kanun teklifi verdiklerini ancak içinde kadın milletvekillerinin de bulunduğu bazı partilerin bu teklifleri reddettiğini söyledi. Nazlıaka ayrıca yeni dönemde kadın ve erkek milletvekillerinin bu konuya “partiler üstü” bir tavırla yaklaşarak, kanun teklifleri hangi partiden gelirse gelsin kabul etmelerini umduğunu ifade etti.

Kadınlar Nazlıaka’nın konuşmasının ardından meclise girerek HDP’li kadın milletvekillerine taleplerini iletti ayrıca Mamak’ta kocası tarafından öldürülen Zülfü’nün katillerinin yargılandığı davanın ertesi gün saat 11.00’da Ankara Adliyesi’nde yapılacak olan duruşmasına çağrı yaparak eylemi sonlandırdı.