Halkevleri 19. Olağan Genel Kurulu sonuç bildirgesi

Pt, 22/05/2006 - 01:00
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

19 uncu Olağan Genel Kurulumuzun toplandığı günlerde; özelleştirmelerle ülke kaynaklarının satıldığı, neo-liberal saldırı programlarının ve buna uygun yasal düzenlemelerin hızla gerçekleştirildiği, yoksulluğun ve işsizliğin en temel sorunlar halinde birikerek devam ettiği ve ülkemizde toplumu gerici eksenler üzerinde saflaştırmaya yönelik faşist gerici şiddetin giderek tırmandırıldığı bir tabloyla karşı karşıya bulunmaktayız.

Yaygınlaştırılan şoven atmosfer, üniversitelerde yaşanan linç girişimleri, Metin Uca’ya yönelik saldırı, Ordu ilindeki saldırılar, Cumhuriyet gazetesine ve Danıştay’a yönelik bombalı ve silahlı saldırılar; emperyalizmin Ortadoğu ve ülkemize dönük iktidarları şekillendirme planının bir sonucudur. Bu gelişmelerin; ülkemizdeki iktidar odaklarının neo-liberal IMF ve Dünya Bankası politikalarına, ABD’nin bölgesel emperyalist planlarına ve uluslararası sermayeye bağımlılığını daha da artıran sonuçlar vereceğini bugünden ön görmek mümkündür.

Ülkemizdeki iktidar odaklarının, Türkiye toplumunu uluslararası sermayenin çıkarları doğrultusunda laik-şeriatçı, liberal-milliyetçi/ırkçı eksenler üzerinde saflaştırılmaya yönelik girişimlerine karşı, Halkevleri olarak en önemli görevimiz; bu gerici-sömürücü güçler ve onların yarattıkları siyasal cepheler karşısında demokratik, ilerici, eşitlikçi, özgürlükçü ve bağımsızlıkçı siyasal cephenin yaratılmasına katkıda bulunmaktır.

Bu nedenlerle;

-Neo-liberalizm tarafından güvencesizleştirilen, yoksullaştırılan ve tüm kamusal haklarından yoksun bırakılan tüm yoksul emekçilerle birlikte, demokratik kamusal bir alan ve insanca bir yaşam için yürüteceğimiz mücadeleler, bu çabalarımızın en önemli dayanağını oluşturacaktır. Yoksul halkın eğitim, sağlık, barınma, enerji, içme suyu, ulaşım, temiz bir çevre ve ­kadınların eşitlik talepleri, insanca bir yaşam mücadelesinin temel unsurlarıdır. Halkevleri, önümüzdeki dönem insanca yaşam talebi için tüm ilerici demokratik toplumsal muhalefet güçleriyle birlikte mücadeleye devam edecektir.

-Halkevleri, yoksul kadınların eşitlik ve özgürlük taleplerini piyasalaştırma karşıtı mücadelenin en önemli bileşenlerinden birisi olarak görür ve kadınların başta eğitim, sağlık ve çocuk bakımı gibi taleplerle kamusal mücadele alanına taşınmasını özel bir çalışma alanı olarak tanımlar.

-Halkevleri, ülkemizin neo-liberal saldırıdan en fazla payını alan  küçük yoksul tarım emekçilerine yönelik sorunları görünür kılmayı ve bu saldırı karşısında işsizleşen ve yoksullaşan köylülüğün insanca yaşam talebine uygun örgütlenmesini sağlamayı bir görev olarak benimser.

-Halkevleri, yeni çalışma döneminde uzunca bir süredir temel çalışma alanlarından birisi haline getirdiği güvencesiz işçilerin yaşam alanlarında toplumsal bir hareket perspektifiyle örgütlenmesi mücadelesini, temel çalışma alanlarından birisi olarak görür ve özellikle sağlık alanında gelişen güvencesiz işçi örgütlenmelerinin geliştirilmesine özel bir önem verir.

-Halkevleri, dünyadaki yoksul halkların piyasalaştırmaya karşı gelişen direniş deneyimlerini aktarma çalışmalarına devam edecek; yoksulların direniş kapasitesini güçlendirecek kitlesel kültür ve sanat çalışmalarına özel bir önem verecektir. Bu amaçla özellikle 1-7 Mayıs 2006 tarihleri arasında Halkevleri–sendika.org ve sendikalar tarafından düzenlenen 1 inci Uluslararası İşçi Filmleri Festivali, önümüzdeki yıllarda da sürdürülecek ve bu festival, İstanbul ve Ankara dışındaki diğer illerde Halkevleri öncülüğünde devam ettirilecektir.

-Neo-liberal saldırılar ve saldırgan bölgesel planlar tarafından kuşatma altına alınan Türkiye toplumuna yönelik yeni anti-demokratik saldırılar; başta Terörle Mücadele Yasası’nda gündeme getirilen değişiklikler gibi girişimlerle birlikte, her gün biraz daha tırmandırılmaktadır. Bu topyekün saldırılar karşısında tüm demokrasi güçleriyle birlikte mücadele etmek önümüzdeki dönemin bir başka temel görevidir. Halkevleri, tüm ilerici demokratik güçleri, toplumsal muhalefete yönelik yeni terörist saldırganlık dalgası karşısında bir arada ve güçlü bir biçimde durmaya çağırmaktadır.

-Ülkemizde yaşanan ve bölgesel emperyalist planların bir parçası haline getirilmeye çalışılan Kürt sorunu, tırmandırılan şoven ve anti demokratik ortamın temel gerekçelerinden birisi haline getirilmeye çalışılmaktadır. Halkevleri, böyle bir ortamda “halkların kardeşliği” ilkesi temelinde hareket etmeyi ve en temel demokratik talepler karşısında geliştirilen saldırganlık politikalarına karşı çıkmayı, demokrasi mücadelesinin temel bir gereği olarak görür; ancak bu saldırganlığın, halkların kardeşliği ilkesini ihlal eden bir çizgiye gerekçe haline getirilmesini de reddeder. Ortak ve onurlu bir yaşamın savunulması Halkevleri’nin bu dönemdeki temel hedefleri arasındadır.

-Emperyalizmin; Ortadoğu’nun ilerici, sol güçlerine karşı bir silah olarak yarattığı “radikal İslam”ı, bugün yeni savaş ve saldırganlık politikalarının bir gerekçesi haline getirmekte; Afganistan’la başlayıp, Irak’la süren işgal ve saldırganlığı İran’ı yeni bir savaş hedefi haline getirerek derinleştirmeye çalışmaktadır. Halkevleri, Türkiye halkının savaşa karşı mücadelesini örgütleyen başlıca güçlerden birisi olacak ve Türkiye’nin, ABD’nin Ortadoğu bataklığının bir parçası haline getirilmesine izin vermeyecektir.

-“Teröre karşı sürekli savaş” politikalarını halklara yönelik saldırganlık olarak gören Halkevleri, siyasal İslam’ın ılımlı ya da radikal kanatlarının demokratikleşme ve emperyalizm karşıtlığı gibi gerekçelerle ilerici toplumsal muhalefet güçlerinin açık ya da örtük bir ittifakı sayılması anlayışına da karşı durur. Çünkü siyasal İslam, Türkiye’de iktidarın toplum üzerindeki en önemli denetim ve manüplasyon araçlarından birisidir.

Yukarıdaki en temel sorunlara ilişkin değerlendirmeleri, iki günlük Genel Kurul süresince ele alıp tartışan 19 uncu Olağan Genel Kurulumuz, önümüzdeki dönem çalışmalarına ışık tutacak bu yaklaşımlarımızı; gerek örgütümüze, gerekse de tüm ilerici toplumsal muhalefet güçlerine saygıyla sunarız.