Halkevleri 23. Olağan Genel Kurulu sonuç bildirgesi

Cu, 23/05/2014 - 18:50
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Halkevleri’nin 23. Kongresi’ni Gezi’yle başlayan ve tüm Türkiye’ye yayılan; kentine, doğasına, haklarına sahip çıkan; özgürlük, saygı ve adalet talebiyle ayağa kalkan; sokakları, meydanları dolduran halkın enerjisiyle gerçekleştirdik. 

Tarihimizin en güçlü halk hareketi, genel kurulumuza da rengini verdi. Buradan aldığımız ilhamla genel kurulumuzun adını “direnen halkın evi” olarak belirledik.

“Direnen halkın evi” bir hedeftir. Halkevleri'ni adalet, özgürlük, eşitlik için sokaklara dökülüp direnen milyonların evi haline getirme hedefidir. Genel kurulumuz bu hedef doğrultusunda tartışmalarını yürütmüştür. 

Mafyatik, halkın baskı altına alınmasına, talana, yağmaya, hırsızlığa ve yolsuzluğa dayalı bir sistem olan neoliberal kapitalizmi yöneten; iktidarını korumak için faşizme sarılan, ancak diktatörlükle ayakta durabilen AKP iktidarının tarihin çöplüğüne gönderilmesi halklarımızın mutluluğunun ön şartı haline gelmiştir. 

Bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da neoliberal uygulamalara, talana, yağmaya, gericiliğe, faşizme, ırkçılığa ve cinsiyetçiliğe karşı mücadele ederken, gelişen en küçük direnme eğilimlerini büyütmek, örgütlemek, bunun için farklı araç ve yöntemler geliştirmek Halkevleri'nin görevidir. Kongremiz bu görevi, yöneticisi ile üyesi ile tüm Halkevcilerin önüne koymuştur.

Haziran eylemlerinden itibaren herkes tarafından özellikle iktidara yönelik olarak sıkça söylenen “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” sözü, bizim için aynı zamanda bu süreç içerisinde öğrendiklerimizi, önümüzdeki dönemin mücadele ve örgütlenme süreçlerine taşıma iddiamızı ifade etmektedir. Halkevleri, dönemin dinamiklerine uygun olarak kendini yeniden örgütleme hedefiyle hareket edecektir.

Kapitalistlerin kasalarını doldurmak için yaşamın her alanına; emeğe, doğaya, halkın en temel yaşamsal haklarına saldırdığı bu süreçte; yerine beton dökülecek her ağaca, kurutulacak her dereye, kökünden sökülecek her bostana artık halk sahip çıkmaktadır ve Halkevleri bu mücadeleyle bütünleşmeye, büyütmeye devam edecektir. Halkın bağımsız haber alma, haber verme kanallarını yaratmak aynı zamanda Halkevcilerin sorumluluğundadır. Her Halkevi aynı zamanda bir haber merkezi olacaktır. Halkın avukatlığını yapmak isteyen hukukçular için, bilim ve tekniği emekçi halkın yararına kullanmak isteyen mühendis, mimar ve şehir plancılar için, halkın sağlık hakkını koruyacak hekimler için Halkevleri bir kanal olacaktır.

Halkın mücadelesinin başarıya ulaşması için halk güçlerinin ve halk hareketinin birliğinin sağlanması tüm zamanların başat görevleri arasındadır ve örgütlerin birliği ile halk hareketinin birliği ne birbirinin yerine ikame edilebilir ne de birbirinin karşısına konabilir. Bugün birincil görevin halk hareketinin eşitlik, özgürlük, adalet hedefli birliğinin sağlanması olduğuna inanıyoruz.  

Bugün rejimin kurumsal yapısı, halkın temel sorunlarına çözüm üretmek bir yana giderek sömürüyü, yoksulluğu, güvencesizliği derinleştirmektedir. Buna karşı halkın direniş eğilimlerinin, kendini en özgün ve yaratıcı biçimleriyle, cüret ve özgüvenle açığa çıkardığı sokak, yenileyici güçtür. Sokak; halkın, tüm ezilen ve temsil edilmeyen kesimlerin doğrudan siyaset yapmaya kalkışması, doğrudan eylemle taleplerini kabul ettirmesidir.

AKP’nin halkın yaşam alanlarına, özgürlüğüne ve onuruna saldırısına; Erdoğan’ın ağzından çıkan her sözün kanun olduğu düzene karşı öfke patlamasının temel unsurlarından biri olan kendi geleceğini belirleme özlemi, bundan sonra kurulacak mücadele çizgimizin de temel belirleyeni olacaktır.

Halk hareketinin devletin bulaşamadığı özgür alanlarda, mülkiyetçiliği ve bireyciliği bir kenara bırakarak, toplumsal faydayı üretmek üzere kurulan yeni birliktelikler, eşitlikçi, özgürlükçü ve cinsiyetçiliğin her tür ayrımcılığını reddeden yeni ilişkiler mücadelemiz içinde daha ileriye taşınacaktır. Bu düzenin alternatifi mevcuttur. Barbarlığın karşısında sosyalizm, barbarların karşısında sosyalistler var!

Halkevciler olarak emperyalizmin bölgeye yönelik müdahalelerine ve işbirlikçiliğe karşı mücadele ederken aynı anda AKP’den işlediği savaş suçlarının hesabını soracak bir mücadele çizgisini öreceğiz. Savaşın yıkımını yaşayan Antakya başta olmak üzere halkın öz savunma çizgisini savunacağız.

Halkevleri, AKP’nin karşısında; Kürt halkının demokratik ve siyasal taleplerinin yanındayız  “Kürt sorununun çözümü için toplumsal ve demokratik çözümün tarafıyız” diyerek aldığı tutumu sürdürmektedir. Lice’de vurulan Medeni Yıldırım için ayağa kalkan binlerin gösterdiği gibi Haziran eylemleri, Kürt ve Türk gençlerini omuz omuza getirerek, Kürt sorununun toplumsal çözümü açısından ciddi bir zemin oluşturmuştur. Kürt halkının demokratik, toplumsal, siyasal hak ve taleplerini savunan bir çizgiyi halklar arasında dayanışmayla kuracağız.

Halkevleri'nin yıllardır sürdürdüğü, halkın en temel yaşamsal haklarının gaspına, doğanın ve kentlerin yağmalanmasına, emeğin güvencesizleştirilmesine karşı mücadelenin haklılığı bir kez daha kanıtlanmıştır. Mücadelemiz, halkın gündelik çıkarları ile genel çıkarlarını birleştiren ve sosyalist bir perspektifle neoliberal kapitalizme ve onun politik egemenlik sistemine meydan okuyan bir mücadeledir.

Neoliberal İslamcı iktidar partisi çürüme ve kriz içindedir. Kendi kitlesine vadettiği düzen de bu çürümüşlüğün devamından başka bir şey değildir. Halkevleri halkın hakları çizgisini örgütlerken bunu aynı zamanda gericiliğe, sağ siyasete karşı mücadele ekseninde kuracaktır. AKP iktidarının eğitim sistemini dinselleştirmekten türbana, inançsızlığı suç haline getirmekten kadınların bedeni üzerinde tahakküm kurmaya kadar uzanan tüm gerici politika ve uygulamalarına bayrak açacak bir özgürlük mücadelesini örgütleyeceğiz. Bunu yaparken büyük çoğunluğu emekçi sınıflardan oluşan AKP etkisi altındaki kesimler içinde halkın hakları mücadelesini sürdüreceğiz.

AKP iktidarı, neoliberal saldırganlığı açık bir kadın düşmanlığı ile birlikte yürütmektedir. Özellikle üçüncü döneminde “sağın tüm gerici birikimini seferber etme” stratejisinde, dinci gericiliği tırmandırması kadın bedenine, doğurganlığına, cinselliğine ve kadınların tüm yaşamına yönelen saldırıları sıçratmıştır. Halkevci kadınlar, erkek egemen-gerici-piyasacı iktidarın kadın düşmanı politikalarını durduracak, geriletecek yeni bir kadın özgürlük mücadelesinin örgütlenmesi, yaygınlaştırılması konusunda kurucu bir inisiyatif alacaktır. Bu doğrultuda; AKP’nin toplumsal yaşamı kadın bedeni ve kimliği üzerinden gericileştirmesine karşı mücadelenin büyütülmesi; güvencesiz biçimlerde istihdam edilen kadınlarla mahallelerde emek mücadelesini büyütecek bir çizginin örgütlenmesi, güvencesizleştirmeye karşı mücadele deneyimlerinin çoğaltılması; kadına yönelik şiddete karşı dayanışma ağlarının kurulması; savaşın Antakyalı ve Suriyeli kadınlar açısından yarattığı yıkımı görünür kılmak için bölgede yaşananları raporlama, haberleştirme, dahası kadınların barış ve özgürlük talebiyle yürüteceği ortak bir mücadelenin olanaklarının yaratılması; kent merkezlerinde ve mahallelerde yaratılacak yeni örgütlenme deneyimlerinin ve şimdiden kurulmaya başlanan kadın meclisleri, kadın dayanışmaları gibi örgütlenme modellerinin çoğaltılması ve geliştirilmesi; homofobiye ve ayrımcılığa karşı çalışma yürütülmesi, LGBTİ bireylerle dayanışmanın örgütlenmesi Halkevci kadınların görevi olacaktır.

Eğitim sistemi, AKP iktidarı döneminde bir yapboza çevrilmiştir. Eğitim alanı vahşi kapitalizmin gereklerine göre yapılandırılırken aynı zamanda gericileştirilmektedir. AKP iktidarının kurmak istediği bu sistem çocuklarımızın ve toplumun geleceği için ciddi tehdit oluşturmaktadır. Halkevleri parasız, bilimsel, laik, anadilde eğitim için mücadelesini sürdürürken aynı zamanda kendi özgün çalışmalarını da geliştirerek sürdürecektir. 6 yıldır yoksul mahallelerde “Yaz Okulları” adıyla sürdürdüğümüz özgün çalışmalarımız geliştirilerek daha da yaygınlaştırılacaktır. AKP’nin eğitim alanında yarattığı yıkımı ve eğitim düşmanı politikalarını teşhir etmek, eğitim hakkı mücadelesini büyüteceğimiz temel zeminleri güçlendirmek için Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisleri; eğitim hakkı raporlarını yayınlamaya, öğretmen-öğrenci ve velilerin ortak mücadelesini kurmaya devam edecektir.

Eğitimin bilimsellikten uzak niteliğine müdahale için ve halkın bilinçlenmesinin önemli bir aracı olarak Halkevleri kitaplıkları yenilecek ve kütüphaneler açılacaktır.

Kapitalizmin yağma tehdidi altında olan kent ve barınma hakkının savunulmasına dönük çalışmalarımız geniş kesimlerin yer alabileceği “Kent ve Barınma Hakkı Meclisleri” aracılığıyla ilerletilecektir.

Biliyoruz ki kriz içindeki sadece AKP iktidarı değil, sömürge kapitalizminin kendisidir. Tam da bu nedenle sınıf mücadelesinin gerçek güçlerinin belirginleştiği bugün halk iktidarı hedefimiz dünden daha yakın “sosyalizmin mümkün” olduğunu göstermek dünden çok daha olanaklıdır. 

Bizim çok büyük hayallerimiz var!

Halkevciler, halk hareketinin yeni bir tarihsel sayfayı açtığı bugün, meşruluğunu kendi taleplerinden militanlığını kararlılığından alan yeni bir kuruluş sürecinde olduğumuzun bilinci ve sorumluluğu ile hareket edecektir.