Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy, Sendika.Org’un 1 Mayıs ile ilgili sorularını yanıtladı. Taksim’i yasaklayanlara karşı 1 Mayıs Meydanında olacaklarını söyleyen Oya Ersoy’un röportajının tam metnini yayımlıyoruz.
“Yine 1 Mayıs sabahı Taksim’e doğru yola çıkacağız. Yıllardır yürütülen Taksim’i kazanma mücadelesi AKP’nin gayrı meşru politikalarını defalarca gözler önüne serdi. Yüz binlerce insan iktidarı 1 Mayıs’ta defalarca alt etti. Bu yıl yine öyle olacak. 1 Mayıs’larda AKP hep kaybetti, yine kaybedecek” diyen Ersoy, 1 Mayıs’tan sonra da da gericiliğin, faşizmin, diktatörlüğün, kadın düşmanlarının, yağmacıların, talancıların, hırsızların üstüne yürümeye devam edeceklerini söyledi.
Sendika.Org: Halkevleri bu 1 Mayıs’ta ne yapacak? Hangi mesajlarla alana çıkacaksınız?
Oya Ersoy: Halkevleri olarak ülkenin dört bir yanında “Eşitlik, Demokrasi ve Kardeşlik için” 1 Mayıs’ta meydanlarda olacağız. AKP’nin, iktidarın tüm olanaklarını sınırsız seferber ederek diktatörlük için onay istediği, cumhurbaşkanından başbakanına, yandaşlarına kadar kanal kanal, meydan meydan dolaşarak halka kendi vaatlerini dinlettiği bu dönemde 2015 1 Mayıs’ı halkın kendi sözünü söylediği, kendi talepleriyle iktidarın karşısına dikildiği bir gün olacaktır.
Biz işçi sınıfının birlik, dayanışma ve mücadele gününde işçisiyle, emeklisiyle, kadınıyla, erkeğiyle, gençlerimizle, çocuklarımızla birlikte coşkuyla, kararlılıkla, sözümüzü en güçlü biçimde söyleyecek biçimde meydanlarda olacağız. İstanbul’da “ayaklar baş olur” korkusuyla Taksim’i yasaklayanlara karşı 1 Mayıs 77’de, 89’da ve 96’da yitirdiğimiz yoldaşlarımızın, ülkenin en görkemli halk direnişinde kaybettiğimiz gençlerimizin anılarıyla birlikte Taksim’de olacağız. Kent meydanlarını sermayeye açıp halka kapatanlara karşı Bursa’da Heykel’de olacağız.
Ve ülkenin dört bir yanında tüm 1 Mayıs meydanlarında; en temel yaşamsal haklarımızın gaspına karşı Halkın Haklarını, ülkenin her bir karışının, kentlerimizin, doğanın, yaşam alanlarımızın yağmalanmasına ve sermayenin talanına açılmasına karşı yaşamı savunacağımızı bir kez daha deklare edeceğiz. Emek sömürüsüne, iş cinayetlerine karşı güvenceli iş, güvenli gelecek ve insanca yaşam talebimizle AKP iktidarının karşısına dikileceğiz.
Biz kadınlar, AKP’nin kadını toplumsal yaşamdan dışlayan, gerici, cinsiyetçi, erkek egemen politikalarına karşı, Özgecan’ımızın katledilmesiyle meydanlara akan kadın isyanını 1 Mayıs meydanlarına taşıyacak, kadınların eşit ve özgür bir yaşam iradesini göstereceğiz.
Gerici, mezhepçi, faşist AKP iktidarına karşı bu ülkede yaşayan Kürt, Türk, Arap, Ermeni, Alevi, Sünni tüm halkların kardeşçe yaşadığı bir ülke, bir bölge özlemini ve eşit yurttaşlık talebini haykıracağız.
Ve 2015 1 Mayıs’ında ülkenin dört bir yanında tüm yasaklara, baskılara, iç güvenlik yasalarına rağmen meydanlara akan milyonlar olarak hep birlikte diktatörlük hayali kuranlara hayallerini gerçekleştiremeyeceklerini, diktatörlüğe izin vermeyeceğimizi göstereceğiz.
AKP’nin engellemeleri ve Taksim yasağı hakkında ne düşünüyorsunuz, muhalefet bu engelleri aşabilecek mi, gerisinde mi kalacak?
İstanbul açısından 1 Mayıs’ın kutlanacağı yer tartışması biteli çok oldu. Artık İstanbul’da 1 Mayıs’ın kutlanabileceği başka bir alan yoktur. Taksim’in işçi sınıfı mücadelesi açısından tarihi anlamının yanında; işçi sınıfının, toplumsal muhalefetin sesini en gür biçimde yaşadığı kentin en merkezi meydanında duyurması en doğal hakkıdır. Ayrıca AKP’nin kent suçu işleyerek yaptığı sözde miting alanlarına gitmek zaten söz konusu bile olamaz. O nedenle Taksim’i yasaklamak demek aynı zamanda işçi sınıfına, halka “1 Mayıs’ı kutlama” demektir. Bizler bu tutuma hiç boyun eğmedik. Yine 1 Mayıs sabahı Taksim’e doğru yola çıkacağız. Yıllardır yürütülen Taksim’i kazanma mücadelesi AKP’nin gayrı meşru politikalarını defalarca gözler önüne serdi. Yüz binlerce insan iktidarı 1 Mayıs’ta defalarca alt etti. Bu yıl yine öyle olacak. 1 Mayıs’larda AKP hep kaybetti, yine kaybedecek.
Bu 1 Mayıs aynı zamanda seçim sürecine denk geliyor, 2 Mayıs itibariyle mücadele programınızda ne var?
Bugüne kadar olduğu gibi 1 Mayıs’tan sonra da gericiliğin, faşizmin, diktatörlüğün, kadın düşmanlarının, yağmacıların, talancıların, hırsızların üstüne yürümeye devam edeceğiz.
1 Mayıs’tan hemen sonra ülke çapında “İşçi katillerinin, emek düşmanlarının yürü üstüne üstüne” diyeceğiz. İstanbul, Kocaeli ve Bursa’dan Halkevciler Soma’ya yürüyecek. 13 Mayıs’ta ülkenin en büyük işçi katliamının 1. yıldönümünde 301 maden işçimizi anacak, 16 Mayıs’ta DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla Soma’da yapılacak mitingde olacağız.
AKP’nin yağma, talan ve sömürü politikalarını sokakta geriletmek için mücadele ederken seçim gününe kadar aldığımız sandık tutumunu da güçlü şekilde hayata geçirmeye çalışacağız. 7 Haziran’a yaklaşırken AKP’nin mecliste geriletilmesi için halkımızın HDP’ye oy vermesi için çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız. Seçim günü bulunduğumuz her yerde yaşanacak her türlü iktidar oyununa karşı sandık başlarında olacağız.