Tarım ağırlıklı, nüfusun kırsal alanda yoğunlaştığı Halkevleri’nin kuruluş döneminde 9 önemli çalışma kolu içerisinde “Gezi Kolu” büyük bir önem taşıyordu. Geziler, Halkevleri’nin amaç ve ilkelerine uygun biçimde ülke insanımızı, ülkemizi, toplumsal yapıyı, doğal, tarihsel ve kültürel zenginliklerimizin tanınmasında büyük işlevler gördü.

Halkevleri aynı geleneği bugünün gereksinimlerine uygun sürdürüyor. Daha önce Karadeniz, Kapadokya, Beypazarı, Safranbolu ve Amasra bölgelerine yapılan gezilerle bu alanda halkın güvenini kazanan bir yenilenme sağlandı. Örneğin Karadeniz gezimiz gelenekselleşti ve 10.’yu geride bıraktık. Bu sene 11.’sini planlamış bulunuyoruz.

2014 yılında ilk kez Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne bir gezi düzenledik. 16-22 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilen gezi, programlandığı gibi eksiksiz bir biçimde, katılımcıların sahiplenmesi ve ortak coşkusuyla tamamlandı.

Doğaya, kentlere, tarihe, kültürümüze ve bölge halklarına yönelik hak ihlallerini yerinde gözlemleyen ve insanlarla sohbet etme olanağı elde eden gezi katılımcıları son derece etkilendiler. Gelecekteki gezilerde de katılmak istediklerini belirttiler. Genel bir düşünce oluşması amacıyla Güneydoğu gezimizi kısaca özetleyelim:

16 Haziran gecesi yapılan Ankara-Malatya yolculuğundan sonra 17 Haziran’da Malatya ili gezildi. Aslantepe, Orduzu, Battalgazi, Kermek, Beşkonaklar Malatya’da gezilen yerler arasındaydı. İkinci gün Elazığ Kalesi, Harput, Kilise, Şehir Kalıntıları, Buzluk Mahallesi, Hazal Gölü gezildi. Aynı gün Diyarbakır’a geçildi. Diyarbakır’da Ulu Camii, Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi, Ahmet Arif Müzesi, Bakırcılar Çarşısı, 4 Ayaklı Minare, Süryani Kiliesi, Diyarbakır Kalesi (Keçiburcu), Deliller Hanı, Hevsel Bahçeleri, 10 Gözlü Köprü, Kırklar Dağı, Gazi Köşkü ve şehir turu ile Diyarbakır gezisi sonlandırıldı. Batman’a geçildi. Malabadi Köprüsü, Hasankeyf’in ardından Midyat’a geçildi. Telkari dükkanlarında hediyelik eşyalara bakıldı. Deyrulumur Hanı gezildi. Nusaybin’de Suriye sınırı sıfır noktasında gözlemlendi. Mor Yakup Kilisesi ve Zeynel Abidin Camii gezildi.

Mardin’de Dara Harabeleri, Deyrulzafaran, Ulu Camii, Bakırcılar Çarşısı, Kasımiye Medvesesi, PTT Binası, Abbara Sokakları gezildi. Akşam sazlı sözlü, müzikli, oyunlu bir Mardin gecesi yaşandı. Gece oldukça eğlenceli geçti.

Ertesi gün Urfa turu başladı. Balıklı Göl, Urfa Kalesi, Göbekli Tepe gezildi. Urfa’da sıra gecesine gidildi. Sıra gecesi de son derece ilginçti ve eğlenceli geçti.

Cumartesi günü Adıyaman’a geçildi. Şehir turu yapıldıktan sonra Perre Harabeleri, Kahta, Karakuş Tümülüsü, Cendere Köprüsü ve Nemrut Dağı gezildi. Nemrut’ta Güneş’in batışı izlendi. Dağdaki antik heykellerle resim çektirildi. Akşam Kahta’da konakladıktan sonra ertesi sabah Ankara’ya dönüldü, herkes neşeli ve enerji dolu halde evine döndü.

Güneydoğu Anadolu bölgemizin çok zengin bir tarihi bağrında taşıdığına tanık olurken, geziyi gelecek yıllarda da sürdürme kararı aldık.