Halkevleri “halkçı-demokratik yerel yönetim programı”nı deklare etti

Pt, 17/12/2018 - 13:17
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya gelen Halkevciler, 31 Mart 2019 Yerel Seçimleri yaklaşırken, deneyimlerini paylaşmak ve mücadele imkanlarını tartışmak amacıyla Ankara Barosu Eğitim Merkezi’nde düzenlenen “Faşizm ve Ekonomik Kriz Koşullarında Halkçı Demokratik Yerel Yönetim Olanakları Çalıştayı”nda bir araya geldi.

Çalıştay’a Halkevleri eski Genel Başkanı ve HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, HDP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Yurdusev Özsekmenler, CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, Prof. Dr. Can Hamamcı ve Dr. Ümit Özcan da katılıyor.

“AKP belediyeleri dinsel gericiliğin örgütlenmesinin aracı haline getirdi”

Çalıştay, Halkevleri Eş Genel Başkanı Nuri Günay açılış konuşmasıyla başladı. Günay açılış konuşmasında, AKP belediyelerinin, dinsel gericiliğin örgütlenmesinde aracı haline geldiğini ve belediyelerin AKP’li il teşkilatları tarafından yönetildiğini söyledi. AKP’nin belediyeleri kamu yararına faaliyet gösteren kurumlar olmaktan çıkardığını vurgulayan Halkevleri Eş Genel Başkanı, söz konusu kurumların kâr odaklı bir hale getirildiğini belirtti.

Günay konuşmasına “Aynı tehdit şu anda da sürdürülmektedir. Dolayısıyla antidemokratik uygulamaların en önemli alanlarından bir tanesi belediyeciliktir” ifadeleriyle devam etti. AKP’nin yerel yönetim anlayışının antidemokratik olduğuna dikkat çeken Günay, kendi belediye başkanlarını görevden istifa etmeye zorlandığını ve onlarca belediyeye kayyum atandığını anımsattı. Halkevleri Eş Genel Başkanı ayrıca, sermaye çıkarlarının karşısına halkın yararını koyan, karar alma süreçlerinde göstermelik bir biçimde değil gerçek mekanizmalarla “halk yararına yerel yönetim”e ihtiyaç olduğunu da sözlerine ekledi.

Günay’ın konuşmasının ardından Halkevleri’nden Samut Karabulut’un moderatörlüğünde “Neoliberalizmin Krizi ve Alternatif” başlıklı ilk oturuma geçildi. Oturumda, CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke “Neoliberalizmin krizi ve yerel yönetim modellerinin iflası”, Prof. Dr. Can Hamamcı “Neoliberal yerel yönetimler karşısında muhalif kesimlerin tutumu”, Dr. Ümit Özcan “Neoliberal politikaların kadınlar üzerindeki etkisi” ve HDP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Yurdusev Özsekmenler “Yeni rejimin baskıları altında yerel yönetimler” başlıklarında sunumlar gerçekleştirecek.

“Rantı var eden değil halkı var eden bir anlayışla demokrasiyi büyütebiliriz”

Böke yaptığı sunumda, “Neoliberal anlayış şehirleri markalaştırılacak ürün, belediyeyi şirket, belediye başkanını ceo, halkı da müşteri olarak görüyor” dedi.

“Kamusal alanları kurtarmak zorundayız”

Hamamcı,  özelleştirilmiş tüm belediye hizmetlerinin belediyeleştirilmesi, bunun için de bunu yapabilecek biçimde iktidar değişikliği gerektiğini kaydetti. Hamamcı Fransa’da su, Almanya’da enerji hizmetinin belediyeleştirildiğini kaydetti. AKP’nin inşaat politikalarının kırsalı ve kırsal yaşamı yok ettiğini kaydeden Hamamcı, “Kentsel planlama şart. Rant elde etmek için değil halkın faydası için” dedi. Hamamcı, kent meydanlarının kullanılamaz hale gelmesine neden olan kent planlarına değinerek “Kamusal alanları kurtarmak zorundayız” dedi.

“Kadınları yok etmek üzere bir politika yürütülüyor, bunu kabul edemeyiz”

Özcan, neoliberal politikaların kadın yaşamını nasıl etkilediğini anlattı. Özcan, tarım veya eğitim gibi alanlarda gerçek bir politikanın olmadığına dikkat çekerek “Kamusal alanlarda kadınları yok etmek üzerine bir politika yürütülüyor, bunu kabul edemeyiz” dedi.

“Değiştirmeye yerelden başlayabiliriz”

Panelde son olarak söz alan HDP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Yurdusev Özsekmenler ise AKP’nin tekçi, milliyetçi, militarist bir politika yürüttüğünü belirtti. Özsekmenler halkın çoğulluğunun karşısında yerel yönetimin tekçi olamayacağını belirterek “Değiştirmeye yerelden başlayabiliriz” dedi.

Ovacık Belediye Başkanı Maçoğlu Çalıştay’ı selamladı

Çalıştay’ın öğleden sonraki kısmında ise Ovacık Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu selamlama yaptı. Maçoğlu, Ovacık Belediyesi deneyimini aktardı. Ovacıklıların karar alma süreçlerine bire bir dahil olmasını sağlayan bir çalışma tarzı geliştirdiklerini, bu şekilde herkesin üretime katılmasının da yolunun açıldığını aktardı. Çalıştay, Maçoğlu’nun deneyim aktarımının ardından yapılan sunumlar ve değerlendirmelerle devam etti.

“Halkçı-demokratik yerel yönetim programı”

Yapılan sunumların ardından Halkevleri Eş Genel Başkanı Dilşat Aktaş, “halkçı-demokratik yerel yönetim programı”nı deklare etti. Çalıştay deklarasyonun ardından son buldu.

Aktaş, iktidarın seçimler sırasında ve sonrasında kendi lehine hamleler yapacağına dikkat çekere buna ilişkin bir mücadele programının oluşturulması gerektiğine vurgu yaptı. Aktaş, “Yerel yönetimlerde mevziler kazanmak, AKP’ye kaybettirmek önemlidir ancak seçim sonrası mücadele her açıdan belirleyici olacaktır” dedi.

Aktaş, Tayyip Erdoğan’ın temsili demokrasinin tüm kurumlarını, halkın yönetime katılım kanallarını tamamen ortadan kaldırdığı bir sistem kurduğunu belirterek “Halkın doğrudan söz, yetki, karar sahibi olduğu yerel yönetim modelleri ortaya konmalı ve savunulmalıdır. Ancak bu şekilde ‘demokratik bir yerel yönetim anlayışı’ açığa çıkarılabilir ve rejimin yere yönetimlere saldırı karşısında halkla birlikte direnilebilir” ifadelerini kullandı.

“AKP ile hizmet yarışı olarak sunulacak bir seçim kampanyasının inandırıcı olması da güven vermesi de mümkün değildir” diyen Aktaş “İnandırıcılık ve güvenilirlik ancak halkın ortak sorunlarına çözüm öneren politikalar ortaya konarak sağlanabilir” diyerek sözlerine devam etti ve “halkçı-demokratik yerel yönetim programı”nın ilkelerini açıkladı.

yönetimlerin mahalli birimi gibi çalışırlar.

“AKP’nin halk düşmanı yüzünün ortaya çıkartılması gerekir”

Aktaş, Halkevcilerin deklare edilen programı bulundukları her yerde kitlelere ve adaylara anlatacağını, ittifaklar kurulması ve ortaklaşılan yerlerde bu programın hayata geçirilmesi için çalışacağını kaydetti. AKP’nin yalnızca “sayısal skor”larla yenilemeyeceğini kaydeden Aktaş, “Asıl olarak söylemlerinin yenilgiye uğratılması, halk düşmanı yüzünün açığa çıkartılması gerekir ki bu da ancak neoliberalizmi reddeden halkçı-demokratik bir programın ortaya konması ve uygulanması için mücadele edilmesi ile mümkündür” dedi.

Aktaş son olarak şunları söyledi:

Faşizm ve kriz koşullarında günün görevi olarak önümüze koyduğumuz bu programı hiç tartışmasız krize ve faşizme karşı mücadele görevleri ile iç içe sürdürmemiz gerekmektedir. Halkevleri örgütünün önemli bir geleneği var; yaptığı toplantılarda, çalıştaylarda aldığı kararları büyük bir titizlik ve kararlılıkla hayata geçirmek için seferber olurlar. Bu çalıştayın da sonuçlarını aynı titizlik ve kararlılıkla hayata geçireceğimizden eminim.