Halkın Hakları Kongresi'ne doğru

Per, 20/05/2010 - 11:08
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

“Önümüzde anayasa referandumu var, seçim yılına doğru ilerliyoruz, bir erken seçim de söz konusu olabilir. Kongremizde Halkevcilerin bu hareketli sürece kendilerinden beklendiği gibi etkin bir şekilde müdahil olmalarına olanak verecek bir politika belirleyeceğiz. Daha uzun vadeli olarak, Halkın Hakları Forumu’nda ortaya konan çizginin ilerletilmesi ve geliştirilmesine ilişkin yapmamız gerekenler konusunda kendimize görevler ve planlamalar çıkaracağız.”


Halkevleri’nin 21. Olağan Genel Kurulu 22-23 Mayıs tarihlerinden Ankara’da gerçekleştirilecek. Genel Kurul’un birinci gününde saat 13.30’da Anadolu Gösteri ve Kongre Merkezi’nde, ikinci gününde de saat 10.00’da Yılmaz Güney Kültür Merkezi’nde buluşulacak. 27 ilden 70 Halkevi’ni temsil eden delege ve üyelerin yanı sıra çeşitli hak mücadelelerinden bileşenlerin de katılacağı Genel Kurul’un ilk gün etkilnliklerinde Edip Akbayram bir dinleti verecek. Genel Kurul www.halkevleri.org.tr adresinden canlı yayınlanacak.


Halkevleri Genel Başkanı İlknur Birol, 22-23 Mayıs’ta gerçekleştirilecek olan Halkevleri Genel Kurulu’yla ilgili bir görüşlerini Sendika.Org’a aktardı. “Örgütlediğimiz basit bir genel kurul değil Halkın Hakları Kongresi’dir” diyen Birol, bugüne kadar halkın hakları mücadelesinde omuz omuza veren binlerce kişinin iradesinin doğrudan temsil edileceği bir Kongre tasarladıklarını vurguladı. Birol, ilerici toplumsal muhalefetin bütün bileşenlerini, hak mücadelelerinin ilerletilmesi gerektiğine inanan herkesi Kongre’ye beklediklerini belirtti.


2007’de gerçekleştirilen Halkın Hakları Forumu’nda bir çizgi ve iddia ortaya konduğunu ve bu yolda önemli mesafeler katedildiğini belirteren Birol, bugün gelinen noktada bu çizgi ve iddianın geliştirilmesi göreviyle karşı karşıya olduklarını söyledi. “Halkın Hakları Kongre’sinde basitçe bir çalışma raporu sunmayacağız. Halkın Hakları Forumunda ilan edilen çizgide nereye geldik, ona bakacağız. Üç yıl önce ‘Halkın hakları için verilen mücadele hem savunmacı bir direnişin hem de kurucu bir inşanın bilinçli eylemidir’ demiştik. Neoliberalizme karşı ‘savunmacı bir direniş’ hattı örme noktasında çok deneyim biriktirdik. Barınma, ulaşım, eğitim, sağlık, su, gıda, çevre hakkı gibi alanlarda önemli başarılara imza atarak halkın hakları mücadelesi çizgisinin sol için umut vaat eden sahici bir seçenek olabileceğini gösterdik. Bir zamanlar imkansız kabul edileni gerçekleştirdik. 1 Mayıs’a damgasını vuran ‘insanca yaşam ve güvenceli iş’ taleplerinin taşıyıcıları olarak, iddialı bir kortejle alana çıktık ve artık bizden kesinlikle daha fazlası bekleniyor. Bugüne kadar biriktirdiğimizin yetmediği görülüyor. Şimdi bu deneyimlerimiz ışığında biriktirdiğimiz içindeki eksiklerimizi açığa çıkaracağız ve önümüzdeki döneme ilişkin politik çizgimizi belirleyeceğiz. Önümüzde anayasa referandumu var, seçim yılına doğru ilerliyoruz, bir erken seçim de söz konusu olabilir. Kongremizde Halkevcilerin bu hareketli sürece kendilerinden beklendiği gibi etkin ve kıvrak bir şekilde müdahil olmalarına olanak verecek bir politika belirleyeceğiz. Daha uzun vadeli olarak, Halkın Hakları Forumu’nda ortaya konan çizginin ilerletilmesi ve geliştirilmesine ilişkin yapmamız gerekenler konusunda kendimize görevler ve planlamalar çıkaracağız. ”


Halkevleri örgütünün bu mücadele içinde önemli gelişmeler kaydettiğini vurgulayan Birol, “Şube sayımız arttı, ülke çapında yaygınlaştık ama yaşadığımız, resmi üye ve şube sayısındaki artışla ölçülemeyecek bir gelişimdir. Halkevlerinin ortaya koyduğu çizgi emekçi halkın geniş kesimlerince sahiplenilen, örnek alınan bir çizgi haline gelmiş, bugüne kadar örgütlenmeye isteksizlik gösteren halk kesimleri giderek yaygınlaşan bir örgütlenme talebiyle örgüte yönelmeye başlamıştır.”


“Hak mücadelesinin örgütüyüz, Halkevleri resmi üyelik bağı ile bağlı olunan bir örgüt değildir. Mücadeleyi biriktirenler onun temsilini de üstlenebilmeli” diyen Birol, hak mücadelesinin bütün unsurlarının basit destekçi ya da takipçi olarak değil tek tek birer özne olarak Halkın Hakları Kongresi’ne katılmasını gerektiğini söyledi. Birol, halk demokrasisi mücadelesinin bir ön adımı olarak değerlendirdiği Kongre’den diğer beklentilerini de şöyle sıraladı: “Devrimci mücadelenin bıraktığı tecrübeyle yaşadığımız dönemin koşullarını değerlendireceğiz. Bu kongre bizi de değiştirecek, değiştirmek zorunda. Ezberimizdekinin dışında bir şey yapıyoruz, kafamızdaki geleneksel kalıplar kırılacak. Devrimci, bilmediklerine dair cesur ataklarda bulunmalı. Kongrede, bu sistemden umudunu kesmiş olanların sözü çıkmalı. Herkes kendini özne olarak hissetmeli.”

 

Sendika.Org