Hatay Emek ve Demokrasi Platformu ve Mustafa Kemal Üniversitesi Öğrencileri dün (10 aralık) Ulus Meydanında bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Hatay Eğitim-Sen önünden başlayan yürüyüşte “YÖK kalkacak, polis gidecek, üniversiteler bizimle özgürleşecek”, “baskılar bizi yıldıramaz”, “insan haklarıyla insandır” sloganları atıldı. İnsan Hakları Haftasıyla ilgili açıklamayı Platform adına Mithat Can okudu.
Can açıklamasında “Evrensel Bildirge’nin kabul edilişinin 62. yılında, bildirgede yer alan hak ve özgürlüklere dayalı uluslararası bir düzen hala kurulamamıştır. İnsanların ırkından, renginden, cinsinden, cinsel yöneliminden, dilinden, din ve mezhebinden, etnik kimliğinden, siyasi-vicdani ve felsefi kanaatinden bağımsız olarak, insan olmaktan gelen hakları ve dokunulmazlıkları olduğu temel fikri dünya çapında yeterli koruma bulamamıştır. Neo liberalizmin ekonomik ve sosyal haklara yönelik saldırısı 2010 yılında daha belirgin bir şekilde ortaya çıkmıştır.” dedi. Can konuşmasını “Bildirge’nin kabul edilişinin 63. yılında insan haklarına dayalı yeni bir Anayasa yapılması, adil yargılanma hakkı başta olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması için herkesi mücadeleye davet ediyoruz.” diyerek bitirdi. Can’ın ardından MKÜ öğrencisi Özlem Varol bir konuşma yaptı.
Varol konuşmasında “14 Aralık Cumartesi günü Üniversite Rektörleri ve Başbakan Dolmabahçe'de Başbakanlık Çalışma Ofisinde bir toplantı gerçekleştirmişlerdir. Üniversitelerin geleceğini ilgilendiren bu toplantıya öğrenciler, kendi taleplerini içeren bir dosya sunmak ve basın açıklaması yapmak üzere toplantı yerine yürümek istediler. Ancak davetli olmadıkları gerekçesiyle toplantıya alınmadılar. Öğrencilerin ısrarı üzerine polis her zamanki gibi
coplarına ve biber gazına sarılmıştır. Öğrenciler şiddete maruz kalmış ve gözaltına alınmışlardır.” dedi. Varol konuşmasını “Bu olaylardan önce de MKÜ' de öğrenciler dönemin başında soruşturma terörüne uğramış, birçok öğrenci katıldıkları basın açıklamaları ve hatta uğradıkları saldırılar sonucunda suçlu ilan edilmiş ve uzaklaştırma almışlardır. Halbuki aynı iktidar, aynı polis, işçilere, memurlara, kadınlara ve kendi yaşam alanlarını korumaya çalışan insanlara da aynı muameleyi göstermiştir. Bütün bunlar AKP'nin dilinden düşürmediği demokrasi ve özgürlük kavramının içi boş olduğunu gösteriyor.” diyerek devam ettirdi. Konuşmasını “Sermayenin yönelimleri doğrultusunda iktidar ve üniversite yöneticileri işbirliğiyle şekillendirilmeye çalışılan üniversitelerde öğrencilerin düşünceleri sorulmayacaktır şüphesiz. Biz bunu biliyoruz. Kendi geleceğimizin tartışıldığı her yere davet edilmeyi beklemeden gidip sözümüzü söyleyeceğiz. Üniversitelerde, sokaklarda özgürlük talebimizi haykıracağız. Eşit, özgür, bilimsel, demokratik, anadilde eğitim hakkımızı sonuna kadar, elde edene kadar çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” sözleriyle bitirdi.
Açıklama “Eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim”, “Baskılar bizi yıldıramaz” , “AKP den hesabı gençlik soracak” sloganlarıyla sonlandırıldı.