Hopa'da AKP mitingi sırasında ve sonrasında gelişen olaylarda gözaltına alınanların avukatları, gözaltı ve mahkeme sürecinde yaşananları bir rapor haline getirdi. Avukatların yazılı açıklamasında, gözaltındakilere işkence yapıldığı, savunma hakkının keyfi olarak engellendiği, gözaltı süresinin keyfi olarak uzatıldığı belirtiliyor. Avukatlar Erzurum Özel Yetkili Savcılığı'nın tutumunun "kaygı verici" olduğunu belirtti
On sekiz avukat adına yayımlanan yazılı açıklamada şöyle denildi:
"31 Mayıs 2011 tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Hopa’ya gelmesi nedeni ile yapılan basın açıklamasına hiçbir biçimde uyarı yapmadan, haksız bir biçimde ve ölçüsüz bir güç kullanımı ile gerçekleştirilen polis müdahalesi sonrasında yaşananlar gerekçe gösterilerek insanların gözaltına alınması ile başlayan sürecin hukuki boyutu ile ilgili aşağıdaki noktaları kamuoyunun dikkatine ivedilikle sunmak biz aşağıda imzası bulunan hukukçular açısından kaçınılmaz bir görev niteliğindedir.
1. Gözaltında bulunan kişilerin müdafileri ile görüşmeleri konusunda Hopa İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde, Hopa Polis Merkez Amirliği’nde, Kemalpaşa Jandarma Karakolu’nda (ve daha sonra da Erzurum Emniyet Müdürlüğü’nde) sistematik olarak zorluk çıkarılmış, müdafilerden açıkça yasaya aykırı bir biçimde vekaletname sunmaları talep edilmiş; Erzurum Özel Yetkili Savcılığı’nın talimatı gereği olduğu söylenerek müdafilerin görüşebileceği kişi sayısı “şüpheliler arasında menfaat çatışması olduğu” gerekçesi ile engellenmiştir.
2. Her bir meslektaşımızın yalnızca gözaltındaki kişilerden tek bir tanesi ile görüşmesine izin verilmesi nedeni ile kolluk aşamasında gözaltındakilerin önemli bir bölümü hiçbir biçimde müdafileri ile görüşememiştir.
3. Gözaltına alındıktan sonra adli tıp muayenesinde “sağlam olduğu” tespit edilmiş olan İbrahim Aksu’nun “kaburgasında kırık olduğu” gerekçesi ile hastaneye sevk edilmesi bu engellemenin fiilen ne anlama gelebildiğini göstermektedir.
4. Öte yandan, zihinsel engelli olduğu tıbbi raporlarla sabit olan Erkut Kibar’ın dahi gözaltında tutulması ve başkaları ile birlikte gözaltındaki kimi başka kişiler ile ilgili ifade almaya çalışması da gözlerden kaçmaması gereken bir diğer noktadır.
5. Gözaltındakiler, müdafilerine haber verilmeden 04.06.2011 günü sabaha karşı Erzurum’a sevk edildiler.
6. Erzurum Özel Yetkili Savcılığı, yapılan ilk görüşmede “şüpheliler arasında menfaat çatışması olduğu” gerekçesini yineleyerek her bir avukat arkadaşımızın yalnızca bir kişiye hukuki yardımda bulunmasına “izin verileceğini” belirtmesi üzerine yaşanan tartışma sonrasında avukatları –en hafif tanımı ile- asgari nezaket kurallarına dahi uymaksızın odasının dışına çıkmaları yönünde “uyarmıştır”.
7. Erzurum Özel Yetkili Savcılığı ısrarlı tüm taleplerimize ve yarattığı mağduriyetin somut olarak görülüyor olmasına karşın gözaltındakilerin Adliye’de dahi kelepçeli bir biçimde tutulması uygulamasına son vermemiştir.
8. Erzurum Özel Yetkili Savcılığı, hiçbir dayanağı olmaksızın Hopa İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltındakilerle görüşebilmiş olan müdafiler dışındakilerin “beklemelerine gerek olmadığı” yönünde bir tebligat gerçekleştirmiş; bizlerin ortak tutum alması ve adliyeyi terk etmesi sonucunda bu “tebligat” konusunda ısrar edememiştir.
9. Erzurum Özel Yetkili Savcılığı, ısrarlı tüm taleplerimize karşın kolluk aşamasında susma hakkını kullanan kişileri dahi hukuka aykırı bir biçimde hesaplama sonucunda belirlediği gözaltı süresinin sonuna kadar hâkim karşısına çıkarmamış, gözaltı süresi aşımını 4, 5 ve 6 Haziran tarihleri boyunca “yerleşik” bir uygulama haline getirmiştir.
10. Erzurum Özel Yetkili Savcılığı, “bir müdafii bir şüpheli ile görüşebilir” yönünde bir karar veremeyeceği, böylesi bir uygulamanın hukuka aykırı olduğu, bir an için böyle bir durumun varlığının kabulü durumunda dahi bunu Avukatlık Kanunu uyarınca ancak bizzat müdafiin değerlendirebileceği ve bu konuda değerlendirme yapabilecek makamın kendileri olmadığı yönündeki beyan ve itirazlarımızı ısrarlı bir biçimde, muğlak gerekçelerle reddetmiştir.
11. Erzurum Özel Yetkili Savcılığı, avukatları –en hafif tanımı ile- asgari nezaket kurallarına dahi uymaksızın odasından dışarı çıkartarak, avukatların odasına alınmaması yönünde kolluğa talimatlar vermesi ile de benzeri görülmemiş bir uygulama gerçekleştirmiştir.
12. Erzurum Özel Yetkili Savcılığı, kişilerin hazır bulunduğu (ya da hazır bulunması gereken) işlemler ile ilgili belgelerin kendisine ve müdafisine verilmesine ilişkin zorunluluğa da açıkça aykırı davranmış, savcılık ifadesi tutanaklarının önemli bir bölümü müdafilere verilmemiş; özellikle 06.01.2011 tarihinde hakim karşısına çıkartılan kişilerin savcılık ifadeleri ancak sorgunun hemen öncesinde ve son derece sınırlı bir zaman dilimi içerisinde –tanım yerinde ise- iki arada bir derede incelenebilmiş, bu koşullar altında müdafilik görevi yerine getirilmeye çalışılmıştır.
13. Erzurum Özel Yetkili Savcılığı’nın tüm bu uygulamaların kolluk tarafından bir “işkence” olanağı olarak değerlendirilmiştir.
14. Erzurum Özel Yetkili Savcılığı’nın tutuklama istemi ile sevk ettiklerinin istisnasız bir biçimde tutuklanmış olmasını da dikkat çekici bulduğumuzu özellikle belirtmek isteriz.
15. Son olarak, Erzurum Özel Yetkili Savcıları Rasim Karakullukçu, Mehmet Bayram, Mehmet Yazıcı ve Osman Şanal’ın insan haklarının gerçeklendiği alan olan ceza muhakemesi yargılaması ile ilgili gerçekleştirdikleri “Erzurum Yorumu”nu kaygı verici bulduğumuzu, “Hopa Davası”nın bu açıdan da ülke gündeminde önemli bir yer oluşturması için başta hukukçular olmak üzere tüm yurttaşların sorumluluğu bulunduğunu önemle bildiririz.
Saygılarımızla
Av. Sema Pektaş (İzmir Barosu Başkanı), Av. Bahattin Özdemir (İzmir Barosu)
Av. Suna Coşkun (Ankara Barosu), Av. Cemal Doğan (İzmir Barosu)
Av. Sabri Kuşkonmaz (İstanbul Barosu), Av. Zeynel Kaya (İzmir Barosu)
Av. Soner Gürbüz (İzmir Barosu), Av. Halis Yıldırım (İstanbul Barosu)
Av. Özlem Gümüştaş (İstanbul Barosu), Av. Nermin Kaplan (İstanbul Barosu)
Av. Can Tombul (Ankara Barosu), Av. Mehmet Ümit Erdem (İstanbul Barosu)
Av. Gülşen Uzuner (Ankara Barosu), Av. İlknur Alca (İstanbul Barosu)
Av. Selen Vargün (Ankara Barosu), Av. Kazım Erkut Güzel (İstanbul Barosu)
Av. Alp Tekin Ocak (İstanbul Barosu), Av. Ş. Can Atalay (İstanbul Barosu)