Hopa olaylarının ardından Ankara’da çıkan olaylarda gözaltına alınarak işkenceye maruz kalanlar yaşadıklarını anlattı
Hopa’da Metin Lokumcu’nun öldürülmesinin ardından Ankara’da çıkan olaylarada 52 kişi gözaltına alınmış, bunların beşi tutuklanmıştı. Serbest kalanlar bugün (9 Haziran) Mülkiyeliler Birliği’nde bir araya gelerek uğradıkları işkenceleri anlattılar.
Özden Kaya (ESM Ankara 1 Nolu Şube yöneticisi)
Olay anından kısaca bahseden Kaya, araçlarda, hücrelerde ve mahkeme koridorlarında işkenceye maruz kaldıklarını söyledi. Bir gözünün hala mor olduğu dikkat çeken Kaya, saçlarından sürüklenerek otobüse bindirildiğini ve otobüste ciddi anlamda şiddete maruz bırakıldığını söyledi.
Hacı Özkan (BES Danıştay temsilcisi)
Polisin gözaltına alma şekline itiraz ettiği için kendinin de gözaltına alındığını söyleyen Özkan “Yargı emekçisi olarak kolluk kuvvetin görevi insanları parçalamak değil, sağlıklı bir şekilde adaletin karşısına çıkartmaktır” dedi. Yaşadıklarından dolayı gözyaşlarını tutamayan Özkan “Ben bu yaşadıklarımı anama anlatamadım, bu işkenceleri yapanlar yaptıklarını analarına nasıl anlatabiliyor?” diye feryat etti.
Ezgi Şahingöz
Gözaltına alınan kadınlara yapılan tacize dikkat çeken Şahingöz, polis otobüslerinde ağır şiddete maruz kaldıklarını belirtti. Metal kelepçe takıldığını ve saatlerce o kelepçelerle otobüslerde bekletildiklerini söyleyen Şahingöz’ün Özden Kaya gibi gözünde morluklar olduğu dikkat çekti. Gözünün nasıl o hale geldiğini hatırlamadığını ifade eden Şahingöz, görgü tanıklarının ifadesine göre çevik kuvvetin kendisine kaskla kafa attığını ifade etti.
Hüseyin Gölpunar (BES üyesi)
KESK’in önceki dönem yönetiminde bulunduğu için Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Kenan Kabak’ın talimatıyla gözaltına alındığını belirten Gölpunar, 5-6 kişilik çevik kuvvet ekibi tarafından dövülerek gözaltına alındığını belirtti. Kendisinin engelli olduğunu belirtmesine rağmen daha fazla şiddet uygulandığını belirten Gölpunar yaşadıklarından dolayı parmaklarında his kaybı olduğunu söyledi. Gölpunar, polisin bu gücü siyasi iktidardan ve başbakandan aldığını ifade etti.
Bülent Teoman Özkan (Çağdaş Hukuçular Derneği)
Özkan, Güvenpark’ta gözaltına alınanları gördüğünü ve gözaltına alınanların 10-12 kişilik çevik kuvvet ekiplerince linç edilircesine dövüldüklerini söyledi. Bu duruma müdahale etmek için gözaltına alınanların yanına gittiklerini belirten Özkan, Kenan Kabak’ın oraya geldiğini ve avukat olduklarını söylemelerine rağmen üç arkadaşıyla beraber gözaltına alındıklarını dile getirdi. Avukat olmalarına rağmen gözaltına alındıklarını belirten Özkan, otobüsün içerisinde “Demek teröristlerin avukatlığını yapıyorsunuz ha!” şeklinde taciz edildiklerini ve şiddete maruz kaldıklarını vurguladı.
Serhat Ertuğrul
Gözaltına alındıklarında şakaklarından tutularak havaya kaldırıldıklarını ve bu yüzden nefessiz kaldığını belirten Ertuğrul, diğerleriyle aynı şekilde şiddete uğradığını belirtti. İlginç bir olaya da şahit olduğunu söyleyen Ertuğrul “Otobüslerin ışığı söndürülmüşken içeri bir çevik kuvvet polisi girdi ve karşısına ilk çıkana vurdu. Ama vurduğu başka bir çevik kuvvet polisiydi” diye anlattı.
Gözaltına alınanların anlatımlarının ardından Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) adına Metin Bakkalcı söz aldı. Özgürlüğün kısıtlandığı andan itibaren uygulanan bütün kötü olayların işkence olduğunu söyleyen Bakkalcı, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Sözleşmesi’nde tek yasak olan şeyin işkence olduğuna dikkat çekti.
Resmi güvenlik kimliği olan tacizci ve işkencecilerin toplum içerisinde olduğunu belirten Bakkalcı bu kişilerin derhal yakalanması gerektiği ifade etti. Bakkalcı, o tacizcileri sokalarla ellerini kollarını sallayarak dolaştırmayacaklarını söyledi.