Kadıköy’de Çernobil faciasının 29. yıldönümünde doğa savunucuları yapılmaya çalışılan nükleer santralleri istemediklerini belirterek ‘Ya nükleer ya hayat’ dedi
Çernobil faciasının 29. yıldönümünde Karadeniz İsyandadır Platformu ile Kuzey Ormanları Savunması’nın çağrısıyla bir araya gelen yüzlerce kişi Kadıköy’de nükleer santral inşaatlarını protesto etti.
Arhavi Doğa Koruma Platformu, Fatsa-Ünye Doğa Koruma Platformu, Munzur Çevre Derneği, Ergene İnisiyatifi, Validebağ Savunması’nın da yer aldığı yürüyüş, “Ya nükleer ya hayat” yazılı ana pankartla Kadıköy Boğa Heykeli önünden başladı.
“Nükleere inat yaşasın hayat” sloganları ile başlayan yürüyüşte tiyatrocular Çernobil faciasını ve radyoaktif maddelerin zararlarını temsil eden elbiseler giydi. Eylemciler bando eşliğinde nükleer karşıtı şarkılar da söyledi. Yürüyüş sırasında çevrede bulunanlar da alkışlarla yürüyüşe destek verdi. Kitle Kilise Meydanı’na ulaştığı sırada siren sesleri duyuldu ve eylemciler Çernobil faciasını simgeleyen bir şekilde yere yattı.
Yürüyüş İskele Meydanı’na kadar devam etti. İskele Meydanı’nda eylemciler adına basın açıklamasını Gizem Akman yaptı. “Felaketlerin zemini hazırlanıyor” diyen Akman şunları söyledi:
Yıkım projeleriyle toprağımızı, suyumuzu zehirleyenler kalkınma yalanıyla nükleer yapacak. Kimin kalkınacağı belli. Akkuyu reklamları seçimlerden bile önde. Dağı taşı reklama kesseler bile radyoaktif ölümün iyi bir şey olduğuna bizi ikna edemeyecekler. Yeterince insanı kansere teslim ettik, artık yeter!
Bir zamanlar Çernobil faciası sonrası çaydaki radyasyonun tehlikeli olmadığını kanıtlamak için kameralar önünde çay içen eski bakan Cahit Aral’ın amacı Çernobil’den yayılan radyasyonun Karadeniz ve Trakya kıyılarına vereceği zararı kamuoyundan saklamaktı. Bu uğurda nice insanlarımızı ölüme gönderdiler şimdi Sinop ve Mersin’de yapılmak istenen de farklı değil.
Basın açıklamasının ardından Yoğurtçu Parkı’na geçilerek performans gösterileri sergilendi.