İstanbul’da Halkevci kadınlar 8 Mart öncesi düzenledikleri eylemle Büyükşehir Belediyesi’ne yürüdü. Eylemde yaklaşan yerel seçimler öncesi kadınların yerel yönetimlerden talepleri de dile getirildi. Krizin yıkımına karşı insanca bir yaşam için mücadele çağrısı yapıldı.İstanbul Halkevlerinden kadınlar bugün Unkapanı’nda bulunan Çalışma Bölge Müdürlüğü önünde buluşarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yürüdüler. Büyükşehir Belediyesi önünde bir basın açıklaması yapan Halkevci kadınlar yaklaşık bir aydır burs için belediye önünde nöbet tutan Öğrenci Kolektifleri'nden kadınlarla buluştular. Belediye önünde örgütlenme haklarına sahip çıktıkları için işten atılan Dev Sağlık-İş üyesi Kızılay işçisi Funda Keleş, Bahçelievler Cumhuriyet Mahallesi’nden halkın muhtar adayı Gülseven Çetin, burs nöbeti tutan Kolektifçi Kadınlar da birer konuşma yaptı. Kadınlar AKP’nin sadaka anlayışı ile dağıttığı yiyecek yardımlarını protesto etmek için yanlarında makarna ve bulgur paketleri getirdi. Eylemde Bursa’da Hüseyin Üzmez’e yönelik şemsiyeli protesto eylemini hatırlatan sembolik şemsiyeler de taşındı. 

Saat 13.30’de Çalışma Bölge Müdürlüğü önünde buluşan Halkevci kadınlar flamaları, dövizleri ve mor önlükleriyle tek sıra halinde yürüyüşe geçti. “Yaşasın kadın dayanışması, “Geceleri de sokakları da meydanları da istiyoruz” “Söz yetki karar kadınlara” sloganları eşliğinde yapılan yürüyüş boyunca 8 Mart’ta Kadıköy’de gerçekleşecek mitingine çağrı ve Halkevci kadınların insanca bir yaşam, güvenceli iş, şiddetsiz tacizsiz bir dünya için yürüdüklerini anlatan konuşmalar yapıldı. 

Halkevci kadınlar yaşanabilir bir dünya için yürüyor 
Büyükşehir Belediyesi önünde İstanbul Halkevi Şube Başkanı Semra Ocak bir açıklama yaparak kadınların yaşanabilir bir dünya düşü ile 8 Mart’a hazırlandığını belirtti. Ocak açıklamasında; “Halkevci kadınların krizin yıkımına, işsizliğe ve yoksulluğa boyun eğmeyerek çalışma hakkı için mücadele edeceğini” belirtti. Ocak, “AKP ve Sermaye’nin hizmetleri piyasalaştırması karşısında kamusal hizmetlerin parasız olmasını talep ettiklerini” ifade etti. Açıklamada, kadına yönelik taciz, tecavüz ve şiddet karşısında sessiz kalmayacaklarını belirten Halkevci kadınlar, kadına yönelik saldırıları derinleştiren ve besleyen gericilik, ırkçılık ve savaşın karşısında olduklarını” vurguladı 

’Çalışma hakkımıza sahip çıktık, onurlu mücadelemiz sürecek’ 
Eylemde çalışma ve örgütlenme hakkı gasp edildiği için direnişte olan Dev Sağlık-İş üyesi Kızılay işçileri adına Funda Keleş bir konuşma yaptı. Keleş daha insani çalışma koşullarına sahip olmak için sendikalaştıklarını, bunun üzerine Kızılay yönetimi tarafından işten çıkartıldıklarını belirtti. Keleş, “Bu mücadeleye başlamak ve sürdürmek çok onurlu, sizlerle beraber mücadeleye omuz vermekten gurur duyuyoruz” dedi. İşyerinde kadın oldukları için yöneticiler tarafından yok sayıldıklarını ve sendikal mücadele ile beraber psikolojik şiddete maruz kaldıklarını anlatan Keleş, insan onuruna yaraşır çalışma koşulları için kadın erkek tüm işçilerin birlikte mücadele etmesi gerektiğini kadın işçilere ailelerindeki erkeklerin de destek vermesi gerektiğine değindi. 

Üniversite öğrencisi kadınların şartları var 
Öğrenci Kolektifleri’nden kadınlar adına yapılan konuşmada krizin üniversite öğrencilerini de vurduğu belirtildi. Üniversiteli kadınlar, belediyelerden sağlıklı koşullara sahip yurtlar açmasını, kesilen burslarının tekrar ödenmesini ve ulaşım hizmetlerinin öğrencilere %50 indirimli verilmesini talep ettiklerini belirtti. 

’Kadınların söz ve karar hakkı için adayım’ 

Bahçelievler Cumhuriyet Mahallesi’nden halkın muhtar adayı Gülseven Çetin yaptığı konuşmada kadınların söz ve karar hakkının bulunduğu yerel yönetimler için yola çıktıklarını belirtti. İktidarın kömür makarna yardımına karşın sokak sokak gezerek kendi olanakları ile seçim çalışmalarını yürüttüğüne dikkat çeken Çetin, kadınlar için kreş, sosyal yaşam merkezi ve sağlık birimlerinin bulunduğu bir mahalle yaratmak amacıyla muhtarlığa aday olduğunu belirtti.

Yapılan konuşmaların ardından kadınlar 8 Mart Pazar günü saat: 11.00’de Kadıköy Tepe Nautilus önünde buluşma çağrısı yaparak eylemlerine son verdi.