İstanbul Kent ve Barınma Hakkı Meclisi’nde kentte talan yasaları tartışıldı, bütüncül bir hat üzerinden yürüyen örgütlü mücadeleye dikkat çekildi.
İstanbul Kent ve Barınma Hakkı Meclisi tarafından yapılan aylık eğitim çalışmalarının ikincisi, 17 Kasım Pazar günü gerçekleştirildi. İstanbul Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi, Yıldız Sarayı Dış Karakol Binası’nda gerçekleşen ikinci toplantı, eğitimciliğini Avukat Can Atalay’ın yaptığı, “Neo-liberal Kentte Talan Yasaları” oldu.
Sunumuna “kentsel dönüşüm”, “kentsel dönüşüm yasası” kavramlarını tartışarak başlayan Atalay, “kentsel dönüşüm yasası” adıyla bir yasa olmadığını öncelikli olarak belirtti. Bugün çeşitli yasalar aracılığıyla devlet tarafından bu dönüşüme ilişkin planlama ve uygulamalar yapılırken, bunun yasalarda aynı ölçüde tanımlı, belirli olmadığına ve bunun sakıncalarına dikkat çekti.
Atalay, önümüzdeki dönem kente ilişkin mevzuat mantığının da bu çerçevede şekilleneceğini muğlak tanımlar, alanlar bırakılarak idarenin elinin güçlendirileceğini belirtirken bu mantığın diğer unsurlarını da “parçacıl planlama, küçük mülk sahipliğini sıfırlama, yargı yoluna başvurmayı güçleştirme, yargı kararlarını uygulamayı imkansızlaştırma ve nüfus yapısını değiştirecek müdahaleler” şeklinde sıraladı.
Eğitimin ikinci kısmında “Afet yasası” olarak bilinen “6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” üzerine konuşuldu. Atalay, yasanın ciddi belirsizlikler içerdiğini, idareye neredeyse sınırsız yetki verirken yurttaş katılımını ve denetimini imkansız hale getirdiğini belirtti. Riskli alan ve ölçek ilanının hangi önceliğe göre olacağının takdire bırakıldığı bu durumun, riskli alanları azaltmak yerine artıracağı uyarısını yaptı. Riskli alan ilan edilen bölgelerde yaşayan insanların halihazırda kullandığı elektrik, doğalgaz gibi altyapı hizmetlerini kesme yetkisi dahi tanıyan yasanın bu uygulamalara direnmeyi de suç saydığına dikkat çekti. Atalay, elverişli konuta ulaşım hakkı mücadelesini örgütlü, bütüncül bir hat üzerinden yürüyen mücadele olarak tarif etti, hukukun da bu süreçte bir araç olmasına gerektiğine değindi.
Mahallelerden gelen katılımcıların verdikleri örneklerle de yasaların uygulamadaki hali konuşuldu.
İstanbul Kent ve Barınma Hakkı Meclisi’nin eğitim toplantıları aylık olarak devam edecek.