İstanbul ve Ankara’da Charlie Hebdo yürüyüşü: “Hepimiz Charlie’yiz!”

Pt, 12/01/2015 - 15:20
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Paris’te Charlie Hebdo katliamında yaşamını yitirenler anısına düzenlenen eylemle eşzamanlı olarak İstanbul ve Ankara’da da yürüyüşler düzenlendi.

İstanbul

İstanbul’da Gazeteciler Forumu’nun çağrısıyla Galatasaray’da bir araya gelen yüzlerce kişi “Hepimiz Charlie’yiz” pankart ve dövizleriyle Fransız Konsolosluğu’na kadar yürüdü.

Polis ilk başta bu güzergahta yürüyüş yapılamayacağını söylese de kitle pankart açıp yürüyüşe geçti. Yürüyüşün başlamasının hemen ardından polisin gözü önünde iki saldırgan peş peşe pankartın önüne kadar gelerek “peygambere hakaret ettirmeyiz” diyerek gazetecilere vurmaya yeltendi. Kitle müdahale edince ise polis saldırganları eylemcilerin elinden alarak araca bindirdi.

Yürüyüşte eylemciler ellerinde dövizlerin yanı sıra kalem taşıdı. Eyleme gazeteci, yazar ve karikatüristlerin yanı sıra Halkevleri, EMEP yönetici ve üyeleri ile Öğrenci Kolektifleri’nden üniversiteliler de destek verdi.

Fransız Konsolosluğu önünde basın açıklamasını Hilmi Hacaloğlu okudu. Hacaloğlu şunları söyledi:

‘Nasıl anlatsak, nereden başlasak?’ En iyisi hiç dolandırmadan sondaki lafımızı başta söyleyelim. Fransa’nın başkenti Paris’te 7 Ocak’ta Charlie Hebdo’ya yapılan katliamı lanetliyoruz. Amasız, fakatsız, lakinsiz kınıyor, oradaki meslektaşlarımızın acılarını paylaşıyoruz.

Bu saldırı; mizahı, hicvi ve eleştiriyi yok etme girişimidir.

Bu saldırı; ifade özgürlüğüne kurşun sıkmaktır.

Bu saldırı; düşünceyi öldürme teşebbüsüdür.

Bu saldırı; basın özgürlüğünü zincire vurma çabasıdır.

Bu saldırı; korkutma, sindirme, vazgeçirme, susturma  denemesidir.

Dayanışma içinde olduğumuz Fransa’daki meslektaşlarımızla aynı görüşteyiz.

Susmayacağız, sinmeyeceğiz, vazgeçmeyeceğiz.

Ne bu saldırının faillerinden ne de arkasındaki görünür ya da görünmez güçlerden korkuyoruz.

Dün olduğu gibi yarın da baskılara karşı direneceğiz.

Dün olduğu gibi yarın da yazacağız, çizeceğiz, araştıracağız, sorgulayacağız, düşündüreceğiz, güldüreceğiz.

Evet, güldürecek ve güleceğiz.

Fikir özgürlüğü, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, mizah yapma özgürlüğümüzden ödün vermeyeceğiz, geri adım atmayacağız. Bu bizim dünyaya, Türkiye’ye ve Charlie Hebdo’ya sözümüz olsun.

Bu topraklarda mizah ve gazeteciliğin tarihi; düşünce ve ifadeye yönelik tahammülsüzlükle, baskıyla, sansürle, yıpratmayla, sindirmeyle ve hatta yok etmeyle maluldür.

Ahmet Samim’den, Abdi İpekçi ve Uğur Mumcu’ya; Metin Göktepe’den, Hafız Akdemir ve Hrant Dink’e kadar; devlet, derin devlet ve karanlık güçlerin saldırılarına maruz kaldık. Markopaşa’nın kapatıldığı, Tan gazetesinin yağmalandığı, Özgür Ülke gazetesinin bombalandığı, Sivas’ta gazetecilerin, yazarların, çizerlerin yakıldığı bir ülke burası.

Bu nedenle Charlie Hebdo’ya yapılan saldırının aslında bir ‘insanlık suçu’ olduğunu belki de en iyi biz anlarız.

Bizler; barış ve demokrasi istiyoruz

Bizler; eşitlik, özgürlük, kardeşlik ve adalet istiyoruz

Bizler; düşünce ve ifade özgürlüğü istiyoruz.

Bizler; Hristiyan, Müslüman, Yahudi, Kürt, Türk, Arap, Laz, muhafazakar, ateist fark etmeksizin birlikte baskısız, tahakkümsüz, zorlamasız, eşit ve karşılıklı anlayışa dayalı yaşamak istiyoruz.

Bizler daha güzel bir dünyada dayanışma içinde olmak istiyoruz.

Bu umutlarımıza, bu hayallerimize, bu hedeflerimize kurşun sıkanlara, Charlie Hebdo’yu kana bulayanlara bir kez daha hatırlatıyoruz.

Kalem kılıçtan keskin, silahtan güçlüdür.

Charlie Hebdo’ya, Fransa halkına ve dünyada barıştan, kardeşlikten, demokrasiden, birlikte yaşamaktan yana olan herkese selam olsun.

Ankara

Ankara Dayanışması, Charlie Hebdo Katliamı’nı protesto etmek için Güvenpark’ta bir araya geldi. Yaklaşık 200 Ankaralı’nın katıldığı eylemde, gericiliğe karşı olan öfke dövizlere yansıdı

Ankaralılar, Paris’te Charlie Hebdo dergisine yapılan ve 12 gazetecinin öldürüldüğü saldırıyı protesto etti. Ankara Dayanışması’nın çağrısıyla Güvenpark’ta bir araya gelen yaklaşık 200 kişi “Je Suis Charlie”, “Charlie Hebdo Katliamı’nı lanetliyoruz” gibi dövizler ve “Dünya karanlığa teslim olmayacak” yazılı bir pankart ile bir eylem düzenledi.

Eyleme ayrıca saldırının özgür düşünmeye karşı bir saldırı olduğunu söyleyen Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi ile katledilen gazeteci ve sanatçıların yanında olduklarını söyleyen Ütopya Yayınevi de destek verdi.

Eylemde basın açıklamasını Ankara Dayanışması adına Betül Koca okudu. Koca açıklamada Charlie Hebdo’nun sadece İslamcılığı değil, Avrupa’nın ve Fransa’nın izlediği İslam politikalarını da eleştiren bir dergi olduğunu, bu yüzden saldırının sadece ifade özgürlüğüne değil aynı zamanda sistemin kendisini eleştiren muhaliflere de yapıldığını söyledi.

Koca ayrıca, Charlie Hebdo katliamının faillerinin Suriye’de,  Libya’da, Yemen’de, Nijerya’da, Halep’te, Şengal’de, Kobanê’de katliamlara imza atanlarla aynı olduğunu, birine karşı değil hepsine karşı halkların ortak mücadelesi ile mücadele etmenin gerekli olduğunu söyledi.

Basın açıklamasının ardından HDP Milletvekili Demir Çelik söz aldı. Çelik Paris’te Charlie Hebdo’ya saldıran zihniyetin; Şengal’de, Kobanê’de ve tüm Ortadoğu’da katliamlar yapan gerici zihniyet ile aynı olduğunu söyledi. Çelik’in ardından söz alan Ankaralı aydın ve yazar Temel Demirer, Paris’te katledilen gazeteci ve sanatçıların yoldaşları olduğunu, katliamı kınadıklarını dile getirdi. Eylemde son olarak söz alan Alevi ve Bektaşi Dernekleri Federasyonu Başkanı Fevzi Gümüş ise bu katliamcı zihniyeti Maraş’tan, Çorum’dan, Sivas’tan hatırladıklarını; bu katliamların hesabının sorulması için nasıl mücadele ettilerse Charlie Hebdo Katliamı için de aynı şekilde mücadele edeceklerini vurguladı.

Konuşmaların ardından her birinin ucunda “Je Suis Charlie” sloganının harflerinden biri bulunan siyah balonlar uçuruldu. Yüzlerce Ankaralı balon uçurduktan sonra Yüksel Caddesi’ne bir yürüyüş gerçekleştirmek istedi. Polisler ilk önce yürüyüşü engellemeye çalıştı. Ancak Ankaralılar yürüyeceklerini söyleyerek Atatürk Bulvarı’nı trafiğe kapatarak yürüyüşü gerçekleştirdiler.

Eylem yürüyüşün ardından 19 Ocak’ta Hrant Dink’in ölüm yıldönümü için düzenlenecek eyleme yapılan çağrı ile sonlandırıldı.