Halkevleri’nin basın, sanat ve dayanışma alanlarında verdiği Halkın Hakları Ödülleri’nin dördüncüsüne Haziran İsyanı damga vurdu. Direnişin içinde yer alanlar ve direnişe destek verenler ödüllere layık görüldü
82. yaşına direnişle giren Halkevleri’nin kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında basın, sanat vedayanışma alanlarında verdiği Halkın Hakları Ödülleri’nin dördüncüsü Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde (ÇSM) düzenlenen ödül töreniyle sahiplerini buldu.
Etkinlik her yıl olduğu gibi Halkevleri Genel Merkezi’nden kuruluş yıldönümü yürüyüşüyle başladı. Halkevi şubelerinin renkli palyaço kıyafetleriyle, davul ve trampetlerle, strafordan Halkevleri yazılarıyla süslediği kortej, “Tek yol sokak, tek yol devrim”, “Söz yetki karar, iktidar halka”, “Yaşasın halkın hakları mücadelesi” sloganlarıyla yürürken, yoldan geçen insanlar da alkışlarla desteğini sundu.
Etkinliğin yapılacağı ÇSM’de katılımcıları Haziran İsyanı’nda katledilen 7 direnişçinin resimleri ile isyan süresince çıkan gazete kapaklarından oluşan bir sergi karşıladı. Sendikaların, meslek odalarının, demokratik kitle örgütlerinin, siyasi partilerin ve forumların temsilcileri de Halkevleri’ni yalnız bırakmadı.
‘Tek yol halkın örgütlü gücü’
Ödül töreninin açılış konuşmasını Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy yaptı. “82. yılımızı ayağa kalkan bir halkın örgütü olmanın gururuyla kutluyoruz” diyerek sözlerine başlayan Ersoy, egemenlerin altyazılara müdahale, telefon dinleme, internet sansürü gibi yollarla halkın haber alma hakkına saldırdığını belirtti ve verdikleri ödüllerin daha da anlam kazandığını söyledi.
Oya Ersoy, Tayyip-Bilal Erdoğan arasındaki ses kayıtlarına “AKP hükümeti derhal istifa etmelidir” sözleriyle tepki gösterdi. Halkın Haziran İsyanı’ndan sonra AKP ile birlikte neoliberal, gerici hegemonyayı sorguladığını kaydeden Ersoy, “Sağ iktidarları yıkacak tek şey halkın örgütlü mücadelesidir. Tek yol halkın örgütlü gücüdür. Hesap sormak için, söz yetki karar hakkı için örgütleneceğiz. Haziran İsyanı’nın yolundna gideceğiz” dedi.
Doktorlar direnişin hem içinde hem yanında
Ersoy’un konuşmasının ardından ödüllerin sunulasına geçildi. Etkinlikte ilk ödülü Haziran İsyanı’nda verdiği gönüllü sağlık hizmeti nedeniyle davalık olan Ankara Tabip Odası aldı. Direnişte gözünü kaybeden Muharrem Dalsüren’den ödülünü alan Oda Başkanı Dr. Özden Şener, hem alanda olduklarını hem de düşenlerin yanında olduklarını, Tabip Odası olarak sadece gönüllü yürütülen sağlık hizmetini daha düzenli hale getirdiklerini söyledi. Şener, “Biz yönetimden gitsek de yerimize doktorlar gelecek” dedi ve ödülü tüm doktorlar ve tıp öğrencileri adına aldığını söyledi.
‘Direnişin ve halkın tarafıyız’
Ankara Tabip Odası’ndan sonra Haziran İsyanı’ndaki yayın çizgilerinden ötürü ödül hak eden gazetelere geçildi. Yurt gazetesinden Ömer Ödemiş ödülü direnen Hacettepe işçilerinden, BirGün gazetesinden Yaşar Aydın ödülü Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık’tan, Evrensel gazetesinden Cem Gurbetoğlu ödülü İMO Genel Saymanı Nevzat Ersan’dan, Sol gazetesinden Hatice Ekinci ödülü ÇGD Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Bulut’tan aldı.
Gazete temsilcileri konuşmalarında direnişin ve halkın yanında olduklarını, bu uğurda kimi zaman bedeller ödediklerini fakat halkın haber alma hakkından asla vazgeçilemeyeceğini vurguladı.
‘Unutursak kalbimiz kurusun’
Dayanışma ödüllerinden bir diğeri de AKP-TSK organizasyonuyla katledilen Roboskililer adına Ferhat Encü’ye verildi. Dakikalarca ayakta alkışlanan Encü, Kürtçe selamlayarak başladığı konuşmasında mücadeleye mücadele, direnişe direniş katmanın onurunu yaşadıklarını söyledi. Encü sözlerini “Unutursak kalbimiz kurusun” diyerek sonlandırdı.
Encü’ye ödülünü veren Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy ise yatıp kalkıp Roboski demeye, halkların barış, eşitlik ve kardeşlik talebini haykırmaya devam edeceklerini ifade etti.
Hrant Dink ve Ali İsmail Korkmaz vurguları
Ali İsmail Korkmaz soruşturması başta olmak üzere Haziran İsyanı sürecindeki haberleriyle ödüle layık görülen Radikal gazetesi muhabiri İsmail Saymaz, ödülünü Haziran İsyanı’nda tutuklanmış Öğrenci Kolektifleri üyesi Yener Çıracı’dan aldı.
Halkevleri’yle mahallelerde okuma-yazma kursları düzenlerken, derelerine sahip çıkarken, Vatan Emniyet’te gözaltındayken, Hrant Dink katledildiğinde Trabzon’da faşizme karşı imza toplarken ve Ali İsmail Korkmaz’ın yanında omuz omuza direnirken karşılaştığını aktaran Saymaz, Hrant Dink’in ve Ali İsmail Kormaz’ın sıcaklığıyla teşekkür ettiğini belirtti. Saymaz, törene katılamayan Radikal gazetesi muhabiri Elif İnce’nin ödülünü de aldı.
Radikal ve Agos gazeteleri yazarı Yetvart Danzikyan da CHP Milletvekili Hüseyin Aygün’ün elinden ödülünü alırken, her nefessiz kaldığında kendisine yol gösterdiği için Hrant Dink’e teşekkür etti.
Sanat alanında Nar Photos ödüle layık görüldü. Nar Photos ekibi adına kürsüye çıkan Adnan Onur Acar, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan’dan ödülü aldıktan sonra sıcak haber fotoğrafçılığı yapmadıklarını fakat Haziran İsyanı’ndan sonra direnişi tüm sonuçlarıyla takip etmeye çalıştıklarıını ifade etti.
Direnişin medyası Çapul Tv: ‘Ahmet Atakan için…’
Haziran İsyanı sırasında “Direnişin Medyası” iddiasıyla kurulan Çapul Tv de Halkevleri Basın Ödülleri’nin sahibi oldu. Çapul Tv Antakya muhabiri Özge Sapmazödülü CHP Milletvekili İlhan Cihaner’in elinden aldı.
Hak mücadelelerini ve umudu büyüten, sokakları AKP’ye dar eden Halkevleri’ni selamlayarak konuşmasına başlayan Sapmaz, Çapul Tv’nin kuruluş sürecini aktardı. Kendisini direnişçi olarak tanımlayan gönüllü muhabirler ağıyla hareket ettiklerini ve bu yüzden gerçek anlamda direnişin medyasını oluşturduklarını belirten Sapmaz, ödülü de Antakya’da içtenliğiyle halkının yanında olan Ahmet Atakan için aldığını söyledi.
Katledilenler unutulmadı
Etha’da Arzu Demir, Kaos GL aktivisti Melahat Deniz’den aldığı ödülü gerçekleri aktardığı için katledilen, tutuklanan, sürgün edilen basın emekçilerine adadı.
Melahat Deniz ise LGBTİ bireylerin isyanla birlikte daha görünür olduğunu söyledi ve mücadeleyi hep birlikte yükseltme çağrısı yaptı.
Haziran İsyanı’nda saatler süren yayınlarıyla adres haline gelen Halk Tv adına ise Lale Özen Arslanödülü aldı. Arslan, çocukları katledilen annelerin çığlıklarını unutturmayacaklarını söylerken, tüm ceza ve sindirme çabalarına karşın çalışmalarına devam edeceklerini sözlerine ekledi.
Arslan’a ödülünü veren Kaya Güvenç de yakılan, yıkılan, talan edilen her şeyin emekçi halkların alınteri olduğunu söyledi ve hesap soracaklarını dile getirdi.
Hopa Direnişi’nden Haziran İsyanı’na halkın haklarına yönelik haber çizgisiyle Milliyet gazetesinden Gökçer Tahincioğlu da Eğitim-Sen MYK üyesi Ali Paşa Şanlı’dan ödülünü aldı. Hayatında aldığı en anlamlı ödüllerden biri olduğunu kaydeden Tahincioğlu, ödülünü davası AİHM’den kazanımla dönen Uğur Kaymaz’a adadı.
‘Barikat yapmayı da yıkmayı da Halkevleri’nden öğrendik’
Bir diğer dayanışma ödülü de kent politikaları konusunda yürüttüğü ısrarcı ve sokağı işaret eden mücadele çizgisiyle Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin oldu. Şubenin eski ve yeni genel başkanları Ali Hakkan veTezcan Karakuş Candan kürsüye birlikte çıktı, ödülü ise Seğmenler Forumu’ndan Lale Çalışkan sundu.
Hakkan AOÇ’de, ODTÜ’de, Dikmen Vadisi’nde, Mamak’ta Halkevcilerle hep birlikte olduklarını söyledi. Candan ise Halkevleri ve Mimarlar Odası’nın sokakta çok sık yan yana geldiğini hatırlatarak “Gençlikte barikat kurmayı da yıkmayı da Halkevleri’nden öğrendik. Nerede görev aldıysak orada bunu yapmaya çalıştık” dedi.
‘En iyi bildiğimizi yaptık, şarkı söyledik’
Gecenin son ödülünü sanat alanında Boğaziçi Caz Korosu adına koronun şefi Masis Aram Gözbek aldı. Ethem Sarısülük’ün ağabeyi Mustafa Sarısülük tarafından takdim edilen ödüle İstanbul’da koroyla beraber hazırladıkları bir video ile teşekkür eden Gözbek, “Biz direnişte en iyi bildiğimiz şeyi yaptık, şarkı söyledik. Bu ödülü tüm koro adına, Haziran İsyanı’nda hayatını kaybedenler ve bugün halen direnen halk adına alıyorum” dedi.
Mustafa Sarısülük de kendisine sıkça sorulan “Nasıl hala ayakta durabiliyorsunuz?” sorusuna “Biz bu halkın yıllardır çektiği acılardan demleniyoruz. Dayanağımız halkımızdır” yanıtı verdiğini aktardı.
Halkın Hakları Ödülü’ne Kelime Oyunu yarışması ile layık görülen Ali İhsan Varol ile Haziran İsyanı’ndaki yayın çizgisiyle hak kazanan Cumhuriyet gazetesi ise geceye katılamadı. Varol, katılamasa da bir video-mesaj göndererek tüm Halkevcilere teşekkür etti.
Ağır Aksak grubunun dinletisiyle başlayan etkinliğin programı, ÇSM’nin bulunduğu Kennedy Caddesi’nde rüşvet ve yolsuzluklara karşı gerçekleşen eylem nedeniyle olabildiğince kısa tutuldu. Ödüllere layık görülenler ve ödülleri sunanlar konuşmalarını kısa tutarken, etkinliğe katılanlar sık sık salonun dışına çıkarak direnişin başlamasını bekledi. Ödül töreninin sonlanmasının ardından da “Haydi öyleyse ceketlerimizi çıkaralım ve direniş alanında yerimizi alalım” çağrısı yapıldı.