İzmir Taksim için 4 gündür direnişte!

Sa, 04/06/2013 - 20:55
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

İzmir Taksim Gezi Parkı’nın yağmalanmasına karşı çıkanlara yapılan polis saldırısını protesto etmek ve AKP faşizmine karşı 4 gündür sokakta

31 Mayıs Metin Lokumcu’nun ölüm yıldönümünde meydana gelen Taksim Gezi Parkı direnişiyle başlayan süreç AKP’nin doğayı, insanı, kenti, emeği, demokratik hak ve özgürlükleri hiçe sayan gerici, rantçı, faşist, politikalarına karşı bir isyan hareketine dönüşerek İzmir’in merkezinde ve tüm ilçelerinde yaygınlaştı. İzmir’de 3 gündür yaşanan polis saldırıları sonucu 800’den fazla kişi yaralandı, 900’den fazla kişi gözaltına alındı.

İzmir’de Taksim direnişinin ilk günü

İzmir’de Taksim direnişinin ilk gününde Basmane’deki AKP Konak İlçe Binası’na yapılan halk yürüyüşüne polis saldırdı.

Taksim direnişini selamlamak ve polis saldırılarını protesto etmek için HDK, Halkevleri, Emek ve Özgürlük Cephesi, TKP 1920 ve DHF’nin çağrısıyla İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri saat: 18.00’de Konak Eski Sümerbank önünde toplandı.

‘Taksim'i savunmak yaşamı savunmaktır’

Yürüyüş öncesi basın açıklamasını HDK Yürütme Kurulu Temsilcisi Cavit Uğur yaptı. İktidara geldiği günden beri halka zulmetmeyi, halkın mirası olan dereleri, ormanları, doğal ve tarihsel mirası sermayeye peşkeş çekmeyi görev edinmiş AKP hükümeti günlerdir Taksim Gezi Parkı’na sahip çıkan İstanbul halkına gaz bombaları yağdırdığını belirten Uğur, çok sayıda sanatçı, aydın, öğretim görevlisi, aktivist her yaştan, her kimlikten İstanbullunun gece gündüz nöbet tutarak ağaçların kesilmesine engel olduğunu ve iş makinelerini alana sokmadığını ifade etti.

‘Taksimi savunmak yaşamı savunmaktır’ diyen Uğur, İstanbul’da emekçilere önce 1 Mayıs alanını kapatıp şehrin merkezini emekçilere yasaklama girişimlerinin bir devamı olan Taksim Gezi Parkı’na da AVM yaparak emekçileri kentin dışına itip bütün yaşam alanlarını sermayenin kar talanı haline çevirmek istendiğini belirtti.

Emekçilerin AKP iktidarının bu saldırı ve talan politikalarına teslim olmayacağına dikkat çeken Uğur, ‘Tıpkı iki yıl önce Metin Lokumcu gibi yaşamı savunma için devlet terörüne karşı inatla direneceğiz’ diyerek basın açıklamasını sonlandırdı.

Basın açıklaması sonrası Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi’ne yapılan yürüyüş boyunca ‘Her yer Taksim, her yer direniş’, ‘Taksim’e selam, direnişe devam’ sloganları atıldı.

Yürüyüş boyunca kitle büyümeye devam etti. Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nden Alsancak Gündoğdu Meydanı’na ve sonrasında AKP Konak ilçe binası önüne yürüyüş yapıldı.

AKP Konak ilçe binası önünde polis, yüzlerce kişiye biber gazı ve tazyikli su ile saldırdı. Diğer sokaklardan AKP binasına ulaşmaya çalışan direnişçilere polis saldırmaya devam etti. Sokak girişlerine barikatlar kuruldu.

Daha sonra Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi’ne yürüyüş yapan 2000 kişi, polisin saldırısına uğradı. İzmir Barosu’nun verdiği bilgilere göre 90 kişi gözaltına alındı.

Bornova’da 2000’den fazla kişi Ege Üniversitesi KYK yurdundan Bornova Meydan’a ve oradan da Bornova metro girişine yürüyüş yaptı.

İzmir’de Taksim direnişinin 2. günü

İzmir’deki Taksim direnişinin 2. gününde KESK, DİSK, Sendikal Güç Birliği Platformu, TMMOB’un çağrısıyla bir araya gelen İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri saat: 17.00’de Konak Eski Sümerbank önünde toplandı.

Kıbrıs Şehitleri Caddesi’ne yapılan yürüyüş boyunca ‘Hükümet istifa’, ‘Her yer Taksim, her yer direniş’ sloganları atıldı. Gittikçe büyüyen kitle daha sonra Alsancak Gündoğdu Meydanı’na yürüyüşe geçti. Basmane’deki AKP Konak İlçe Binası’na yapılan yürüyüşe polis saldırdı. Polisin yaptığı saldırı sonrası Basmane, Lozan, Montrö ve Konak’a çıkan tüm yollar polis tarafından kapatıldı. Ara sokaklarda sabaha kadar çatışmalar devam etti.

Alsancak’ta sabaha kadar süren polis saldırısı sonrasında 197 kişi gözaltına aldındı. Alsancak’ın ara sokaklarında polisle birlikte gezen sopalı kişiler protestoculara saldırdı. Fotoğrafı çekilmiş sopalı kişilerden biri olduğu ortaya çıkan AKP Gençlik Kolları Başkanı Ferhat Küpoğlu, istifaya zorlandı. 

İzmir’de Taksim direnişinin 3. günü

İzmir’deki Taksim direnişinin en yoğun çatışmaları 2 Haziran Pazar günü yaşandı. Sosyal medyadan örgütlenen binlerce kişi Gündoğdu Meydanı’nda bir araya geldi. Polis binlerce kişiye kontrolsüz bir şekilde saldırdı, yüzlerce kişi polisin gaz bombasını hedef alarak atması ve coplu saldırısı sonucu yaralandı. Sabaha kadar süren polis saldırısında sopalı kişilerin de polislerin yanında gezerek eylemcilere saldırdı.

Alsancak’ta polis saldırıları devam ederken HDK, Halkevleri, ÖDP, TKP 1920'nin çağrısıyla bir araya gelen İzmir Demokrasi Güçleri, Taksim direnişini selamlamak ve 2 gündür İzmir'de yaşanan polis saldırılarını protesto için Konak Eski Sümerbank önünde bir araya geldi. Sivil polisler ve çevik kuvvet Konak Meydanı'nı tamamen kapatarak yürüyüşü engellemek istedi. 

İzmir Gündoğdu Meydanı'nda yapılan polis saldırıları devam ederken, Konak Meydanı tamamen polis ablukası altına alındı. Yürüyüş yaptırmak istemeyen polisle görüşen yürüyüş komitesi, Konak Eski Sümerbank önünde bir basın açıklaması yapma kararı aldı. Basın açıklamasını yapan HDK İzmir İl Temsilcisi Cavit Uğur, 31 Mayıs 2013 tarihinin AKP faşizmine karşı halk direnişinin Taksim Gezi Parkı'nda tutuşup bütün ülkeye yayıldığı bir gün olarak yaşandığını belirtti.

AKP iktidarının amacının 1 Mayıs'la başlayan ve Taksim Gezi Parkı'nın AVM yapılarak kent merkezlerinin emekçilere kapatılmasını ve sermayeye peşkeş çekilmesini amaçladığını ifade eden Uğur, 'Suriye'de girdiği bataktan kurtulamayan, ekonomide çuvallayan, Kürt sorununda artık somut bir adım atmak zorunda kalan AKP iktidarı bu kez baltayı taşa vurmuştur; 10 yıldır AKP iktidarının politikalarına ve faşizmine karşı gelişen tepki bugün sokaktadır' dedi. 

"Taksim'i savunmak, yaşamı savunmaktır" şiarıyla Taksim'de başlayan ve bütün kentlere yayılan direniş hareketi yalnızca Gezi Parkı'nın ağaçlarının kesilmesi değil, AKP'nin doğayı, insanı, kenti, emeği, demokratik hak ve özgürlükleri hiçe sayan gerici, rantçı, faşist politikalarına karşı bir isyan hareketi olduğuna dikkat çeken Uğur, 'Bizler bu toprakların gerçek sahipleri, Kürdü, Türkü, Alevisi, emekçileri olarak yani halkların kardeşliğini ve emeğin en yüce değer olduğu gerçeğini savunanlar olarak buradan bir kez daha açıklıyoruz, eğer AKP iktidarı halka zulmetmeye, gözaltılara, saldırılara devam ederse tüm kent meydanlarını Taksim direnişine çevireceğiz' diyerek basın açıklamasını sonlandırdı. 

Basın açıklaması sonrası İzmir Müzisyenler Derneği bir müzik dinletisi gerçekleştirdi. Basın açıklaması halaylarla son buldu. 

İzmir Gündoğdu Meydanı artık Özgürlük ve Demokrasi Meydanı: AKP faşizmi durana kadar direnişe devam

İzmir’de 3 gündür yaşanan Taksim direnişine destek yürüyüşlerine yapılan polis saldırıları üzerine KESK, DİSK, Sendikal Güç Birliği Platformu, TMMOB, İzmir Tabip Odası, İzmir Barosu saat: 19.00’de Gündoğdu Meydanı’nda toplanma kararı aldı.

Saat: 18.00’den itibaren binlerce kişi Gündoğdu Meydanı’na doğru yürüyüşe başladı. ‘Faşizme karşı omuz omuza’, ‘Her yer Taksim, her yer direniş’, ‘Taksim’de düşene, dövüşene bin selam’, ‘Direnişe devam, Taksim’e bin selam’ sloganları atıldı.

Platform konuşmaları Ali Çeltik’in, Nazım Hikmet’in ölüm yıldönümü nedeniyle okuduğu şiirle başladı. Basın açıklamasını İzmir Baro Başkanı Sema Pektaş yaptı. Direnişin taleplerin gerçekleşene kadar devam edeceğini belirten Pektaş, taleplerini şu şekilde açıkladı:

  • “Gezi Parkı, park olarak kalacaktır. Ne Taksim’de Topçu Kışlası’na ne de tüm doğa ve yaşam alanlarımızın talanına izin vermeyeceğiz.
  • Gezi Parkı’ndaki direnişten başlayarak halkın demokratik hak kullanımını engelleyen, şiddetle bastırma emrini veren, bu emri uygulatan, yüzlerce insanın yaralanmasına neden olan sorumlular, başta İstanbul Valisi, Emniyet Genel Müdürü olmak üzere derhal istifa etmelidir.
  • Gaz bombası kullanılması yasaklanmalıdır.
  • Ülkenin dört bir yanında direnişe katıldığı için gözaltına alınanlar derhal serbest bırakılmalı, haklarında hiçbir soruşturma açılmamalıdır.
  • Taksim başta olmak üzere Türkiye’deki tüm meydanlarda, kamusal alanlarda toplantı ve eylem yasaklarına son verilmelidir.”

Sema Pektaş basın açıklamasını ‘Gündoğdu Meydanı artık özgürlük ve demokrasi meydanıdır, bu taleplerimiz gerçekleşene kadar her gün saat: 19.00-22.00 arasında bu meydanda olacağız’ diyerek sonlandırdı.

Basın açıklaması sonrası 4-5 Haziran Salı ve Çarşamba günü genel grev kararı açıklandı ve 4 Haziran Salı günü saat: 12.00’den itibaren iş bırakma çağrısı yapıldı.

Daha sonra İzmir Müzisyenler Derneği bir müzik dinletisi gerçekleştirdi. Eylem halaylarla sona erdi.

Polis Alsancak’ın ara sokaklarına dağılan protestoculara yanlarına sopalı kişileri de alarak saldırmaya devam etti.

İzmir’de 31 Mayıs 2013 tarihinden itibaren her mahalle, her sokak bir eylem alanına dönüşmüş durumda. Halk herhangi bir çağrı beklemeden akşam saat: 21.30’da evlerinin önlerine çıkarak evlerine yakın caddeleri trafiğe kapatarak, balkonlarına çıkıp tencere tava ile ses ver eylemi yaparak, ışıklarını yanıp söndürerek, evlerinden ‘hükümet istifa’, ‘Her yer Taksim, her yer direniş’ sloganları atarak bulundukları yeri bir eylem alanına çevirerek AKP’nin faşizmine meydan okuyor.