Kadınlar haykırdı: KESK'li kadınlara özgürlük, 4 Ekim'de Ankara'dayız

Çar, 03/10/2012 - 16:30
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

İSTANBUL:

4 Ekim’de Ankara’da davaları görülmeye başlayacak 15 KESK’li kadın için dün (2 Ekim) İstanbul’da sendika, siyasi parti ve demokratik kitle örgütlerinden kadınlar basın açıklaması gerçekleştirdi. 4 Ekim’de Ankara’da olacaklarını söyleyen kadınlar, KESK’li tutuklu kadınlara özgürlük istedi

8 aylık tutukluluğun ardından 4 Ekim’de Ankara’da davaları görülmeye başlayacak 15 KESK’li kadın için dün (2 Ekim) İstanbul’da sendika, siyasi parti ve demokratik kitle örgütlerinden kadınlar basın açıklaması gerçekleştirdi.  Kadınlar, saat 19.00’da “KESK’li kadınlara özgürlük. 4 Ekim’de Ankara’dayız” pankartı arkasında Taksim Meydanı’nda biraraya geldi.

Yapılan konuşmalarda 9’u tutuklu 15 KESK’li kadının emekten, barıştan ve kadınlardan yana mücadele verdikleri; Kürt, kadın oldukları için tutuklandıkları söylendi. Kadınların siyasal ve sendikal alanda olmalarının tehdit olarak algılandığı ifade edilerek iddianamede yer alanların AKP’nin kadın düşmanlığını gözler önüne serdiği belirtildi. 4 Ekim’de Ankara Adliyesi’nde görülecek davaya barıştan, emekten yana herkes çağrılırken emek, kadın ve barış mücadelesine devam edileceği vurgulandı.

Eylemde KESK Kadın Sekreteri Canan Çalağan’ın Sincan Kapalı Cezaevi’ndeki tutuklu kadınlar adına gönderdiği mektup okundu.

Mektubun ardından Evrim Dirican basın açıklamasını gerçekleştirdi. Sendikal hak ve özgürlükler kapsamında yürüttükleri faaliyetlerin sorgulama konusu haline getirildiğini söyleyen Dirican, KESK’li kadınlar olarak 8 Mart’ın tatil olması, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın kaldırılarak Kadın ve Eşitlik Bakanlığı’nın kurulması, özgürlükçü ve demokratik bir anayasa hazırlanması, savaş politikalarına karşı barışın gelmesi için mücadele ettiklerini; taciz, tecavüz davalarında, kürtaj eylemlerinde kadın örgütleriyle yan yana durduklarını söyledi.

Dirican, tutuklamaların kadın üretimini görünmez kılan, sendikal ve siyasal alanda kadınların varlığını ve mücadelesini büyük bir tehdit olarak algılayan, kadınlara varlık mekanı olarak evi işaret eden muhafazakarlığın, eril öfke ve saldırganlığın göstergesi olduğunu ifade etti. “Gözaltında sorulan sorular ve iddianamede dile getirilen tüm noktalar AKP’nin gerçek demokrasi anlayışının ne olduğunu açık bir şekilde gösteriyor” diyerek sözlerine devam etti. 

Açıklamada KCK üyeliği ile suçlanan kadınların iddianamesinde öne sürülen delillerin asılsızlığı ile suç sayılan sendikal faaliyetlere de değinilerek KESK’li kadınlar özgür kalana kadar mücadelenin devam edeceği vurgulandı.

Basın açıklamasının ardından emek ve meslek örgütleri adına Bilge Çoban bir konuşma yaptı.

Eylem boyunca sık sık “KESK’li kadınlar yalnız değildir”, “Jin jiyan azadi”, “Yaşasın kadın dayanışması", “KESK’li kadınlar onurumuzdur” sloganları atıldı.

İZMİR:


İzmir’de kadınlar, tutuklu KESK’li kadınlar için yürüdü

KESK İzmir Kadın Platformu, 4 Ekim’de ilk duruşmasına çıkacak olan tutuklu KESK’li kadınlar için yürüyüş düzenledi

KESK İzmir Kadın Platformu’nun çağrısıyla saat: 18.30’da Konak YKM önünde bir araya gelen kadınlar, Kemeraltı girişine yürüyüş yaptı. Yürüyüş boyunca “KESK’li kadınlar onurumuzdur”, “KESK’e dokunma, sendikama dokunma”, “Barış isteyen KESK’e dokunma”, “Erkek adalet değil, gerçek adalet”, “Yaşasın kadın dayanışması” sloganları atıldı.

KESK İzmir Kadın Platformu adına basın açıklamasını Sevgi Akıncı Özer yaptı. Yapılan tutuklamalarla, emek, barış, demokrasi, sendikal hak ve özgürlükler ve kadın mücadelesi veren kadınların baskıyla, zorla sindirilmeye çalışıldığını belirten Özer, “Sendikal hak ve özgürlükler kapsamında yaptığımız faaliyetlerimiz, eylem ve etkinliklerimiz sorgulama konusu haline geldi” dedi.

Gözaltında sorulan soruların ve iddianamede dile getirilenlerin AKP’nin gerçek demokrasi anlayışının ne olduğunu ortaya koyduğunu belirten Özer, “Bu tutuklamalar, kadınları üretimin görünmez kölelerine dönüştüren, sendikal siyasal alanda kadınların varlığını ve mücadelesini büyük bir tehdit olarak algılayan, kadınlara varlık mekanı olarak evi işaret eden muhafazakarlık, eril öfke ve saldırganlığın göstergesidir” dedi.

“Mücadeleye devam edeceğiz”

“KESK’li kadınlar olarak 8 Mart’ın resmi tatil ilan edilmesi, başta cinsiyet ayrımcılığı olmak üzere her türlü ayrımcılığa son verecek eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik bir anayasa hazırlanması, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın kaldırılarak Kadın ve Eşitlik Bakanlığı’nın kurulması, ülkede-bölgede yürütülen savaş politikalarına karşı barışın hakim kılınması için yola çıktık” diyen Özer, mücadeleye ve alanlarda olmaya devam edeceklerini ifade etti.

Tutuklanan KESK’li kadınların sendikal haklar kapsamında yaptığı faaliyetlerin suç olarak görülmesinin asıl suç olduğunu vurgulayan Özer, “Sendikalarımızın, federasyonlarımızın ‘suni suçlamalar’ ışığında didik didik aranması, utanç verici sorgulamalar, asılsız iddianameler ile arkadaşlarımızın özgürlüklerinin ellerinden alınması asıl suçtur” dedi.

“KESK’li arkadaşlarımız adalet, özgürlük, eşitlik ve insanca bir yaşam istedikleri için tutuklandı; biz de aynı şeyleri istiyoruz gelin bizi de tutuklayın” diyen kadınlar, 4 Ekim’de gerçekleşecek ilk duruşma için destek çağrısı yaptılar.