Kadınlar öfkeleriyle beraber Pameks Tekstil önündeydi

Pt, 14/09/2009 - 01:00
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Selle beraber yaşamını kaybeden yedi tekstil işçisi kadın için 12 Eylül günü kızkardeşleri, çalıştıkları firmanın önünde eylemdeydi

Farklı örgütlerden kadınlar yedi kadının hayatını kaybettiği Pameks Tekstil önünde eylemdeydi

 

İstanbul İkitelli’de 10 Eylül günü yaşanan sel baskınında servis aracı olarak kullandırılan yük minibüsünde mahsur kalarak hayatını kaybeden yedi kadın işçi için bugün kadın örgütleri ve çeşitli kurumlardan kadınlar ortak bir eylem yaptı. 12 Eylül Günü sabah saatlerinde İstanbul İkitelli’de bulunan Pameks Tekstil önünde gerçekleşen eyleme farklı kentlerdeki kadın örgütleri ve kurumlarda destek verdi.

 

Özlem Ünal, Naciye Karadeniz, Nuriye Can, Nebahat Salkım, Bircan Karakaş, Altun Yüksel ve Güldane Çiftçi’nin hayatını kaybettiği Pameks Tekstil önünde bir araya gelen yaklaşık 50 kadın “İş güvenliği sağlamayan devlet suçludur”,”Kadınlar boğuldu AKP seyretti”, “Kadınlar boğuldu, patronlar seyretti”, “Sel değil, patron felaketi” sloganları eşliğinde bir basın açıklaması yaptı. “Kızkardeşlerimizi sel değil kar hırsınız öldürdü” denilen basın açıklamasında kadın emekçilerin ölümlerinin kapitalizmin ve yıllardır uygulanmaya çalışılan neoliberal politikaların çirkin yüzünü bir kez daha ortaya çıkarttığı belirtildi.

 

Açıklamanın ardından eylem sona erdi. Eylemde dikkat çeken bir ayrıntı da son iki gündür emekçilerin öfkesinin adresi haline gelen Pameks Tekstil’in binasında firmaya ait tabelanın kaldırılmış olmasıydı.

 

Eylemde yapılan basın açıklamasının tam metni ve imzacı kurumların isimleri şöyle:

 

7 Kadın Doğal Ölmedi! Öfkeliyiz!

İstanbul’u sel aldı. Her türlü felakette olduğu gibi yoksullar, yoksulların dere yataklarındaki gecekonduları, onların üç kuruşa çalıştırıldıkları uluslararası tekstil devlerinin ve markaların tedarikçisi fabrikaların eşya taşıması gerekirken insan taşıyan araçları sel altında kaldı. Depremde olduğu gibi selde de evlerin içleri caddelere taştı.

 

Kadınlar plastik kovalarla boşattılar su basan evlerini, çamur deryasına dönmüş evlerinden kurtarabildikleri eşyaların temizliği, korunması onların sırtındaydı, çocuklarını onlar hastanelere taşıdılar, yaşlılara onlar pişirdiler sıcak çorbaları…

 

Yağmur gibi en sıradan doğa olayının, devletle sermayenin, rant ve kar hırsı nedeniyle büyük felakete dönüştüğü, kent denilen onlar için rant alanı bizim için dert olan İstanbul’da kadınların payına yine ölüm, çaresizlik, keder ve gözyaşı düştü…

 

Otto Kern, Frank Walder, Marc Aurel, Hucke, Jean Paul gibi uluslararası markalara üretim yapan Pameks Tekstil’de, 7 kadın işçi pencerenin, oturma yerinin olmadığı, kapının arkadan sürgüyle kapatıldığı, can değil mal taşımak için yapılmış bir minibüste boğularak yaşamlarını yitirdiler.

 

Aynı Bursa’da yangın çıkışları kilitli fabrikada yanarak, Ceylanpınar’da kamyon kasasında taşınırken devrildikleri ırmakta boğularak yaşamını yitiren kız kardeşleri gibi…

 

Naciye Karadeniz, Nebahat Salkım, Nuriye Taş, Bircan Karataş, Özlem Binal, Fikriye Özen Altın Yüksek, Mevhide Kırcı. Özlemleri, istekleri ayrı ama yaşam ve çalışma koşulları aynı olan yedi kadın, artık yoklar.

 

“Müşteri memnuniyetini en ön planda tutan, örmedeki gelişmeleri yakından takip edebilmek için teknolojiye yatırım yapmayı” ilke haline getirmekle övünen ama işçiye, mallarına gösterdikleri önemi bile esirgeyen Pameks Tekstil ve onlardan bu “kaliteli ürünü”leri alan Almanya, İngiltere, Fransa, İsviçre, Danimarkalı, insan haklarına saygıyı prensip edindikleri iddiasındaki uluslararası markalardır 7 kadının katilleri.

 

Kadın işçilerin ölümüyle kapitalizmin ve yıllardır uygulanmaya çalışılan neoliberal politikaların çirkin yüzü bir kez daha görüldü. Neoliberalizmin Türkiye’ye biçtiği rol, ucuz işgücü cenneti olmaktır. Sendikasız, güvencesiz çalıştırılmaktır. Kadın emeği ise ucuzun da ucuzudur.

 

Patronları taşıma masrafından kurtulsun diye, doğru düzgün bir servis aracına bindirilmediler. Kapalı bir yerde, mal gibi işyerine taşınmaktan başka bir olanağı layık görmüyordu,patronları ve patronları denetlemesi gereken devlet.

Bu ölümler hukuken iş kazasıdır. Sorumluları Pameks patronuyla birlikte tüm dünyaya insanlık dışı çalışma koşulları dayatan uluslararası tekellerdir.

 

Bu servis ilk kez kullanılmış bile olsa, fabrikanın bahçesinde gerçekleşen bu olay hem hukuksal anlamda hem de bizim vicdanımızda sadece bir iş kazası, bir iş cinayetidir.

Bu cinayetin sorumluları;

Pameks patronu ve onun adına bu işletmeyi yönetenlerdir.

Toplu taşımaya uygunluk belgesi güzergah düzenlemesi ve işçilerin insan taşımaya uygun olmayan bir araçla taşınması kararını verenler yargılanmalı ve neden oldukları ölümlerin hesabını vermelidir.

 

Hayatını kaybeden 7 kız kardeşimiz için yapacak bir şey kalmadığı ortadadır ancak yeni ölümlerin Pameks patronunun derhal yükümlülüklerini yerine getirmesi sağlanmalıdır.

 

Biz kadınlar, kızkardeşlerimizin ölü bedenlerinin görüntüsünün gözümüzden silinmeyeceğini biliyoruz. Ve bu görüntünün bir benzerine bir daha tanık olmamak için kararlılıkla sorumluların peşini bırakmayacağımızı ve hukuksal süreçlerden sıyrılmalarına izin vermeyeceğimizi ilan ediyoruz.

 

İstanbul Kadın Platformu, Amargi,Bağımsız Feministler, Gökkuşağı Kadın Derneği, KEİG (Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi Platformu)

Sosyalist Feminist Kolektif, Hava İş’ den kadınlar, Petrol İş’ den kadınlar, Birleşik Metal İş’ten kadınlar, Tek Gıda İş’ den kadınlar, Deri İş’ten kadınlar, Halkevleri’nden Kadınlar, EHP ’li kadınlar, EMEP’li kadınlar, ÖDP'li Kadınlar, Kadın Dayanışma Vakfı, Kadınlarla Dayanışma Vakfı, Kaos GL, Pembe Hayat LGBTT Derneği

Genel – İş’li Kadınlar, Tekstil- Sen’li Kadınlar, Emekçi Kadınlar Derneği, Sosyalist Partili Kadınlar, Antalya Kadın Danışma ve Dayanışma Merkezi, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, KESK İstanbul Şubeler Platformundan kadınlar, Selis Kadın Derneği, İzmir Kadın Yazarlar Derneği, ÖSH’li kadınlar, SHP’li kadınlar, Ayvalık Bağımsız Kadın İnisiyatifi, Antalya Tay- Der’li kadınlar, Adana AKDAM, Çekev İzmir, Çanakkale Elder Kadın Dayanışma Merkezi, Bekev Buca Evka-1 Kadın Kültür ve Dayanışma Derneği, KADER Ankara, Van Kadın Derneği, Van Yaka Koop’lu kadınlar, Şahmaran Kadın Dayanışma ve Araştırma Merkezi