Kamu Emekçileri KESK’in çağrısıyla 27 Nisan'da Türkiye genelinde iş bıraktı.

Eylemlerde Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı, Kamu Personel Rejimi Temel Kanunu ve Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı’nın geri çekilmesini istendi.

Ankara

Ankara Ziya Gökalp Caddesi'nde gerçekleştirilen eylemde cadde trafiğe kapatıldı. “ Bütçede halk, kamu reformunda yarar yok-Alanlardayız", "Kölelik yasasına hayır" yazılı dövizler taşıyan KESK üyeleri, Ziya Gökalp Caddesi'nde bir süre "Zafer direnen emekçinin olacak", "Emekçiye değil, IMF'ye barikat", "Eğitim-Sen kapatılamaz", "Direne direne kazanacağız" sloganları attı.

Bine yakın kamu emekçisinin katıldığı eylem sırasında, anadilde eğitim hakkını savunduğu için kapatılmak istenen Eğitim-Sen üyeleri de "Eğitim-Sen kapatılamaz" yazılı pankart açtı. “Adil ve insanca yaşanacak bir ücret için” açlık grevinde olan Yapı Yol Sen üyeleri de eyleme kitlesel olarak katıldı.

KESK Genel Başkanı Sami Evren, Türkiye'nin iyi yönetilmediğine inandıklarını söyledi. Hükümetin programlarının 70 milyonu olumsuz etkilediğini, Türkiye'nin iç ve dış politikada çıkmaz içine girdiğini savunan Evren, bunlara itiraz eden kamu emekçilerinin, Türkiye'nin 4 bir tarafında eylem yaptığını bildirdi.

Gelir dağılımındaki adaletsizliğin büyüdüğünü ve işsizliğin her geçen gün arttığını savunan Evren, bunun, sosyal felaketlerin habercisi olduğunu ileri sürdü. "Sosyal Güvenlik Reformu" ile insanların sosyal güvenlikten yoksun bırakılmak istendiğini ileri süren Sami Evren, sadece parası olanların kamu hizmetlerinden yararlanabildiği bir sistemin oluşturulmaya çalışıldığını söyledi.

Hükümetin, IMF ile yaptığı anlaşmalara sadık kaldığını belirten Evren, "Ama, bizimle yaptığı toplu görüşmelere sadık kalmıyor. Grev, toplu iş sözleşmesi haklarımız, sicil affı hala gündeme gelmedi. Soruşturmalar sürüyor" dedi. Geleceklerine, işlerine ve aşlarına sahip çıkmak isteyen herkesi 1 Mayıs kutlamalarına çağıran Sami Evren, ''Bizi yok sayan, kendini yok sayar. Kamu çalışanlarını, KESK'i görmeyen, kendini görmüyor, demokrasiyi görmüyor demektir'' diye konuştu.

İstanbul

İstanbul’da Anadolu yakasında Kadıköy İskele Meydanı’nda, Avrupa yakasında da Aksaray Metrosu’nun önünde basın açıklamaları gerçekleştirildi. Kadıköy’deki eyleme yaklaşık 200, Aksaray’dakine de 400 kamu emekçisi katıldı. Eylemlerde 1 Mayıs’a çağrı yapılarak emekçilere yönelik saldırılar ve kışkırtılan şövenizm protesto edildi.

İzmir

KESK üyeleri İzmir’de de Konak Belediyesi binası önünde toplanarak Konak Meydanı’ndaki İzmir Büyük Şehir Belediyesi önüne yürüdüler. Yaklaşık bin beş yüz kişinin katıldığı kırkbeş dakikalık yürüyüşte ve sonrasında yapılan basın açıklamasında sosyal güvenlik reformu adı altında gerçekleştirilen saldırılar protesto edildi.

Adana

Kamu emekçileri Adana’da da AKP hükümetinin kamu hizmetlerini ve çalışma yaşamını alt üst yasal düzenlemelerine karşı alanlardaydı.

Yaklaşık 250 emekçinin katıldığı eylemde Adana Büyükşehir Belediyesi önünden Uğur Mumcu Meydanı’na kadar bir yürüyüş gerçekleştirildi KESK,Eğitim-Sen ve SES pankartlarının açıldığı eylemde yol boyunca “AKP halka hesap verecek, Genel grev genel direniş, Eğitim-Sen kapatılamaz, Faşizme karşı omuz omuza ve Yaşasın 1 Mayıs” sloganları atıldı.

Uğur Mumcu meydanında basın açıklaması yapan KESK dönem sözcüsü Dr.Mehmet Antmen, AKP hükümetinin yapmış olduğu düzenlemelerle toplumsal yarar, adalet, eşitlik, demokratik katılımcılık gibi emekçilerin ve halkın en temel insan haklarının yok edildiğini, ancak bunların yerine ticareleştirme, en temel kamu hizmetlerinin paralı hale getirilmesi, emekçilerin kazanılmış haklarının ortadan kaldırılması ve halkın çektiği çilenin büyümesinin var edildiğini söyledi. Bu düzenlemelere karşı emekçilerin haklarını alana dek alanlarda olacağını vurgulayan Antmen, hak gasplarında üretimden gelen gücü kullanmaya devam edeceklerini belirtti.

Antakya

Ulus meydanında yaklaşık 250 emekçinin gerçekleştirdiği eylemde hükümetin işbirlikçi politikaları hedef alındı. KESK Dönem Sözcüsü Kemal Yalçın yaptığı basın açıklamasında sosyal devletin tasfiye edildiğine vurgu yaparak, "Kamuda reform başlığı altında, kamu idaresinin yeniden yapılanmasını hedefleyen yasa tasarıları bir biri ardına gündeme taşınıyor. Bu yasalar toplumsal yararın ortadan kaldırılması için, para kazanma hırsının tüm kamusal hizmetlere hakim olması içindir. Sosyal güvenlik yasasıyla devlet teşvikli özel emeklilik sigortası uygulaması ve sosyal güvenliğin tasfiyesi söz konusudur. Emeklilik yaşının kademeli olarak 68 yaşa yükseltilmesi söz konusudur. Kadınların emekli olması zorlaşmaktadır. Emeklilik bağlanma oranları düşürülmektedir. Emeklilik hayal olmakta,satlığa çıkarılmaktadır" dedi.

Sözlerine "iş güvencemiz tehdit ediliyor" diye devam eden Yalçın, "Emeğimize aşımıza göz dikenler şunu bilmelidir ki emekçinin öfkesi kimsenin öfkesine benzemez!" diyerek açıklamasını sonlandırdı.

Eyleme Halkevleri, İHD, DEHAP ve EMEP de destek verdi. Eylem "Hükümet şaşırma sabrımızı taşırma"," Kölelik yasasına hayır" , "Eğitim Sen kapatılamaz" , "Zafer direnen emekçinin olacak" sloganlarıyla sonlandırıldı