Kamuoyunda "Hakan Fidan" Yasası olarak bilinen Yasa protesto edildi

Çar, 15/02/2012 - 17:30
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan’ın KCK davası kapsamında ifadeye çağırılmasıyla başlayan egemenler arası krizin ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Fidan için özel yasa çıkarttırma çabası Ankara Halkevleri tarafından protesto edildi.

 


“Fidan Yasası” olarak da bilinen yasa teklifi Meclis'te tartışılırken Halkevciler bu durumu TBMM Dikmen Kapısı önünde protesto etmek için eylem yaptı.

Halkevleri adına açıklamayı okuyan Genel Başkan Yardımcısı Samut Karabulut iktidarın gizli koalisyon ortaklarının iç çatışmaya girdiklerini söyleyerek yargı, polis, MİT, hükümet ve cemaat arasında doğan bu çatışmayla bu kurumların siyasal bir hizbe dönüştüğünün açığa çıktığını belirtti.

Bu kavga ne için?
Karabulut, halkın ezilmesinde, sömürülmesinde zerrece sıkıntı duymayanların, Kürtleri ezmekte, Alevileri yok saymakta, aydınları, gazetecileri, öğrencileri hapse atmakta mutabık olanların şimdi böylesi bir kavgaya bürünmesinin kirli bir saltanat kavgası olduğunu ifade etti.

Bu kavganın nedeni konusundaki olasılıkları sıralayan Karabulut "İran olabilir, Suriye olabilir, Kürtlerin ezilmesi olabilir, soygun ve talanlardan kimin daha fazla pay alacağının, kimin iktidarda daha fazla kadro kapmasının kavgası olabilir; hatta hepsi aynı anda olabilir" dedi ve ekledi: "Adalet, demokrasi, özgürlük ve halkın hakları olmadığı apaçık ortada".

Erdoğan’ı koruma kanunu çıkarmanın adımları
Halka karşı her türden baskı yasalarını harekete geçiren Erdoğan’ın sıra kendisine ve adamlarına geldiğinde özel yasalar çıkartmakta utanmadığını belirten Karabulut bu adımları Erdoğan’ı koruma kanunu çıkartmanın adımları olarak değerlendirdi. AKP iktidarının ikili bir hukuk düzeni kurduğunu söyleyen Karabulut bunun bir örneğini de Deniz Feneri soygunu davasında gördüklerini ifade etti.

Birliklerini sağlamak için sola ve Kürtlere saldırıyorlar
Doğru ve tarafsız haber yapan gazetecilerin hangi yargı tarafından tutukladığının şimdi daha görünür hale geldiğini savunan Karabulut, "Hopa davasının hangi mekanizmalarla görüldüğü, KCK operasyonlarının hangi talimatla yapıldığı iyice açığa çıkmıştır" dedi. Karabulut "Suç ortakları" diye nitelendirdiği tarafların birbirine girince sola ve Kürtlere saldırarak birliklerini tekrar sağlamak çabasına giriştiklerinin altını çizdi ve aralarında Halkevleri üyesi SES Genel Merkez yöneticisi Bedriye Yorgun’un da bulunduğu 100’ü aşkın Kürt emekçi önderinin gözaltına alınmasını hatırlattı.

"Rant ve saltanat kavgasına karşı, ekmek, adalet ve özgürlük kavgası"
AKP’ye yönelik yaptıkları nitelemelerin ne kadar doğru olduğunun bir kez daha ortaya çıktığını belirten Karabulut sözlerini şu şekilde sonlandırdı: "AKP’ye oy vermiş dahi olsanız, mücadele edin. Daha fazla yoksullaşmadan, daha fazla işsizleşmeden, sularımız, topraklarımız, ormanlarımız geri dönülmez biçimde talan edilmeden, emperyalizmin jandarmalığı uğruna gençlerimizin kanı daha fazla dökülmeden AKP’nin iktidarına son vermeliyiz. Bu kapitalist yağmaya son vermeliyiz. Bu halk düşmanı iktidara ancak halkın birleşik mücadelesi noktayı koyabilir."