22. Halkevleri Olağan Genel Kurulu’nun ilk günü Ankara’da gerçekleşti. Ülkenin dört bir yanından gelen Halkevcilerin ve toplumsal mücadelenin her alanından katılımcıların olduğu genel kurulda AKP’nin emek, doğa, kadın düşmanı politikalarına meydan okuma, durdurma ve geri püskürtmek üzere mücadeleyi yükseltme çağrısı ön plana çıktı
22. Halkevleri Olağan Genel Kurulu "Karanlığa meydan okuyanlar buluşuyor" çağrısıyla bugün (16 Haziran) Yeni Mahalle Belediyesi Nazım Hikmet Kültür ve Kongre Merkezi’nde yapıldı. İllerden otobüslerle sabahın erken saatinde gelen Halkevciler, genel kurul öncesi hazırlıklara başladı. Dikmen Vadisi ve Mamak’ta evlerinin yıkılmasına karşı mücadele eden kadınlardan güvenceli iş için direnen işçilere, üniversitelerini AKP’ye bırakmayacaklarını söyleyen öğrencilerden, liselilere, doğanın talanına karşı mücadele edenlerden Kürt siyasal hareketinin ve siyasi partilerin temsilcilerine kadar toplumsal mücadelenin her alanından gelenler Halkevleri Genel Kurulu’na kendi deneyim ve mücadele planlarını anlattı.
Genel kurulda hem Halkevcilerin hem de konukların konuşmalarında ağırlıkla AKP iktidarına karşı halkın geniş kesimlerinde yükselen tepkiyi seferber ederek sistemin krizine devrimci müdahalede bulunma, AKP iktidarının saldırılarını püskürtme ve mücadele içinde bir araya gelişleri güçlendirme mesajları verildi. AKP iktidarının emekçilere, kadınlara, Kürtlere dönük saldırıları tırmandırması karşısında kürsüye de işçi direnişlerindeki emek militanlığı, kadın düşmanlığı karşısında yükselen kadın militanlığı ve Kürt halkının özgürlük, barış ve kardeşlik mücadelesindeki ısrarı yansıdı.
Genel Kurul Halkevleri Onursal Başkanı Abdullah Aydın’ın salonu selamlaması ile başladı. Abdullah Aydın’ın konuşmasının ardından özgürlük ve demokrasi mücadelesinde şehit düşen tüm devrimciler adına saygı duruşunda bulunuldu.
Saygı duruşunun ardından Halkevleri’nin mücadelesinin son iki yılını anlatan kısa bir belgesel gösterildi. Belgesel ile “Halkevleri’yle umut ol, karanlığa meydan oku” çağrısı yapıldı. Gösterim sırasında Metin Lokumcu ve Hopa davası sürecinin anlatıldığı kısım salondan büyük alkış aldı. Ayrıca son günlerde kürtaj hakkı için Halkevci Kadınlar’ın yaptığı eylemler salonda coşkuyu arttırdı.
Daha sonra Aydın, genel kurul divanı önergesini oylamaya sundu, oy birliği ile kabul edilen divan kürsüye çağrıldı. Divan Başkanı Işıkhan Güler, söz alarak genel kurulu açtı ve Genel Kurul gündemini oylamaya sundu.
AKP’nin karanlığının kuşatıp boğamadığı bir ışık bahçesi olduk
Genel Kurul gündeminin kabul edilmesinden sonra Halkevleri Genel Başkanı İlknur Birol konuşmasını yapmak üzere sahneye davet edildi.
Birol, “Halkevleri olarak AKP’nin karanlığının kuşatıp boğamadığı bir ışık bahçesi olduk. Halkın eğitim, sağlık, barınma, ulaşım, enerji, su, güvenceli iş, iletişim ve engelli hakları, barış içinde yaşama, kimliğine saygı ve eşit yurttaşlık talepleri olarak hak mücadeleleri sadece karşı olunanı değil, nasıl bir dünya istediğimizi de anlatıyor. Hak mücadeleleri, bugünün sosyalizmini gerçek ve zorlu bir kavganın içerisinde tarif ediyor” şeklinde konuştu.
Önümüzdeki döneme dair de konuşan Birol, gerici ve piyasacı hedefleri sentezleyen 4+4+4 eğitim sistemine karşı mücadelenin Eğitim Hakkı Meclisleri ile yükseltileceğini vurguladı. AKP’nin kadın düşmanlığına karşı kadın militanlığının da temsilcilerinden olunduğunu belirterek önümüzdeki dönemde kadın düşmanlarının, kadın bedenine saldıranların yakasına yapışacaklarını ilan etti.
Birol’un konuşmasının ardından salondan “Yaşasın halkın hakları mücadelemiz” ve “Karanlığa meydan okuyoruz” sloganları yükseldi.
İlknur Birol’un ardından sırasıyla; Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, KESk Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul, Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici, DİSK Genel-iş Genel Sekreteri Kani Beko, TOBAV Genel Başkanı Tamer Levent, Diyarbakır Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, Dev Sağlık- İş Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TEDAŞ işçisi Tayfun Karakaya, Halkevci Kadınlar adına Dilşat Aktaş, Enerji Sen Genel Başkanı Kamil Kartal, ÖDP Eş Başkanı Alper Taş, Mersin Bağımsız Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, TKP Merkez Komite Üyesi Metin Çulhaoğlu, CHP Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat, EMO Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Göltaş, Kızılırmak Yerel Dernekler Federasyonu Genel Başkanı Yusuf Şahin, Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi adına Nuri Günay, Barınma Hakkı Meclisi adına Fuat Kesar ve Öğrenci Kolektifleri adına Neval Kösedağı birer konuşma yaptı. Yapılan konuşmalarda çoğunlukla AKP’nin artan baskıcı, otoriter, gerici, piyasacı uygulamalarına karşı ortak ve sokakta mücadele edilmesi gerektiği dile getirildi.
Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar
İlknur Birol’un ardından söz alan Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, “Yenimahalle Belediyesi ve çalışanları olarak size Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde hizmet vermekten onur duyuyoruz. Halkevleri’ni demokrasinin, hukukun üstünlüğüne ve barışın egemen olmasına yaptığı katkılardan, herkesin sustuğu bir dönemde yüreklice seslerini duyurmalarından dolayı kutluyorum” dedi.
KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul
KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul, ülkemizde toplumun gericileştirilmesini hedefleyen, baskıya ve otoriteye dayalı, kamusal hizmetleri özelleştiren yeni bir rejimin inşa edilmeye çalışıldığını vurgulayarak sözlerine başladı. Gerici, piyasacı, baskı ve otoriteye dayalı Türkiye tasavvuruna karşı omuz omuza; eşitlikten, özgürlükten, demokrasiden yana bir ülke yaratmak gerektiğini söyledi.
Tombul, kamu emekçileri olarak ancak Kürtler haklarını alırsa, kentsel dönüşüme karşı mücadele edenler başarılı olursa; yani “tel yol devrim” diyenler kazanırsa mücadelelerinin başarıya ulaşacağını belirterek, KESK’in önümüzdeki dönem bu sorumlulukla hareket edeceğini ifade etti.
BDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici
KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul’un ardından BDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici bir konuşma yaptı.
“Her türlü faşizme, askeri darbeye yasaklamaya, faili meçhul ölümlere rağmen onuruna sıkı sıkıya bağlı bir halkın mücadelesine tanıksınız. Yitirdiğimiz canların, ödediğimiz bedellere tanıksınız. Siyasi tercihlerimizin yasaklanmasına tanıksınız. 8 bini aşkın KCK tutuklusuna, Roboski’ye tanıksınız. Bir yandan demokratik siyasetteki ısrarımıza da tanıksınız” diyerek Kürt mücadelesine vurgu yaptı.
Halkevleri’nin kendi yanlarında olduğunu bilmekten onur duyduğunu belirten Binici, Halkevleri'nin tüm yaşamı örgütlediğini vurgulayarak, Roboski katliamının hesabının sorulması açıklamaları ve destekleri için Halkevleri’ne teşekkür etti.
Halkevlerinin faşizme, neoliberalizme karşı mücadelesinde koşulsuz destek verdiklerini de söyleyen Binici, “Değerli Halkevciler iyi ki varsınız, iyi ki alanlardasınız. Mücadelenizde başarılar dilerim” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Binici’nin konuşmasının ardından salonda “Yaşasın hakların kardeşliği” sloganı atıldı.
DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Kani Beko
Kürsüden seslenenlerden biri de DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Kani Beko oldu. 15-16 Haziran direnişinin yıldönümünde olmalarına vurgu yapan Beko, onca yıl geçmesine rağmen halk adına daha kötüye gidildiğini, daha antidemokratik yasalarla karşı karşıya kalındığını söyledi. İşçi sağlığı, iş güvenliği ile ilgili hala çıkarılmış düzgün bir yasa olmadığını belirterek, bugün hala işçilerin iş cinayetlerinde öldüğünü, işçilerin güvencesiz, taşeron çalışmaya mahkum edildiğini vurguladı.
Kıdem tazminatlarının da ellerinden alınmaya çalışıldığını söyleyen Beko, bu saldırılara karşı yapılacak şeyin genel grev olduğunu söyledi.
Barış, kardeşlik ve temel haklar için yan yana durmaktan başka çare olmadığını belirterek sözlerini sonlandırdı.
TOBAV Genel Başkanı Tamer Levent
TOBAV Genel Başkanı Tamer Levent konuşmasına geçtiğimiz Nisan ayında İstanbul şehir Tiyatroları’nda sanatçılardan habersiz yapılan yönetmelik değişikliğinden ve sanatçıların buna karşı yaptıkları eylemlerden bahsederek başladı.
Sanatın da tıpkı sağlık, eğitim gibi vazgeçilmez olduğunu söyleyen Levent, devletin ise tiyatrodan desteğini çekme niyetinde olduğunu söyledi.
Tiyatronun kuruluşundan itibaren Halkevleri’nin içinde olduğunu söyleyen Levent, Ankara Devlet Tiyatroları’nın kapanış günü 23 Mayıs’ta AKP’nin tiyatrolara dönük son dönemdeki saldırılarına karşı yapılan eyleme destek verdiği için Halkevleri’ne teşekkür etti. Bundan sonraki mücadelede de birlikte olunacağını vurguladı.
Halkevleri’ne Amed’den selam var
Diyarbakır Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş sözlerine Kürtçe “Onurlu ve kadım bir kent olan Amed’in halkı adına, özgürlük mücadelesinde bulunan halkım adına, cezaevinde tutsak 8 binden fazla arkadaşım adına sizleri selamlıyorum” diyerek başladı. Demirbaş, Halkevleri’nin bugüne kadarki mücadelesinin kendilerine ışık tuttuğunu söyledi.
Açılım adı altında Kürt halkına, Alevilere, Romanlara umut vaat edilmeye çalışıldığını, ancak AKP’nin maskesinin düştüğünü, çözmek istemediğinin ortaya çıktığını söyledi. “Cezaevlerine tıksalar da öldürseler de özgürlük mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Kürtçe’nin seçmeli dil olmasına da değinen Demirbaş, “Bize ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışıyorlar, razı olmayacağız. Bir halka bu reva görülemez” dedi.
Halkevleri’nin mücadelesinde ve özgürlük mücadelesinde yan yana olacaklarını vurgulayarak sözlerine son verdi.
Demirbaş’ın konuşmasının ardından salondan “Savaşın değil, kardeşliğin ülkesi” sloganı yükseldi.
Taşerona karşı direnenler Halkevleri Genel Kurulu’nda
Sur Belediye Başkanı Selahattin Demirbaş’ın ardından kürsüye Dev Sağlık İş Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu çıktı. Çerkezoğlu, AKP’nin Kürt halkının siyasi temsilcilerini cezaevlerine doldurduğu, Kürt köylülerinin üzerine bomba yağdırdığı, gazetecileri, kadınları, gençleri cezaevlerine tıktığı bu dönemde safların, dostun düşmanın daha net olduğunu söyledi. Ardından 2012 1 Mayıs’ına değinerek, binlerin AKP’ye karşı direngenliğini 1 Mayıs alanlarına taşıdığını belirtti.
Çerkezoğlu, iş cinayetlerinde her gün işçilerin yitirildiğini, taşeronlaşmanın, güvencesizleştirmenin esas çalışma biçimi halini aldığını, gerek kamu çalışanlarının gerek işçilerin sendikal haklarını fiilen kullanımının engellendiğini söyledi. Tüm bunlara karşı direniş bayrağını yükseltenlerin; taşerona karşı başkaldıran sağlık işçilerinin, Bedaş’ta günlerdir taşerona karşı direnen enerji işçilerinin, THY’de direnenlerin ve nicelerinin bir araya geldiğini vurguladı. “Bu ülkede üretenlerin yöneten olacağı inancıyla mücadelemizi yükseltiyoruz” dedi.
Çerkezoğlu, grev çadırlarında, direnişlerde dayanışmasını eksik etmeyen Halkevleri’nin Genel Kurulu’nu bir Halkevi üyesi olarak selamladığını söyleyerek sözlerini sonlandırdı.
Çerkezoğlu’nun ardından Adana’da TEDAŞ’ta 106 gündür direnişte olan, Enerji Sen üyesi işçilerden Tayfun Karakaya kürsüye çıktı. Karakaya, ödenmeyen maaşlarını istediler, sendikalı oldular diye işten atıldıklarını söyledi. Kendilerine destek veren Halkevleri ve Dev Sağlık İş Sendikası’na teşekkür etti. Bu direnişle öğrendikleri hak arama mücadelesine, sınıf mücadelesine devam edeceklerini, Halkevleri ile de yan yana duracaklarını söyleyerek sonlandırdı.
Salon direnişi, “TEDAŞ’ta direniş kazanacak” sloganı ile selamladı.
Uzun bir süredir pek çok isyerinde taşerona karşı direnen Enerji Sen’in Genel Başkanı Kamil Kartal da kürsüdeydi.
Kartal konuşmasında, “Güvencesizlik ve taşeronlaşmanın ortaya çıkardığı temel sorunlara baktığımızda çok fazla desteğe ihtiyacımız olan günlerden geçiyoruz. Bütün geleneksel sendikal yapıları ve sınıfı kemiren, onun dertleriyle değil, sermayenin işçi sınıfı üzerindeki tahakkümünü hedefleyen sendikaları paramparça etmeliyiz” vurgusu yaptı.
İşçilerin yasal haklarını talep ettikleri, aylık maaşını evine götürmek istediği, günlük yaşadığı sıkıntılara karşı sendikalarda örgütlendiği için işçilerin açlıkla, yoksullukla cezalandırıldığını, devletin yasalarını işçilere dönük bir tahakküm aracı olarak kullandığını da belirtti.
Dev Sağlık İş Sendikası ve Enerji Sen’in yükselen direnişlerine değinen Kartal, işçi sınıfının iktidarını kurana kadar bu mücadelenin amansız biçimde devam edeceğini söyleyerek sözlerini noktaladı.
AKP’ye meydan okuyan kadınlar kürsüde
AKP’nin kadın düşmanlığına meydan okuyan kadınlar adına Halkevleri MYK Üyesi Dilşat Aktaş söz aldı.
“En temel yaşam haklarımıza saldırıyorsun ya işte bizler bu saldırı karşısında bedenimizi barikat yaptık ve sen şimdi bu barikatı kürtaj yasağı ile aşmaya çalışıyorsun” diyen Aktaş, bu barikatta Dikmen Vadili kadınların; 4+4+4’e karanlığına direnen kadınların; ucuz, güvencesiz çalıştırılan kadınların; Üzmez’e şemsiye ile haddini bildiren kadınların olduğunu söyledi.
Kadınların her yerde kürtaj hakkı için sokağa çıktığını söyleyen Aktaş, “Kürtaj haktır, karar kadınların” vurgusu yaptı. Bu sürecin kadın mücadelesi olmadan politik mücadele olmayacağını gösterdiğini, kürtaj yasağına karşı gösterilen militan çizginin kadın hareketini yenileyecek ve kitleselleştirecek bir mücadele programı olarak ortaya çıkacağını da söyledi.
Halkevci Kadınlar’ın mücadelesine dönük vurgu da yapan Aktaş, “Kadınların özgürleştirici dayanışma ilişkileri bu süreçte Halkevleri kadın çalışmalarının kurumsal kimliğini kazanması için de bir hedefe dönüştürülmelidir” dedi.
Aktaş konuşmasını bitirirken dışarıda olsalar bu salonda olacak olan KESK’li tutuklu kadınların isimlerini saydı ve bir an evvel serbest bırakılmalarını istediklerini söyledi.
ÖDP Eş Başkanı Alper Taş
Halkevleri’nin genel kuruluna gelerek destek verenlerden biri de ÖDP Eş Başkanı Alper Taş oldu. Alper Taş, Halkevleri’nin geçtiğimiz dönemde önemli bir deneyim biriktirdiğini, bu genel kurulla birlikte bu deneyimlerin daha da gelişip güçleneceğini söyledi.
Türkiye’nin değişik yerlerinde değişik muhalefet odakları geliştiğini, bunun da en son 1 Mayıs’ta görüldüğünü söyleyen Taş, bu muhalefet dinamiklerini birleştirecek birleşik bir devrimci merkez yaratmaya ihtiyaç olduğunu söyledi. “Tek yol devrim” diyerek sözlerini noktaladı.
Mersin BDP Milletvekili Ertuğrul Kürkçü
Mersin BDP Milletvekili Ertuğrul Kürkçü de kürsüden yaptığı konuşmayla Halkevleri Genel Kurulu’nu selamladı. Kürkçü, Halkevleri’nin toplumsal muhalefete yeni bir soluk kazandırdığını söyledi.
HDK olarak Halkevleri’nin mücadelesini yakından takip ettiklerini söyleyen Kürkçü, “Halkevleri’nin AKP’ye karşı olan sloganlarını doğru okuyoruz. Bu mücadele sadece bir parti ile değil, bir sistemle mücadeledir. Bütün ezilenlerin AKP’ye karşı birleşebileceğini düşünüyorum, çünkü AKP iktidarı sadece bir parti değil, zenginlerin, erkeklerin, zalimlerin diktatörlük sistemidir” dedi. Kürkçü, Türkiye halklarının ortak mücadelesini birlikte yürütme çağrısında bulundu.
TKP MK Üyesi Metin Çulhaoğlu
Metin Çulhaoğlu, kapitalizmin emeğe daha fazla saldırmaktan başka çaresi kalmadığını, işçi sınıfını daha fazla sömürmeye çalışacağını söyledi. Kapitalizmin saldırısının bu dönemde daha fazla sokağa çıkmayı gerektirdiğini söyleyerek, “Bizlerin asli görevi isyan, mücadele, boyun eğmeme, meydan okuma kültürü yaratmaktır” dedi. Kapitalizmin kriz dinamiklerinin AKP döneminde düğümlediğini söyleyen Çulhaoğlu, AKP’ye karşı mücadelenin küçümsenmemesi gerektiğini belirtti. Tüm sosyalistlerle, Kürtlerle, emekçilerle ortak bir mücadelenin; boyun eğmeme, meydan okuma kültürünün yaratılması gerektiğini vurguladı.
CHP Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat
Durdu Özbolat karanlığa meydan okuyanları selamlayarak sözlerine başladı. Halkevleri’nin tüm baskılara direnmiş, kök salmış koca bir Karanlığa meydan okuyanları selamladı. 16 Haziran'ın işçi sınıfının soylu direnişini unutmadığım çınar olduğunu söyleyen Özbolat, Halkevleri’nin kuruluşundan bu yana pek çok yayın yaptığını, ücretsiz halk etkinlikleri düzenlediğini, adeta bir halk okulu olduğunu belirtti. Kendinden önceki konuşmalarda yapılan ortak mücadele vurgusunun kendisi için de önemli olduğunu belirtti.
Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Göltaş
EMO Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Göltaş, “Bugüne kadar Halkevleri’ni tüm mücadelelerimizde yanımızda gördük. Biz mühendisler ve onların örgütleri, bilimi emekçi halkın ortak talepleriyle buluşturanlar Halkevleri’yle birlikte mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
Kızılırmak Yerel Dernekler Federasyonu Genel Başkanı Yusuf Şahin
AKP’ye karşı mücadelenin sokakta verileceğini söyleyen Yusuf Şahin, herkesi bu yıl Madımak önünde yapılacak Sivas Katliamı anmasına davet etti. “Nasıl ki bir insanlık suçunu aklayıp mükafatlandırdılar, o zaman buna karşı Sivas Madımak’ta olma çağrısı yapıyorum” dedi.
Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi 4+4+4 karanlığına meydan okuyor
Halkevleri Genel Kurulu’nda 4+4+4 karanlığına karşı meydan okuyan Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi de söz aldı. Meclis adına konuşan Nuri Günay, Halkevleri Genel Kurulu’na eğitim hakkı mücadelesini sokaklarda vererek hazırlandıklarını söyledi. Halkevleri’nin yıllardır parasız, bilimsel, anadilde eğitim mücadelesi verdiğinin altını çizen Günay, AKP’ye ve sermaye sahiplerine “Siz kim oluyorsunuz da bizim olanı bize satmaya çalışıyorsunuz? Siz kim oluyorsunuz da eğitim alanını talan edip yapboza çeviriyorsunuz?” diye sordu.
Aidat ödeyemediği için okul çatısını temizlerken düşüp ölen velilerin, intihar eden öğrencilerin ve öğretmenlerin ölümünden AKP’nin sorumlu olduğunu söyleyerek, “Bunların hesabını soracağız” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in kadın düşmanı, işçi düşmanı olduğunu da söyleyen Günay, “Ömer Dinçer eğitimci değil; tüccardır, hırsızdır” dedi. “Dindar nesil yetiştireceğiz” söyleminin ardından Dinçer’in 4+4+4 eğitim sistemini ortaya çıkardığını belirterek, yasaya karşı çıkan herkesi yok sayarak, AKP faşizmiyle bu yasayı geçirdiklerini söyledi.
4+4+4 eğitim sisteminde konunun çocuklar, kadınlar, emek olduğunu söyleyen Günay, bu ülkenin sosyalistlerini, aydınlarını, anadilde eğitim talep eden Kürtleri, kadınları, emekçileri, Alevileri… bu yasaya karşı birlikte mücadele etmeye çağırdı. “Bu yasaya karşı mücadele bizim mücadelemizdir, karanlığa karşı aydınlığın mücadelesidir” dedi.
Var olan eğitim sisteminden memnun olmadıklarını; yıllardır parasız, bilimsel, anadilde eğitim talep ettiklerini söyleyen Günay, bu talepleri yaymak için 4+4+4 eğitim sisteminin bir fırsat verdiğini söyledi.
“Yaşasın parasız, bilimsel, anadilde eğitim mücadelemiz” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Barınma Hakkı Meclisi AKP’nin talan yasasına direniyor
Barınma Hakkı Meclisi adına ise Fuat Keser bir konuşma yaptı.
Keser, afet yasası ve 2-B gibi yasalarla kamusal alanlara, kentlere, yaşam alanlarına dönük saldırıların arttığını söyledi. “Kentin sermaye lehine dönüştürülmesinde artık sadece gecekondu alanları değil; kentin merkezinden mesire alanlarına, sit alanlarına, tarihi alanlara kadar birçok yer afet yasası ile talana uğrayacaktır. Büyük bir rantın önü açılmaktadır” dedi.
Keser sözlerine şöyle devam etti: “Dün Dikmen Vadisi’nde sesini yükseltenlere yeni mahalleler, kentler eklendi. Sadece mahalleliler değil şehir plancıları da bu mücadeleye ortak oldu. Barınma hakkı mücadelelerini ortaklaştırmak için ev ev sokak sokak dolaştık. Barınma Hakkı Meclisi’ni kurduk. Şimdi meclisimizi büyütmeye çalışıyoruz.”
Keser, barınma hakkının yanı sıra eğitim ve sağlık gibi haklarına da sahip çıktıklarını söyleyerek, “AKP’ye meydan okuyanlarla birlikte yürüyecek daha çok yolumuz var” dedi.
Üniversiteleri AKP’ye yumurtalarıyla dar edenler kürsüde
Son sözü ise üniversitelilerin sesi olan Öğrenci Kolektifleri adına Neval Kösedağı aldı. Kösedağı, “80 yıllık bir çınara, Halkevleri Genel Kurulu’na patronların gitmeye cesaret edemediği, AKP’lilerin köşe bucak kaçtığı, halk düşmanlarının ancak onlarca şemsiye ve koruma ordularıyla gelebildiği üniversitelerden selam getirdik” diyerek sözlerine başladı. ericiliğin ilmek ilmek örüldüğü yoksul mahallelerde cemaatin itaatkar, dindar bir nesil, gerici bir toplum inşasının karşısında aydınlığı, ilericiliği, özgürlüğü savunan Halkevleri’nin olduğunu söyleyen Kösedağı, “Halkevleri’nin varlığı bu halka, bu halkın çocuklarına güven ve umut veriyor” dedi.
THY direnişi Halkevleri Genel Kurulu’nu selamladı
Hava-İş Sendikası’nın19 gündür sürdürdüğü direnişe genel kurul salonundan canlı bağlantı yapıldı. Canlı yayında konuşan Hava-İş Genel Başkanı Atilay Ayçin genel kurulu selamladı. Halkevleri’nin, direnişlerinde her zaman yanlarında olduğunu belirterek bu direnişin hep devam etmesini dilediğini söyledi.
Genel kurula davet edilip çeşitli sebeplerden dolayı katılamayan kurum temsilcileri gönderdikleri mesajlarla Halkevlerine çalışmalarında başarı dileklerini yolladılar. Halkevleri Danışma Kurulu üyesi Prof. Dr Beyza Üstün gönderdiği destek mesajında; Anadolu’nun pekçok yerinde vadilerini, yaşamlarını, emeklerini sermayeye teslim etmek istemeyenlerin yanında olan, eğitimden sağlığa, sudan ulaşıma kadar parasız ve erişilebilir olması için mücadele eden, barınma hakkını savunarak kentsel dönüşüme 3. Köprüye ve tüm rant içeren projelere karşı duran, kadın haklarında ve emeğin korunmasında, doğanın korunmasında mücadelede diğer devrimci örgütlerlele omuz omuza olan Halkevleri ile Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Platformu'nda birlikte mücadelenin birlikte sürmesi umudunu taşıdığını iletti.
Genel kurul yapılan konuşmalar ve AKP’ye karşı sokakta birlikte mücadelenin süreceğine dair verilen sözlerle ilk gününü geride bıraktı.