Kartal’da savaş karşıtları TKP, ÖDP, Halkevleri ve HDK’nin Kartal örgütlerinin düzenlediği “Türkiye ve Suriye’de AKP’nin Savaş Politikaları" başlıklı bir panelde bir araya geldi
Yoğun bir katılımın olduğu panele TKP Merkez Komite üyesi Kurtuluş Kılçer, Birgün Gazetesi yazarı İbrahim Varlı, Sendika.org yazarı Ali Ergin Demirhan ve EMEP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yalçıner katıldı.
Panelde ilk sözü EMEP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yalçıner aldı. Genel olarak “Arap Baharı” olarak değerlendirilen Ortadoğu ülkelerindeki halk hareketlerinin siyasi omurgasını tartışan Yalçıner, Ortadoğu halklarının ilerici dinamikleri de barındırarak giriştiği kalkışmaların şimdilik emperyalizmin güdümüne girdiği ancak sürecin henüz tamamlanmadığını belirtti. Konuşmasının devamında Ortadoğu’da tüm dünya halklarına deneyim oluşturacak bir süreç yaşandığını ve sosyalistlere; bu sürecin halkların kardeşliği lehine evrilmesi için büyük bir görev düştüğünün altını çizdi.
Konuşmasına 13. Uluslararası Komünist ve İşçi Partileri Toplantısı’nın sonuç bildirgesinden bir bölüm okuyarak başlayan Türkiye Komünist Partisi Merkez Komite üyesi Kurtuluş Kılçer Ortadoğu’daki halk hareketlerinden özellikle Tunus ve Mısırdaki gelişmelerin emperyalizmin bölge planlarına çomak sokabilecek dinamikler barındırdığını belirtti. Bu ülkeleri diğer bölge ülkelerinden ayıran özelliğin işçi sınıfı hareketi geleneğine sahip olmaları olduğunun altını çizdi. Kılçer ayrıca emperyalizmin bölge siyasetini boşa düşürecek iki önemli unsur olarak Hizbullah ve PKK’nin bu süreçteki tavrının önemine değindi.
Sendika.org yazarı Ali Ergin Demirhan konuşmasına düzenlenen panelin; entelektüel bir Ortadoğu tartışması olmasından daha çok Türkiyeli sosyalistlerin önündeki temel görev olan savaş karşıtı sürece olan katkısı ölçüsünde anlamlı olduğunu belirterek başladı. Savaş olasılığından değil içinde olduğumuz savaşın kendisinden söz etmenin daha doğru olduğunu vurgulayan Demirhan, AKP’nin dışarıdaki Suriye’ye karşı savaş politikasının ülke içinde Kürtlere ve Alevilere dönük ilan edilmemiş bir savaşla eşgüdümlü yürüdüğünün altını çizdi.
Demirhan, Irak savaşına karşı yükselen savaş karşıtı toplumsal muhalefeti ve Suriye tezkeresine karşı 11 ilde düzenlenen eylemlerdeki yoğun kalabalığı hatırlatarak en geniş savaş karşıtı bileşenin bir araya getirilmesinin mümkün olduğunun, sosyalistlerin bu amaçla hızla bir araya gelmesi gerektiğini belirtti.
İbrahim Varlı ise Ortadoğu’da yaşana sürecin aslında genel olarak Arap milliyetçisi ve laik ülkeleri hedef aldığını, bir Sünni ekseninin oluşturulmak istendiğini ve Suriye sorununun da bu planla bağlantılı olduğunu belirtti. Varlı, tezkereyi ve Akçakale ve Hatay’ı örnek göstererek Türkiye’nin teknik olarak savaş içerisinde olduğu gerçeğinin farkında olunması gerektiğini vurguladı. Varlı ayrıca Suriye’de yaşanan iç savaşta emperyalistlerin desteklediği muhaliflerin gerici ve kadın düşmanlığı yönünü vurgulamak için Aslı Aydıntanbaş’ın muhaliflerle yapığı röportajda başını kapatmak zorunda kalmasını örnek gösterdi.
Konuşmacıların ardından panel salon katılımına açılarak sorular ve katkılar bölümüne geçildi. Bu bölümde de bölgedeki ülkeler arasındaki ilişkiye, Türkiyeli sosyalistlerinin ödevlerine dair çeşitli sorular ve katkılar yapıldıktan sonra etkinlik sonlandırıldı.