Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (DİSK) kurucu genel başkanlarından Kemal Türkler, faşistlerce öldürülüşünün 25. yılında Topkapı'daki mezarı başında anıldı.
Topkapı Mezarlığı girişinde toplanan katılımcılar, kortej oluşturup, "Kemal Türkler aramızda yaşıyor" sloganı atarak Türkler'in mezarına kadar yürüdü.
Daha sonra, Kemal Türkler'in eşi Sabahat Türkler, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ve diğer katılımcılar, mezara kırmızı karanfil bıraktı.
Bir dakikalık saygı duruşunun ardından konuşan Çelebi, Türkler'in öldürülüşünün ardından ağlamadıklarını, verdiği mesajlarla devrimci mücadelelerini devam ettirdiklerini söyledi.
Türkler'in işçi sınıfının rotasını tayin ettiğini belirten Çelebi, "Bugün işverenler işçileri dövüp, elleri belinde ortalıkta dolaşabiliyor. Aynısını bir işçi işverene yapsa herhalde onu hapishanede ziyaret ederdik. Sendikal hareket kuşatılmak isteniyor. Farklı siyasi çizgilerimizi bir yere bırakıp, hukuk, insan hakları ve sendikal haklar için el ele vermeliyiz" diye konuştu.
Törenin sonunda "Ezik Ozan", Kemal Türkler için yazdığı şiiri okudu.
25 Temmuz Pazartesi Günü'de Devrimci Sendikacı Kenan Budak Anması Yapılacak
Deri-İş Sendikası eski Genel Başkanı Kenan Budak, öldürülüşünün 24. yılında Silivrikapı'da ki mezarı başında saat 11.30'da anılacak. Anmaya tüm emek güçlerini bekliyoruz.
Kemal Türkler Hakkın'da
Kemal Türkler Denizli'de doğdu. 1947'de İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne başladı. Ekonomik güçlükler nedeniyle öğrenimini yarıda bırakan Türkler'in hayatı, işçi sınıfı mücadelesinin ön saflarında şekillendi.
Hukuk Fakültesi'nden ayrıldı
Tarımla uğraşan bir ailenin çocuğu olan Türkler, ilk ve orta öğrenimini Denizli'de tamamladıktan sonra 1947'de İstanbul'a giderek İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesine girdi.
Aynı yıl Bakırköy'de kurulu Emayetaş Fabrikası'nda çalışmaya başladı. İki yıl sonra, ekonomik güçlükler nedeniyle okuldan ayrılmak zorunda kaldı.
26 yıl genel başkan
Bu yıllarda sendikal çalışmaların içine girerek, 1951'de daha sonra DİSK'in kurucu sendikalarından biri olacak Demir ve Madeni Eşya İşçileri Sendikası'na(sonraki adıyla Türkiye Maden-İş Sendikası) üye oldu.
Bu örgütün 1952'de yapılan genel kurulunda işkolunda yaygın bir örgütlenmeyi ve Bakırköy'de şube kurulmasını önerdi. Sendikanın Bakırköy şubesinin 13 Eylül 1953'te yapılan ilk genel kurulunda şube yönetim kuruluna seçilen Türkler, önce şube sekreterliğine daha sonra da şube başkanlığına seçildi.
Bu tarihten sonra 28 Mart 1954'te yapılan sendika genel kurulunda yürütme kuruluna girerek, sendika genel sekreteri oldu. Aynı yıl sendikanın kurucu üyesi Yusuf Sıdal ile genel başkan Üzeyir Kuran'ın rahatsızlıklarından ötürü görevlerinden ayrılmaları üzerine 16 Eylül 1954'de Türkiye Maden-iş Sendikası'nın Genel başkanlığına getirilen Türkler, bu görevi tam 26 yıl sürdürdü.
Bu arada çalıştığı işyerinde de işçi temsilciliğinde bulundu. 1953'te işyerinde bazı sorunları söz konusu ederek, iş uyuşmazlığına gitmesi üzerine işveren tarafından iş akdi feshedildi. Ancak daha sonra İl Hakem Kurulu'nun kararı üzerine yeniden işine iade edildi.
Türkiye genelinde mücadele
Sendikanın genel başkanlığına getirildikten sonra örgütlenme çalışmalarına hız veren Türkler, 1958'de yapılan genel kurulda sendikanın yalnızca İstanbul'da değil bütün Türkiye'de örgütlenmesini sağlayacak kararın alınmasında etkili oldu.
Sendika içinde de muhalif
Aynı kongrede sendikanın adı Türkiye Maden-İş Sendikası olarak değiştirildi. Bu yıllarda, Demokrat Parti iktidarının işçi haklarına, özellikle grev hakkına karşı sürdürdüğü politikaya karşı İstanbul İşçi Sendikaları Birliği içinde bazı sendikacılarla birlikte mücadele etti.
DP iktidarının güdümlü bir sendikacılık istediğini öne sürerek, 1959'da yapılan Milli Dayanışma toplantısına katılmadı. 27 Mayıs'tan sonra sendikal örgütler arasında etkin bir mücadele veren Maden-İş Sendikası'nın Türk-İş içinde öne çıkmasını sağladı.
1961'de Onlar Grubu diye adlandırılan sendikacılarla birlikte İstanbul İşçi Sendikaları Birliği'nin gelişmeler karşısındaki yetersiz tutumuna karşı çıkarak, birlik başkanı Ziya Hepbir'i eleştiren Türkler; sendikaların siyasetin dışında tutulmasının yanlış olduğunu, bu örgütlerin toplumsal gelişmede mutlaka siyasetle iç içe olmaları gerektiğini savundu.
TİP'in kurucularından
13 Şubat 1961'de Rıza Kuas, Kemal Nebioğlu, İbrahim Güzelce ve Avni Erkalın gibi arkadaşlarıyla birlikte Türkiye İşçi Partisi(TİP)'ni kurarak, bu örgütün ilk genel sekreterliğini yaptı.
Türkiye İşçi Partisi'nin 1971'de kapatılmasına kadar parti içinde aktif olarak çalışan ve genel yönetim kurulu üyeliğinde bulundu.1961 Anayasa'sında yeralan grev hakkının gerçekleşmesi için, Türk-İş içinde birçok sendikacıyla birlikte mücadele veren Türkler, 1961'deki ünlü Saraçhanebaşı Mitingi'nin düzenlenmesinde önemli bir rol oynadı.
1963'te Maden-İş Sendikası'nın Kavel'de başlatmış olduğu direnişin yürütülmesinde de aktif olan Türkler, bir yıl sonra Singer Fabrikası'nda başlatılan grev nedeniyle Türk-İş genel başkanı Seyfi Demirsoy'la birlikte kısa bir süre tutuklandı. Bu yıllarda Türk-İş yönetiminin grevlere karşı takınmış olduğu tutumu işçi sınıfının eylemlerine sahip çıkmadığı için eleştirdi.
Bu arada 1966'da İstanbul'da Paşabahçe Cam Fabrikası'nda Kristal-İş Sendikası'nın yürütmüş olduğu greve Türk-İş yönetiminin karşı çıkmasına rağmen, sendika olarak grevin desteklenmesini sağladı. Lastik-iş, Basın-İş ve Tez Büro-İş Sendikaları'yla birlikte bir "Destekleme Komitesi"nin kurulmasını gerçekleştirdi.
DİSK kurucusu
Aynı yıl 26 Ocak'da yapılan sendika genel kurulunda Türk-İş'e karşı muhalefet kararı alan Maden-İş Sendikası'nın 15 Temmuz 1966'da Lastik-İş, Basın-İş ve Gıda-İş'le birlikte Sendikalar Arası Dayanışma Örgütü (SADA) içinde yer almasını sağladı.
Bu arada Paşabahçe grevi nedeniyle Türk-İş'ten geçici olarak ihraç edilmiş olan Maden-İş Sendikası'nın SADA içinde yeralan diğer örgütlerle ortak hareketini yürüten Türkler, sonunda bu sendikalarla birlikte Türk-İş'ten ayrılarak 13 Şubat 1967'de Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu(DİSK)'nu kurdu.
1977'de yapılan 6. genel kurula kadar DİSK'in genel başkanlığını yapan Kemal Türkler, bu dönem içinde mücadeleci ve aktif kişiliğiyle öne çıktı. Özellikle 1971'e kadar Maden-İş Sendikası'nın yürütmüş olduğu yetki mücadelesinde güçlenen DİSK, 15-16 Haziran Haziran'dan sonra üye sayısını artırdı.
Sendikaya giderken öldürüldü
Kemal Türkler 15-16 Haziran olayları nedeniyle tutuklandı. 12 Mart'tan sonra bağımsız sendikaların katılımıyla üye sayısı daha da artan DİSK içinde baş gösteren anlaşmazlıkta Ulusal Demokratik Cephe(UDC) yanlılarıyla işbirliği yaptı. 28 Temmuz 1977'de yapmış olduğu açıklama örgüt içinde tartışmalara yol açtı.
DİSK yürütme kurulu içinde diğer üyelerle anlaşmazlığa düşen Türkler, Aralık 1977'de yapılan 6. genel kurulda genel başkanlığa seçilemedi. Bu tarihten sonra Maden-İş Sendikası'nın genel başkanlığını yürüttü. 22 Temmuz 1980 sabahı Merter'de evinin önünde sendikaya gitmek üzere arabasına binerken düzenlenen silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti.