Her yıl bölge halkının katkılarıyla düzenlenen Kemalpaşa Halk Festivali’nin 11.si bu yıl “Diktatöre meydan okuyoruz” sloganıyla gerçekleştirildi.

İlk gün:

Geleneksel festival açılış yürüyüşü tulum eşliğinde Kemalpaşa halkevinin önünden başlayarak, mahalle aralarında festivale çağrılarla devam etti. Akşam programı Haziran isyanında, devrim ve demokrasi mücadelesinde yitirilenler adına yapılan saygı duruşuyla başladı. Festival alanında Mahir Çayan’ın ve 2011 yılında su, yaşam ve doğa mücadelesinde direnirken yaşamını yitiren Metin Lokumcu’nun fotoğrafları ve “Tek yol sokak tek yol devrim “ pankartı yer aldı. Filistin halkını unutmayan Kemalpaşalılar ‘’Emperyalistler yenilecek direnen Filistin kazanacak’’ pankartıyla Filistin halkına selam gönderdi.

Festivalin ilk gün konukları Grup Evragun, Grup Çığ ve Mustafa Özarslan’dı. Grup Evragun’la tulum ve kaval eşliğinde binler horona durdu. Hopa Halkevi Müzik Topluluğu üretimlerini sergiledi. Müzik topluluğunun ardından Halkevleri adına Hopa Halkevi’nden Kamil Ustabaş bir konuşma yaparak festivali katılanları selamladı. Ustabaş konuşmasında, 11 yıldır yapılan festivalin sponsorsuz, halkın kendi gücüyle yapıldığını vurguladı. “Halkevleri festivaller, kurs faaliyetleri yaz okulları örgütlerken, diktatörün kurduğu barikatlara da yükleniyor ve bu gerici, faşist barikatları halkın örgütlü gücüyle yıkıyor. Halkevleri hırsızın, yolsuzun, gericinin faşistin barikatlarını yıkma cesaretini, Mahir Çayan’dan, Metin Lokumcu’dan Alaattin Demirci’den alıyor” diyerek Hopa halkını demokrasi mücadelesinde yan yana durmaya devam etmeye çağırdı. Ustabaş, AKP’nin İsrail-Filistin politikasını da eleştirerek “Bizler Ortadoğu’daki İslamcı çetelere silah taşıyan onların Türkiye uzantısı gibi çalışan İHH tırını, yüreğimiz ezilen halklarla çarptığı için Hopa’ya sokmadık, sokmayacağız” dedi. Konuşmanın ardından Grup Çığ sahne aldı. Tulum sanatçısı Sefer Ustabaş’ın da eşliğinde halaylar çekildi, türküler söylendi. Festival alanına gelen gelinler ve damatlar Mustafa Özarslan’ın türküleri eşliğinde halay çektiler, halay çeken gelinlerle damatları gören Özarslan, sahneye çağırarak birer konuşma yaptırdı.

İkinci gün:

İlk gün birçok sanatçıyı konuk eden festivalin ikinci gününde ilk olarak Kemalpaşa Halkevi Çocuk Korosu sahne aldı. Farklı dillerden şarkılar söyleyen çocuklar ayrıca Berkin Elvan için yazılan bir türkü de seslendirdi. Festivale katılanlar bu türküye “15’inde bir fidan ölmedi Berkin Elvan” sloganlarıyla destek verdi.

Çocuk korosunun ardından Ermenice, Gürcüce, Kürtçe ve Türkçe şarkılar okuyan halk müziği sanatçısı Müge Tosun sahne aldı. Müge Tosun kendisini eşkıyalarla buluşturan bu festivale ve düzenleyicilerine teşekkür etti.

Tosun’un ardından festival kapsamında düzenlenen halı saha futbol turnuvası şampiyonlarına ödülleri verildi. Turnuva kazananlarına ödüllerini, festival adına Kemalpaşa Halkevi Şube Başkanı Gürkan Aydın verdi. Turnuvanın Hopa ayağı birincisi SOSO Spor adına yapılan konuşmada, ödülün Haziran İsyanı’nda yitirilenler için alındığı belirtildi.

Festivalin ikinci gününde son olarak sahne alan Kemalpaşalı sanatçı Salih Yılmaz Karadeniz türküleriyle festival coşkusunu doruğa çıkardı. Binlerce kişi sahne önünde devasa halay çemberleri oluşturdu, saatler boyunca horonlar tepildi.

Üçüncü gün:

Halkevleri Hopa-Kemalpaşa Halk Festivali’nin 11.si 31 Temmuz akşamı sona erdi. Üçüncü gününde katılımın ilk iki güne göre daha fazla olduğu festivalde yaklaşık 5 bin kişi Artvin Halkevi’nin özgün, Grup Sarben’in ise Karadeniz müzikleriyle coşkuyu alana taşıdı.

İki grubun sahne almasından sonra tertip komitesi adına Halkevleri Doğu Karadeniz Temsilcisi Taylan Kaya sahneye çıktı. Hopa ve Kemalpaşa halkının festivali yıllardan bu yana alınteriyle gerçekleştirdiğini altını çizen Taylan Kaya, festivalde siyaset yapıldığı eleştirilerine ise şu sözlerle yanıt verdi:

“Bize siyaset yapmayın dediler, HES yapıldıkça biz siyaset yapacağız. Çayda kota kontenjan devam ettikçe biz siyaset yapacağız. Kadın cinayetleri devam ettikçe, asgari ücretler, çalışma saatleri düzeltilene kadar biz siyaset yapacağız. Biz çocuklarımız gençlerimiz uyuşturucu batağına saplanmasın diye yıllardır üretimler yaptığımız Halkevleri şubelerinin çocuk gençlik müzik ekipleriyle festival yapıyoruz. Bundan sonra da böyle yapacağız.

Kemalpaşa’da Halkevleri’nin seçime girmesinin ardından kendileri için “AKP’den para aldılar, bunlar namerttirler, Hopa için ne yapıyorlar” denmesine de değinen Kaya, bu iddiayı ortaya atanlara ise “Sizin namert dedikleriniz, gerici faşist AKP iktidarı karşısında bu sokakları örgütlüyor. Sizin namert dedikleriniz, belediyeden gerici İHH TIR’ının anonsu yapılırken o TIR’ı Hopa’ya sokmuyordu. Sizin namert dedikleriniz, çocuklarımız uyuşturucuya sürüklenmesin diye kurs faaliyetleri, kültür sanat çalışmaları düzenliyor, Kemalpaşa’dan yeni Kazım Koyuncular çıksın diye çabalıyor. Siz koltuk ve rant derdiyle bize namert derken, biz dün olduğu gibi bugün de sokaklarda özgürlüğün, barışın, kardeşliğin ülkesini kurmak için örgütleniyoruz” diye seslendi.

Kaya’nın konuşmasının ardından İlkay Akkaya sahne aladı. Marşlarını, türküler hep bir ağızdan söylendi, halaylar hep birlikte çekildi. Festival, kürsüden “12. Halk Festivali’ni de yine birlikte örgütleyecek miyiz?” sorusuna hep birlikte “Evet” yanıtı verilmesiyle sona erdi.