7 Kasım Perşembe günü saat 13.00’da Kemalpaşa merkezinde yapılan bir basın açıklaması ile Kemalpaşa Halkçı Yerel Yönetim Meclisi adına belediye başkanlığına aday açıklaması yapıldı. Meclis adına açıklamayı yapan Nurcan Altunkaya “Kemalpaşa halkını halkçı demokratik bir belediye için bu yürüyüşe katılmaya, bu mücadeleye omuz vermeye çağırıyoruz. Halk için, halkla beraber yönetmek için birleşelim” açıklamasında bulundu ve “İki dönemdir Kemalpaşa Cumhuriyet Mahallesi’nde muhtarlık görevini yürüten Şenol Çelik’i sol, sosyalist, halkçı belediye için aday gösteriyoruz” dedi.
Kemalpaşa belediye başkanlığına Kemalpaşa Halkçı Yerel Yönetim Meclisi adına aday gösterilen Şenol Çelik bir teşekkür konuşması yaptı .
Şenol Çelik’in açıklaması:
“Değerli Kemalpaşa halkı,
2014 yerel seçimleri geçmiş dönemlerdeki yerel seçimlerden daha da fazla bir anlam ifade ediyor. Çünkü 2014 yerel seçimlerinde sadece belediye başkanlarını ya da yerel yöneticileri seçmeyeceğiz. Bu seçimler hem halk için hem de 11 yıldır iktidarda olan ve ülkemizi karanlığa sürükleyen AKP iktidarı için oldukça kritik bir eşik.
Arka arkaya yapılacak olan yerel seçimler, cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimler Tayyip Erdoğan ve AKP açısından baskıcı, gerici, yağma iktidarını sağlamlaştırmak ve kalıcılaştırmak için önemli bir fırsat olarak görülüyor.
AKP iktidarı bu üç seçimden de başarıyla çıkarak, ülkemizi gericiliğe ve faşizme teslim olmuş, geri dönüşsüz bir karanlığa sürüklemek istiyor.
Tayyip Erdoğan, yıllardır AKP’ nin yağmacı, rantçı, gerici politikalarına muhalefet eden bu ülkenin emekçilerini, işçilerini, kadınlarını, gençlerini sandıkta hesaplaşmaya çağırıyor.
Çünkü kurulduğu günden bu yana girdiği bütün seçimleri kazanan AKP iktidarının güvendiği tek yer sandık. AKP’ nin sandıktaki başarısının ve sandığa güveninin en temel sebeplerinden birisi ise toplum açısından AKP’ye karşı bir alternatifin görülmemesi.
Yıllardır AKP karşısında gerçek bir muhalefet oluşturamayan siyasi partilerin başarısızlığı, AKP’nin tek alternatif olmasına sebep oluyor.
Ülkemizdeki belediyelerin büyük çoğunluğu elinde olan AKP iktidarı bu belediyeler eliyle bir yağma yönetimi sürdürüyor. Özelleştirmeci ve ranta dayalı AKP belediyeleri bir yandan şehirleri ranta açarken bir yandan da belediyelerin kaynaklarını yandaşlarına, tarikatlara, cemaatlere peşkeş çekiyor.
Belediye çalışanlarını taşeron sistemiyle kölece çalışmaya ve yoksulluğa mahkum ediyor. Kentsel dönüşüm uygulamalarıyla yoksul, emekçi insanların evlerini başlarına yıkan AKP’li belediyeler, bu insanların yerlerine para babaları için villalar, rezidanslar yapıyor.
Halkın en temel haklarından olan temiz suya erişim hakkı hiçe sayılarak, kontörlü su sayacı uygulamasıyla halkın su hakkını paraya endeksliyor. Derelerimizi yağmalayan HES şirketlerine AKP’ li belediyeler yol göstericilik yapıyor. Yani AKP ülkemizi de şehirlerimizi de sermaye sahipleri için dikensiz gül bahçesi yapmaya çalışırken, halk için yaşanmaz hale getiriyor.
Ancak AKP’ nin bu yağmacı, rantçı belediyecilik anlayışına karşı “Olması gereken budur” diyebileceğimiz halkçı belediye örnekleri de yok. AKP’li olmayan belediyeler AKP’ nin bu özelleştirmeci, rantçı belediyecilik anlayışının karşısına halkçı demokratik belediyecilik yaparak dikilecekleri yerde özelleştirmede, rantçılıkta adeta AKP ile yarışıyorlar. AKP’ li olmayan belediyeler de işçilerini taşeron çalıştırıyor. AKP’ li olmayan belediyeler de halka zorla kontörlü su sayacı dayatıyor.
AKP’li olmayan belediyeler de halkın kullandığı caddeleri paralı otoparka çeviriyor. Yıllardır kötüden kaçalım derken, halkın sorunlarına çare olmayan kötünün iyisi belediye yönetimlerine mahkum ediliyoruz.
Oysa ihtiyacımız olan şey, halkın sorunlarına çözüm bulan, sosyal ve fiziki açıdan yaşanabilir şehirler oluşturan, halkı belediye yönetimine katan bir belediyecilik. İhtiyacımız olan halkçı demokratik bir belediyecilik.
Beldemizde de durum pek farklı değil. Ülkemizin pek çok ilçesinden daha çok ilçe olmayı hak eden beldemiz adeta bir mahalle gibi yönetiliyor. Yıllardır hak ettiğimiz, bize layık belediye yönetimleriyle yönetilmiyoruz.
Kemalpaşa Belediyesi’nde alınteri döken, Kemalpaşa halkı için çalışan işçiler var, memurlar var; ama belediye yönetiminin, belediye başkanının varlığıyla yokluğu belli değil.
Bunun sebebi çok açık. Bugüne kadar Kemalpaşa Belediyesi’ne aday olanlar belediyecilik anlayışıyla, program ve projeleriyle aday olmadılar. Hiçbir aday belediyeyi nasıl yöneteceğini, programının ne olduğunu söyleyerek halkın karşısına çıkmıyor.
Her seçim döneminde sadece kişiler ve belediye başkanının kim olacağı tartışılıyor. Bu sebeple seçilen belediye başkanları halka karşı kendini sorumlu hissetmiyorlar ve makam odasından belediyeyi yönetmeye çalışan memurlara dönüşüyorlar.
Oysa yanıbaşında sınır kapısı olan, ticaret yapmak üzere gelen insanlarla dış göç alan, hızla gelişen beldemizin biriken ve çözüm bekleyen pek çok sorunu var. Bu sorunların çözümü için halkla iç içe olan, çalışan, üreten bir belediyeye ihtiyacımız var.
İşte bu yüzden “Artık yeter” diyoruz. İşte bu yüzden biz varız.
Halkçı bir belediye için biz varız. Demokratik bir belediye için biz varız. Kaderine terk edilmiş bir Kemalpaşa istemediğimiz için biz varız. Daha güzel, yaşanabilir bir belde yaratmak için biz varız. Rantçı yağmacı AKP belediyeciliğine karşı ülkemize örnek olacak alternatif bir belediyecilik için biz varız. Kemalpaşa halkıyla birlikte yönetmek için biz varız.
2014 yerel seçimlerinde ilerici demokrat solcu sosyalist sosyal demokrat, halktan yana herkesin içinde yer alabileceği Kemalpaşa Halkçı Yerel Yönetim Meclisi ile adayız ve iki dönemdir Cumhuriyet Mahallesi muhtarı olan, uzun yıllardır Kemalpaşa halkının sosyal, ekonomik ve toplumsal sorunları için mücadele eden Şenol Çelik’i belediye başkanlığına aday gösteriyoruz.
Köy köy, mahalle mahalle, sokak sokak çalışarak seçimlere hazırlanacağız. Eviyle çay tarlası arasına hapsolmuş kadınlarla çalışarak çoğalacağız.
İşsizliğe, yozlaşmış kültüre, gurbet ellerde çalışmaya mahkum edilmiş gençlerle çoğalacağız. Alışveriş merkezlerinin, AVM’ lerin ağzına lokma edilmiş Kemalpaşa esnafıyla çoğalacağız.
Kemalpaşa halkını halkçı demokratik bir belediye için bu yürüyüşe katılmaya, bu mücadeleye omuz vermeye çağırıyoruz. Halk için halkla beraber yönetmek için birleşelim.
Üreten biziz yöneten de biz olacağız!
KEMALPAŞA HALKÇI YEREL YÖNETİM MECLİSİ”