Marmara’nın dört bir yanında doğayı, kentleri ve emeği savunanlar Marmara Kent Mitingi’nde buluştu. Miting, Yırca’da zeytinleri için direnenlerle Bursa’da termik santrale karşı mücadele edenleri, Sapanca’da sularını, Çanakkale’de Kazdağları’nı, Kocaeli’de tarım arazilerini savunanlarla Haydarpaşa Garı için mücadele edenleri bir araya getirdi. Marmara’dan Kadıköy’e ‘bereketli bir nehir gibi’ akanlar adım adım ördükleri bu mücadelede Marmara’yı savunmakla yetinmeyeceklerini tüm Türkiye’de yaşamı savunanların kardeşliğini kuracaklarını, yağma ve talanı durduracaklarını ilan etti

Marmara’nın dört bir yanında talan ve yağma projelerine karşı doğayı ve kenti savunanlar bugün (28 Aralık) Kadıköy’de bir araya geldi. Binlerce kişi AKP’nin ve sermayenin talan politikalarını durdurmaya söz verdi. 

İstanbul Kent Savunması (İKS) ve Kuzey Ormanları Savunması’nın (KOS) çağrısı ile “Doğayı, emeği, İstanbul’u, Marmara’yı  savunmak için” Marmara’nın dört bir yanından gelen yaşam savunucuları 12.00’a doğru Bahariye Caddesi üzerindeki Süreyya Operası önünde buluştu. Yırcalılarla Bursalılar, Çanakkalelilerle Kocaelililer, halkın Saray’ından gelenlerle Validebağlılar, hem kendi yerel sorunlarıyla ilgili sloganlar atıyor hem de dayanışmayı yükseltiyordu. ‘Diren Marmara Yırca seninle’ sloganı dayanışma duygusunu özetliyordu.

Yaklaşık bir saat boyunca coşkulu sloganlarıyla bekleyen yaşam savunucuları  “Marmara için birleşiyoruz yaşamak için direniyoruz” yazılı pankartın ardında sloganlarla Altıyol’a doğru harekete geçti.

İstanbul dışında Bursa, Tekirdağ, Kocaeli, Edirne, Yırca, Çanakkale, Fatsa-Ünye’den katılımların olduğu eylemde Haziran İsyanı’nın ardından kurulan dayanışmalar ve kent savunması örgütleri yer aldı. Bisikletliler, liseli ve üniversiteli gençlik renkli ve canlı kortejleriyle dikkat çekti. Eyleme direnişteki Özel Maltepe Üniversitesi Hastanesi işçileri de katıldı.

Valilik yaşam savunucularının Kadıköy’e yaptığı miting başvurusuna ‘Kadıköy’ün miting alanı olmadığı’ gerekçesi ile izin vermeyerek doğayı katlederek yapılan Yenikapı ve Maltepe miting alanlarını adres göstermiş, yaşam savunucuları bunu reddetmişti. Kadıköy’de polis yığınağına, TOMA’lara, dolaşan polis helikopterlerine rağmen buluşan binlerce kişinin önü Altıyol’da polis tarafından kesildi. Yaşam savunucuları burada kürsü kurarak yaptıkları konuşmalarda  ‘Yaşamı savunmak özgürlüğü savunmaktır’ diyerek AKP’nin baskı politikalarına karşı özgürlüğü savunmaya devam edeceklerini, yasaklara boyun eğmeyeceklerini ilan ettiler.  Konuşmalarda kent ve doğa yağmasına karşı, AKP’nin baskılarına karşı birlikte mücadele sözü verildi. Konuşmacılar 28 Aralık 2011’de gerçekleşen Roboski Katliamı’nda yaşamını yitirenleri de andı.

Taksim Dayanışması’ndan Mücella Yapıcı yaptığı konuşmada”Sadece doğayı değil emeğimizi de savunuyoruz. Egemenlerin ne kadar korktuğunu gördük Taksim’i, Kızılay’ı, Kadıköy’ü kapattılar ama biz geri alana kadar buradayız” dedi. Ardından söz alan Prof. Dr. Beyza Üstün, krizden çıkamayan iktidar-sermayenin saldırılarını anlatarak “Doğal yaşam alanları olan derelere, ormanlara, meralara dokundurtmayacağız” dedi. Konuşmasını doğa-kent mücadelelerinde yaşamını yitirenleri anarak bitiren Üstün, Gezi’de kaybettiklerimizi andı. “Kobane’de ölenlere, Roboski’de ölenlere, Soma’da ölenlere, Zonguldak’ta ölenlere, Ermenek’te ölenlere… Hepsine sözümüz var. Yaşamımızı yaşam alanlarımızı  yok edenlerden hesap soracağız” dedi.

Konuşmalardan sonra Marmara’nın dört bir yanından ve Yırca’dan  gelen yaşam savunucuları mitingi selamladı. Son olarak İstanbul Kent Savunması’ndan Çiğdem Çidamlı söz alarak “Geçtiğimiz yıl bir adım attık. Bugün bir diğerini atıyoruz. Bundan sonra diğer adımlarımızla mücadeleyi tüm Türkiye’ye yayacağız, yaşamı savunanların kardeşliğini kuracağız” dedi.

Mitingin ardından Yoğurtçu Parkı’na sloganlar, alkışlarla yürünerek İstanbul dışından gelenler uğurlandı. Yolculuk öncesi Validebağlıları ziyarete gitti.