Mersinli kadınlar 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde erkek egemenliğine, kadın düşmanlığına, yolsuzluğa karşı hesap sormak için yürüdü. Saat 13.00’da Taş Bina önünde toplanan İstiklal Caddesi’nden yolu trafiğe kapatarak Ümit Yaşar Oğuzcan Spor Tesislerine yürüyüş yapıp ardından miting gerçekleştirdiler. Binlerce kadının katıldığı yürüyüş boyunca sık sık “Jin jiyan azadi, yaşasın kadın dayanışması, AKP elini bedenimden çek, babadan oğula hırsız AKP, AKP’den hesabı kadınlar soracak” sloganları atıldı. Mitinge Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy, HDP Eş Başkanı Sebahat Tuncel, YNK temsilcileri, BDP Yenişehir, Mezitli, Büyükşehir Eş Başkan adayları da katıldı.

Mersin Kadın Platformu’nun okuduğu basın metninde “Egemenler egemenliklerini sürdürebilmek için bütün politikalarını, bütün uygulamalarını öncelikli olarak kadınları tahakküm altına alarak, onların tüm yaşam alanlarına saldırarak yapmıştır. Günümüzün neoliberal sisteminin başat uygulayıcısı olan AKP iktidarının tüm politikalarının öncelikli hedefi kadınlara saldırmak olmuştur. Şöyle ki 11 yıllık iktidarı boyunca; kadınların adeta kuluçkaya yatmalarını buyurarak kaç çocuk doğurup doğurmayacağını kadınlara buyurmuş, kürtaj yasasıyla kadınların doğurup doğurmayacağına müdahale etmiş, LGBT bireylerini toplumdan yok saymakla, hasta bireyler olarak görmekle kalmamış onlara yönelik nefret cinayetlerini, kadın tacizcilerini, tecavüzcülerini, küçük yaşta kız çocuklarının çocuk gelin olmasına neden olmuş, çocuk istismarcılarını bizzat kendi yargısıyla aklamış, istihdam paketiyle çalışan kadınları da eve mahkum ederek işsizleştirmeyi istemiş ve daha fazla güvencesizleştirmeye sağlamış, esnek çalıştırma koşulları sağlayarak kadınları güvencesiz çalışma koşulları altında çalışmalarını hedeflemiş, üniversiteli öğrencilerinin karma yurtlarını ayırmış ardından kızlı erkekli kalıyorlar diyerek öğrenci evlerini hedef haline getirerek üniversitelilerin yaşam alanlarına saldırmıştı, yanı başımızda Suriye’de kirli savaşın aktif destekçisi olarak savaşı körüklemiş yüzlerce insanın ölümüne neden olarak kendi halkını da hiç düşünmeden savaşla burun buruna getirmiştir. 8 Mart ile başlayan baharın isyan ateşini kadınlar olarak yakıyor, bedenimize, kimliğimize, emeğimize yönelik tüm saldırıların hesabını sormak için tüm kadınları sokağa özgürleşmeye çağırıyoruz” denildi.

Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy konuşmasında “Sevgili kızkardeşlerim, yıllardır bu topraklarda özgürlük için, barış için, eşit yurttaşlık için, AKP’nin karanlığına meydan okumak, gerici, faşist iktidardan kadınlar olarak hesap sormak için alanlardayız. Bu ülkenin başbakanı diyor ki ben kadın erkek eşitliğine inanmıyorum, kadın zaten erkeğin tamamlayıcısıdır. Onlar böyle konuştukça bizler daha fazla öldürülüyoruz, daha fazla şiddete maruz kalıyoruz. İsyan için en çok bizim nedenimiz var. Yıllardır açılım yalanlarıyla savaşı örgütlediler, bizler canımızdan olduk. Özde savaş, sözde barış dediler bizim canlarımız, çocuklarımız gitti. Onların çocukları bizim emeğimizden çalarken, Roboski’de küçük çocuklarımızı kaçakçılık yapıyorlar diyerek öldürdüler. Onlar 11 yıldır ayakkabı kutularını nasıl dolduracaklarının hesaplarını yaparken biz daha fazla öldürüldük, biz daha fazla güvencesiz koşullarda çalışmak zorunda kaldık, biz daha fazla işsizleştik, küçük yaşta kız çocuklarımız daha fazla çocuk gelin oldu. O yüzdendir ki 8 Mart mücadele günüdür ve mücadele için bir başlangıç günüdür” dedi.

HDP Eş Başkanı konuşmasında "Önümüzdeki dönem zorlu bir dönem. Türkiye’yi çok ciddi bir kriz bekliyor ve bu kriz derinleşecek. Eşitsizlikler her geçen gün derinleşiyor. Her gün Kürtler ile Türkler arasındaki duygu yitimini yeniden yaşıyoruz. Birileri her gün bunu üretiyor. Her gün Ak Parti, CHP, MHP  iktidarı bütün bunları üretiyor. Ve bunları çoğunu da kadınlar üzerinden yapıyorlar. Biz kadınlar siyasete müdahale ediyoruz. Bu ülkeyi yönetenler barış istemiyor. AKP, CHP, MHP anlaşmışlar savaş çığırtkanlığı konusunda. Son dönemlerde partimize yönelik geliştirilen linç saldırılarının altın da bu var. Türk kadınları ile Kürt kadınlarının birlikte çekecekleri halay ile barışı getirecek. Barış sadece çocuklarımızın ölmemesi değil, barış aynı zamanda geleceğimizdir. Barış için en fazla çabayı kim veriyorsa kadınlar onunla olacaktır. Bu ülkede savaşın bir daha başlamaması için kadınlar göreve! Sokakta olacağız. Bu ırkçılara cevabımızı vereceğiz, ilk cevabımızı sandıkta vereceğiz. Kadınların emeklerinin karşılığını alamadıkları gibi neoliberal politikalar altında ucuz iş gücü olarak görülüyor, çocuk yaşta evlendiriliyor, sevgi adı altında öldürülüyor. Biz kadınlar mücadele ederek bize ölümü dayatanlara baş kaldırıyoruz. Erkek egemen sisteme karşı baş kaldırıyoruz. Zafer bizim olacak,” dedi. 

Konukların konuşmalarının ardından etkinlik müzik dinletileriyle son buldu.