Öfkemizin, isyanımızın, “Artık yeter” haykırışlarımızın sesi olan Özge’canımızın davası 12 Haziran’da başlıyor.

Her gün canımıza kasteden erkek şiddeti ile katliama dönüşen kadın cinayetleri isimlerden, verilerden, istatistiklerden ibaret değil. Her kaybettiğimiz kadın, her taciz, tecavüz haberi canımızı en derinden acıtıyor. Anlatılan her hikaye bizden bir parça taşıyor. Anlattığımız her hikaye her gün öldürülen 5 kadının gerçeğini bir kez daha gösteriyor. Kadınları şiddetten koruyacak yasalar uygulanmıyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kadını değil “aile bütünlüğünü” esas aldığı için şiddetten korunma talebinde bulunan kadınları yok sayıyor.

Kadın erkek eşitsizliği bizzat iktidar tarafından derinleştiriliyor ve sonuçları yine kadın katliamı oluyor. Eril yargı “iyi hal indirimi” uygulayarak şiddet uygulayan erkekleri ödüllendirirken kadınları adeta cezalandırıyor.

Özgecan’dan sonra artık hiçbir şey eskisi gibi değil! Olmayacak! Öfkemiz isyan oldu, isyanımız kadın dayanışması olup hepimizi bir araya getirdi. Kadın katillerine, tecavüzcülere, tacizcilere, kadın düşmanlarına karşı öfkemiz Özgecan'la birlikte isyan olup her yeri sardı. Kadın düşmanlığının, gericiliğin karşısında kadınların eşitliğini ve özgürlüğünü esas alan mücadelemizi bugün hep birlikte büyütme zamanı.

Özgecan'ın ve katledilen tüm kadınların hesabını sormak için tek bir kadının dahi artık hayatını kaybetmemesi için ve kendi yaşamlarımız için erkek şiddetine karşı canını savunan tüm kadınlara çağrımızdır; 12 Haziran’da Özgecan Davası’nda buluşalım. Kadına yönelik şiddete karşı mücadele eden tüm kadınlara, kadına yönelik şiddet davalarında her daim kadınların adalet taleplerine cevap veren, dayanışma içinde olduğumuz tüm kadın avukatlara çağrımızdır.

12 Haziran bu ülkedeki tüm kadınların kadın düşmanlarıyla hesaplaşma günü olsun. İstediğimiz eşit, özgür bir dünya için gelin hep birlikte kadın katliamını durduralım!

12 Haziran 2015 - 09.00 - Tarsus Adliyesi

Halkevci Kadınlar