İzmir Çiğli Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Senkromeç fabrikasının işten çıkardığı 40 işçiden biri Muharrem Ali Subaşı direnişine devam ediyor
İzmir Çiğli Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Senkromeç fabrikasının ‘üretimde daralma’ diyerek işten çıkardığı 40 işçiden biri olan Muharrem Ali Subaşı 20 Temmuz’da direnişe başlamıştı. Muharrem Ali Subaşı, Senkromeç patronunun direnişi kırmak ve yıpratmak amacıyla yaptığı karamalama ve anti-propagandaya karşılık basını ve kamuoyunu bilgilendirmek için bir basın açıklaması yaptı.
80’e yakın işçinin işten çıkarıldığını ve çoğunun alacaklarını alamadığı gibi, çalışan işçilerin paralarının da gecikmeli verildiğini belirten Subaşı, İzmir Sekromeç’in, işten çıkarmalarla meşhur olduğu kadar, sömürünün de yoğun olduğu bir fabrika olduğunu ve bölgedeki büyük örgütsüz işyerlerinden biri olduğunu ifade etti.
Fabrika önündeki direnişinin patron tarafından anti-propaganda yapılarak karalanmak ve yıpratılmak istendiğine dikkat çeken Subaşı, “İlk günlerde işçileri yalıtmak amacıyla kapılar kapatılıp, servisler önümüzden dahi geçirilmedi; kendi isteği ile işten ayrılanlara benim yanıma uğramadan fabrikayı terk etmeleri söylendi; fabrikada işçilerle yapılan toplantılar ‘soru sorma hakkınız yok’ diyerek bitirildi; Benim ve direnişime destek veren arkadaşlarım için ‘terörist’, ‘sendikadan günlük 20 TL yevmiye alıp çalışıyor’ gibi propagandalar yapıldı” dedi.
Subaşı, daha önce Habaş Demir-Çelik fabrikasından sendikal haklarından yararlanmak istediği için işten atılmıştı. Senkromeç’e işe iade davası açan ve dava süreci devam ederken patronun sunduğu evrakların arasında Habaş’a ait bir belgede kendisinin fişlendiğini öğrenen Subaşı, “Bu belge 12 Eylül yasalarının hala işlediğinin en açık örneğidir” dedi.
Halkevleri’nin de destek verdiği basın açıklaması sonrası Muhammer Ulaş Subaşı, “sınıf bilinçli devrimci bir işçi olarak direniyorum, direnmeye devam edeceğim” diyerek 28 Eylül’de Senkromeç önünde eyleme destek çağrısı yaptı.