Soma Davası’nda Sanıkların Ödüllendirilmesi Mütalaası Yok Hükmündedir

Pt, 26/03/2018 - 22:20
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Soma Davasında, adalet arayışının 4. yılını doldurmakta olduğu bugün, 21. grup duruşmada savcılık nihayet mütalaa verdi.

Aslında 2017 yılı Ocak ayından bugüne kadar beklenen bu mütalaa, 1 yıl 2 ay boyunca sanık Can Gürkan’ın avukatlarının aracılığı ile sabotaja dair suç duyurusunun beklenilmesinden ve ancak ki taleplerimiz doğrultusunda dosyanın heyetçe incelenerek beklenmesinden vazgeçilmesiyle, nihayet savcılık makamı bugün mütalaasını sundu.

Savcılık mütalaasında;

-          Uzun uğraşlarımız ve çabalarımız sonucu yapılan suç duyurusu sonrası, dosyaya dahil edilen ve “ASIL PATRON BENİM” diyen Alp Gürkan, Hayri Kebapçılar ve Mustafa Yiğit ile tutuklu sanıklardan Can Gürkan, Ramazan Doğru, Akın Çelik ve İsmail Adalı’nın bilinçli taksir düzeyinde sorumluluklarının bulunduğundan bahisle TCK’nın 85/2, 22/3 maddeleri gereğince ayrı ayrı CEZALANDIRILMALARINI, sanıkların alacakları ceza miktarları itibariyle bu aşamada adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağı dikkate alınarak tutuklu sanıkların HÜKÜMLE BİRLİKTE TUTUKLULUK HALLERİNİN DEVAMINI, tutuksuz sanıkların cezalandırmaları cihetine gidilirse tayin edilecek ceza miktarı dikkate alınmak kaydıyla hükümle birlikte tutuklanmalarını,

-          Teknik nezaretçi olan Ertan ERSOY, daimi nezaretçiler Mehmet EREZ, Hilmi KARAKOÇ ve Hüseyin ALKAN ile kontrol başmühendisi olan Adem ORMANOĞLU ve Efkan KURT'un TCK'nın 85/2 maddesi gereğince ayrı ayrı CEZALANDIRILMALARINI, tutuklu sanık Ertan ERSOY'un tutuklulukta geçirdiği süre dikkate alınarak HÜKÜMLE BİRLİKTE TAHLİYESİNİ,

-          Acil Durum Yöneticisi olan sanık Haluk EVİNÇ'in TCK'nın 85/2 maddesi gereğince CEZALANDIRILMASINI,

-          İş güvenliği amiri ve uzmanı olarak görev yapan sanıklardan üç vardiya amiri Mehmet Ali Günay ÇELİK, vardiya amirleri Yasin KURNAZ ve Hilmi KAZIK ile eğitim mühendisi Murat BODUR'un TCK'nın 85/2 maddesi gereğince ayrı ayrı CEZALANDIRILMALARINI,

-          Geri kalan 34 sanığın BERAATİNİ[1] talep etti.

Ancak Basın-Yayın kuruluşlarında savcılığın Alp Gürkan’ın tutuklanmasını, Ertan Ersoy’un tahliyesini talep ettiği iddiası maddi gerçekliği doğrudan yansıtmamaktadır.

Zira Savcılık, Alp Gürkan hakkında bilinçli taksir suçlaması ile ceza talep etmiş, ceza verilmesi durumunda hükümle birlikte tutukluluk halinin de devamını; Ertan Ersoy ile ilgili olarak ise daha alt bir ceza tayini olan bilinçsiz taksir ile cezalandırılmasını ve  hükümle birlikte tahliyesini talep etmiştir.

301 işçinin hayatını kaybettiği Türkiye’nin en büyük işçi cinayeti dosyasında savcılık tarafından yargılanan 52 sanıktan aralarında ocağın Havalandırma, Elektrik ve Patlatma Başmühendislerinin de bulunduğu 34 sanığın beraat ile 18 sanıktan 7’sinin bilinçli taksir ile, 11’inin bilinçsiz taksir ile ödüllendirilmesini mütalaa etmiştir.

Ceza değil Ödül!

Bugün savcılık tarafından istenen usulen “ceza“ adını taşıyan ancak maddi durumu itibariyle “ödül“ mahiyetinde olan mütalaada aslında sadece 18 sanığın cezalandırılması talep olunmuştur.

Çünkü Mahkemece 7 sanık hakkında “Bilinçli Taksir“den ceza verilse dahi, en fazla alacakları ceza miktarı 22,5 yıldır. Bu cezadan, duruşmalarda mağdur aileleri ve avukatları tehdit etmekten, hakaret etmekten dahi geri durmayan sanıklar için 1/6 iyi hal indirimi yapılması halinde, tutuklu sanıklar mevcut infaz rejimi hükümleri dikkate alındığında en fazla 4 yıl daha hükmen tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakılacaklardır. 11 sanık hakkında ise, “bilinçsiz taksir“ den verilecek cezanın üst sınırı 15 yıl olmakla birlikte mevcut ceza yasamızın hükümleri uyarınca bu hapis cezası, Torunlar İnşaat dosyasında olduğu gibi paraya çevrilebilecektir.

Basın-yayın organlarında ödül gibi ceza, ceza olarak sunulmaktadır

Basın Yayın organlarında tüm hususlar ortada ve bilinmekte iken, savcılığın Alp Gürkan ve Ertan Ersoy ile ilgili hüküm ile birlikte istediği talepleri ve mütalaada sanıkların sorumluluklarını ortaya koyan beyanlarını ön plana çıkarması, temsil ettiğimiz aileleri ve biz aile avukatlarını üzmenin ötesinde kamuoyu nezdinde Soma Davası’nda adil bir mütalaa verilmiş algısının oluşturulmasına yol açtığını ve bunun hatalı ve yanlış olduğunu belirtmek isteriz.

Alp Gürkan’ın bu davaya dahil edilmesi bizlerin yoğun çabaları sonucu gerçekleşmiş ancak defalarca tutuklanması talep edilmesine rağmen kabul edilmemiştir. Yine savcılığın 18 sanık hakkında ödül gibi cezalar isterken ifade ettiği kusur durumlarına dair beyanları 4 yıldır söylenen ve katliamın meydana gelmesine neden olan, olay ve olguları bir buzdağına benzettiğimizde sadece buzdağının görünen kısmıdır.

Soma Davası’nda savcılığın, sayması dile dahi kolay olmayan 301 insanın hayatını kaybettiği bir katliamda ödül gibi cezalar ve beraat taleplerini ifade etmesi hukuki olmadığı gibi vicdani de değildir.

Devlet yine çıkarlarını koruduğunu sınıfın, sermayenin yanında yer almıştır

Savcılığın bu hukuksuz ve insan yaşamını, değerini hiçe sayan mütalaası sınıfsal bir meseledir. Bu davada devlet kağıt üzerinde işçi sınıfının yanında gibi görünmektedir. Ancak Devlet yine çıkarlarını koruduğunu sınıfın, sermayenin yanında yer almıştır.

Oysa Soma Davasında sanıkların ödüllendirilmesi niteliğindeki mütalaa biz aile avukatları için yok hükmündedir. Soma Katliamı hakkında şu an devam eden yargılama, dönemin kamu görevlileri ile dönemin başbakanı yargılanmaksızın eksik kalmaya devam edecektir.

Soma Katliamında sanık sandalyesinde oturan işverenler, işçileri kar hırsları uğruna katletmişlerdir.

Gerçek olan budur!

 Bizler her daim işçi sınıfının, hakları yok sayılanların, görmezden gelinenlerin avukatları olarak, Soma’nın takipçisi olmaya, katliamın asıl failleri en ağır şekilde cezalandırılıncaya değin mücadele etmeye devam edeceğiz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur. 26.03.2018

Halkevleri Hukuk Dairesi

 

[1] Sanık Serkan KOCAMAN (Patlatma Mühendisi), Fuat Ünal AYDIN (Havalandırma Mühendisi), Ümit ŞAHİN (Elektrik Başmühendisi), Halil SARI (Klasik Ayak Üç Vardiya Amiri), Harun YILMAZ (Hazırlık Üç Vardiya Amiri), Nazmicem NESEMİOĞULLARI (Mekanize Ayak Üç Vardiya Amiri), Caner UYSAL (Mekanize Ayak Vardiya Mühendisi), Saltuk Alp DEMİR (Klasik Ayak Vardiya Mühendisi), Ömer DEĞİRMENCİ (Klasik Ayak Vardiya Mühendisi), Fahri PANÇAR (Klasik Ayak Vardiya Mühendisi), Mehmet AVCI (Klasik Ayak Vardiya Mühendisi), Hüseyin ERGİN (Mekanize Ayak Vardiya Mühendisi), Ergün YILMAZ ( Vardiya Mühendisi), Yalçın ERDOĞAN (Vardiya Mühendisi), Harun GÜNEŞ (Vardiya Mühendisi), Coşkun DERİCİ (Vardiya Mühendisi), Necati KARADENİZ (Vardiya Mühendisi), Erdem CANBAZ (Vardiya Mühendisi), Soner GÜNAY (Vardiya Teknikeri), Uğur KARABULUT (Vardiya Teknikeri), Serdar GÜNAY(Vardiya Teknikeri), Mehmet UÇGUN (Vardiya Teknikeri), Serhat DİNÇ (Vardiya Teknikeri), Halil BURHAN (Gaz İzleme Personeli), Olcay ERŞİN (Gaz İzleme Personeli), Batuhan ÜNLÜYOL (Gaz İzleme Personeli), Ozan SEZER (Gaz İzleme Personeli), Erdoğan CİNOĞLU (Gaz İzleme Personeli), Burhan KARABAŞ (kontrol mühendisi), Sertaç BÜYÜKGÜNEY(kontrol mühendisi), Nimetullah UĞURLU (kontrol mühendisi), Mehmet BAYRİ (kontrol mühendisi), Sertan GÜNAY(kontrol mühendisi),