Valiyi nasıl bilirdiniz? İyi biliriz! – Yaşar Seğmen

Per, 18/09/2014 - 14:34
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Son valiler kararnamesi ile bir çok vali ve bürokratın yeri değişti. Bunlardan en ilginci de en son IŞİD (1) yorumu ile gündeme gelen Kocaeli Valisi Ercan Topaca. Ercan Topaca dört yıldan fazladır görev yaptığı Kocaeli’den Hatay’a görevlendirildi.

Kocaeli Valisi Ercan Topaca 13 Mayıs 2010 tarihinde, 2009 yerel seçimlerinden bir yıl sonra; AKP’nin kentteki tüm belediyeleri kazanması ile kentimize geldi. Neden bu bilgiyi veriyorum?Çünkü kaldığı dört yılı aşkın sürede kentin yeniden planlanması ve AKPlileştirilmesi adına bir çok icraatta bulundu. Biz Halkevciler ise göreve geldiği günden gidene kadar kendisini yakından tanıma ve kendimizi de hafızasından hiç çıkmayacak şekilde tanıtma fırsatı bulduk.

Paranın kentinden savaşın kentine…

Kocaeli herkesin bildiği gibi sermayenin en önemli kentlerinden biri. Bu yüzden AKP iktidarı ve sermaye tarafından riske atılamaz. Küçücük alana sıkışmış ve yoğunlaşmış sermayeyi ve onun açığa çıkardığı çelişkileri yönetmek öyle kolay değil. Hele bir de TÜPRAŞ gibi PETKİM gibi dev şirketlerin özelleştirildiği, işçilerin her geçen gün güvencesizleştirildiği ve yoksullaştığı bir dönemin sonunda kenti, sermaye ve iktidarın lehine yönetmek hiç kolay değil.

AKP iktidarının ve onun neoliberal gerici sermayesinin saldırganlığını arttırdığı 12 Eylül 2010 referandumundan sonra Vali Topaca’ya verilen görev bu kenti yönetmek ve yeni bir modeli inşaa etmek oldu. Dört yılı aşkın sürede AKP’nin çizdiği hattan hiç ayrılmadı. Kocaeli’nin nasıl yönetileceğini, Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu ve AKP İl Başkanı Mahmut Civelek ile ortak planladı.

Bu palanlama öyle gizli kapılar ardında falan değil herkes tarafından ‘görülen’ bir açıklıkla gerçekleşmiştir. Yakın bir zaman önce Yalova Gebze arasına yapılan Körfez Köprüsü’nün incelemesi bizzat bu ekip tarafından yapılmış ve kol kola girerek,şen şakrak pozlar verip biz bu “davanın” ortaklarıyız mesajı verilmiştir.(2) Bu örnek tek değildir. Kentin gündemine dair yapılan açıklamalar bu üçlünün peşi sıra aynı sözlerle basına servis edilirdi. Birinin ak dediğine diğerinin kara dediği hiç görülmedi. Bu yönetim modeli gelecek açısından da bir anlam ifade etmektedir. Partili cumhurbaşkanı olur mu tartışmalarının yapıldığı, Erdoğan’ın başbakanken ‘Benim valim’ diye kürsü konuşmaları yaptığı bir ülkede Ercan Topaca partili vali kimliği ile çalışmıştır. Bu doğrultuda bütün kamu kuruluşlarına gönderdiği bir genelgeyle valilikten habersiz basına demeç vermeleri, yorum yapmaları yasaklanmış; “her şey benim yönetimimdedir” mesajı verilmiştir. Tıpkı eski başbakanı yeni cumhurbaşkanı RTE gibi.

Ercan Topaca’nın yerine atanan yeni Vali Hasan Basri Güzeloğlu’nun Bizim Kocaeli Gazetesi’ne verdiği ilk röportajında ; “Türkiyemiz’in büyük yürüyüşüne, 2023 hedeflerine Kocaeliler ile birlikte yürümenin şerefini yaşayacağım.”(3) demesi Topaca’yı aratmayacağının göstergesidir. Çünkü artık “yeni Türkiye’nin” partili valileri vardır.

Topaca sermayenin ve AKP’nin valisidir

Dört yıllık görevi boyunca Ercan Topaca’nın kimin valisi olduğu kent kamuoyu tarafından çokça tartışılmıştır.(4) İlk geldiği günlerde Arızlı depremzedelerinin barınma hakkı mücadelesine kulaklarını tıkayan Topaca, depremzedelere ait olan konutları yurt yaparak ve Arızlı sakinlerini mağdur ederek kentten ayrılmış oldu. Bu mücadele sırasında Arızlılı depremzedeler defalarca polis saldırısına uğramış, onlarca kişi gözaltına alındı. Benzer sonuçlar işçilerin hak alma eylemlerinde, üniversite öğrencilerin demokratik üniversite mücadelesinde, kadınların gericiliğe ve kadın düşmanlığına karşı yürüyüşlerinde, 4+4+4′e karşı çıkan öğretmenlerin protestolarında, Roboski ve Reyhanlı katliamlarına karşı barış yürüyüşlerinde de ortaya çıktı. Bu dönemde adı “yasakçı şerif ” oldu.(5)

Topaca Kocaeli Valisi iken sermayenin talanını ne pahasına olursa olsun savundu. Maşukiye’de YHT için ağaçların kesilip taş ocağı yapılmasına en çok desteği Topaca verdi. Kocaeli’nde 71 tane taş ocağı olmasına rağmen “başka çaremiz yok.”(6) diyen de ta kendisiydi. Halkın karşı çıkmasına rağmen” çevreyi de insan sağlığını da tehdit etmeyecek” diyerek Posco Demir Çelik Fabrikasın’a kefil olan Vali Posco’dan halkın üzerine demir tozları yağarken hiç sesini çıkartmadı. Sermayenin Kocaeli’nde serpilip büyümesine evet, karşısında durulmasına hayır dedi.

Topaca Halkevleri düşmanıdır

Ercan Topaca’nın Halkevleri ile tanışması Arızlı depremzedelerinin mücadelesi ile başlamıştır. Geldiği günden beri Halkevciler Topaca’nın anti -demokratik söylem ve uygulamalarına karşı direndiler, Kocaeli halkının yanında yer aldılar. Arızlı mücadelesi tüm dünya tarafından duyulmuş, AKP’nin ciddi prestij kaybı yaşanmasına sebep oldu. Hala 50′ye yakın aile, her şeye rağmen bu konutlarda yaşıyor. Maşukiye yağmalanmaya çalışırken doğanın talanına karşı köylülerle verilen mücadele sonucu taş ocağı yapılamamıştır. Keyfi olarak ‘Ben bundan sonra yürüyüş yapılmasını bu kentte yasaklıyorum’ diyen Topaca’ya karşı Halkevciler onurlu bir demokrasi mücadelesi vermiştir ve yürümenin hak olduğunu bedenleri ile yollara yazmıştır. Yaklaşık bir yıl boyunca yürüyüş yapılamayan yollar bu mücadele ve ardından Haziran İsyanı ile yürüyüşlere açılmıştır. Hatta izinsiz yürüyüş yapmanın yasak olduğunu söyleyen Vali Gezi eylemlerinde halkın demokratik hakkını kulladığını söylemek zorunda kalmıştır.

Ancak mücadele sonucu Kocaeli’ni planladığı gibi yönetemeyen, yapmaya çalıştığı işlere taş konulan Topaca, muhalefeti kirli yöntemlerle bastırmaya yöneldi. Emniyetin yaptığı hukuksuz operasyonların, ev baskınlarının, tutuklamaların arkasında “Suçsuz kimsenin evi sabah 5 te basılmaz” diyerek durdu. Yetmedi Halkevleri Yaz Okulları’na gelen öğrencilerin velileri emniyete çağrıldı ve ‘çocuklarınızı Halkevi’ne göndermeyin’ denildi. (5) Fakat Halkevciler bunu da ters düz etti ve halen Kocaeli Halkevleri yaz okulunu yapmaya ve gericiliğe karşı mücadele etmeye devam ediyor. Valinin Halkevi düşmanlığı onu oldukça komik durumlara da düşürdü. İl Sağlık Müdürlüğü ile protokol yapıp kan ve organ bağışı yapmak isteyen Halkevciler Vali’nin talimatı ile engellendi. Sanırım Vali bu mücadeleci ruhun kan ve organ yolu ile insanlara geçeceğinden korktu!

Peki neden Hatay?

Aslında yukarıda saydıklarımın hepsi Ercan Topaca’nın Hatay’a gönderilmesi için önemli sebepler. Hepimiz biliyoruz. Hatay AKP’nin Suriye savaşında en önemli sınır kenti. Kent uzunca bir zamandır savaşın içinde. Sınır uzunca bir zamandır cihatçı çetelerin elinde. Savaştan kaçan göçmenlerin sorunlarından, cihatçı çetelerin halkı tehdit etmesine kadar her gün onlarca sorunun yaşandığı; aynı zamanda Haziran İsyanı’nda bu nedenlerden ötürü AKP ve savaş karşıtlığının oldukça öne çıktığı, 3 fidanını bu uğurda toprağa vermiş bir kentimiz. O yüzden AKP tarafından riske atılamaz ve “el oğluna” bırakılamaz. Her koşulda AKP’nin sözünden ve söyleminden çıkmayacak bir valiye ihtiyaç var. O yüzden Dilovası’dan IŞİD’e katılmak için gidenlere ” seyahat özgürlüğü var.” diyen Topaca tam da bu görev için biçilmiş kaftan. Hem cihatçıların sınırdaki “seyahat özgürlüğünü” güvence altına almak hem de savaş karşıtı isyanı bastırmak için bu rolün verilmesi tesadüf değil.

Sonuç olarak Vali’nin işi zor. Çünkü Hatay halkı, Halkevciler Haziran İsyanı’ndan aldığı güçle savaşa ve gericiliğe karşı onurlu bir mücadele veriyor. Baharında üç fidanını toprağa verenler kim gelirse gelsin öyle kolay kolay vazgeçmezler. Ahmet Atakan’ın yoldaşları Ercan Topaca’nın uykularını kaçırmaya devam edecektir.

Yaşar Seğmen

İzmit Halkevi Başkanı

Dipnotlar

1-http://haber.sol.org.tr/devlet-ve-siyaset/kocaeli-valisinden-iside-katilim-haberlerine-skandal-yorum-seyahat-ozgurlugu-var-h

2-http://www.mansetkocaeli.com/haber-48269_Kopruyu-sen-sakrak-incelediler

3-http://bizimkocaeli.com/Haber/114115/guncel/kocaelinin-onemini-biliyorum/

4-http://www.mansetkocaeli.com/yazar-35208_Ozel-gorev-sona-eriyor

5-http://www.sendika.org/2014/09/yeni-hatay-valisi-topacayi-da-taniyalim-yasaklar-sehrinin-serifi/

6-http://www.gercekkocaeli.com.tr/HD4646_vali-topaca-posco-ya-kefil-oldu.html