"Van'da Dayanışmanın Fotoğrafı" sergisi bu kez Kadıköy'de

Per, 31/10/2013 - 00:28
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

“VAN’DA DAYANIŞMANIN FOTOĞRAFI”

2-6 KASIM TARİHLERİ ARASINDA KADIKÖY’DE SERGİLENİYOR 

Halkevleri Fotoğraf Atölyesi, Van’daki depremzede yüz çocukla gerçekleştirdiği Fotoğrafçı Çocuklar Atölyesi’nin ürünlerini bir kitap ve sergide topladı. İlk kez 5-9 Ekim 2013 tarihlerinde yüzlerce fotoğrafçı çocuk ve ailesinin katılımıyla Van’da sergilenen fotoğraflar şimdi de Kadıköy halkıyla buluşuyor. 2 Kasım tarihinde Bahariye Caddesi, Süreyya Operası önünde açılacak olan sergi 6 Kasım’a kadar gezilebilecek.

Fotoğrafçı çocukların ürünleri kitaplaştırıldı

Fotoğrafçı Çocuklar Atölyesi, Mayıs ve Haziran aylarını kapsayan iki aylık süreçte Seyranpete Mahallesi'nde kurulan Halkevleri Van Çocukevi’nde gerçekleştirildi. Bu atölyede çeşitli oyunlarla fotoğrafı tanıyan çocukların çektiği binlerce fotoğraftan iki yüz tanesi  “Van’da Dayanışmanın Fotoğrafı” ismiyle bir kitapta toplandı. Kitap Türkçe ve Kürtçe olarak Notabene yayınları tarafındanyayınlandı.

 

Halkevleri Van Çocukevi Fotoğrafçı Çocuklar Atölyesi

VAN’DA DAYANIŞMANIN FOTOĞRAFI 

"Az gittik uz gittik dere tepe düz gittik. Suları başka denizlere karışmayan bir denize vardık. Ortasında bir ada… Efsane’deki çobanın çığlıklarını duyduk “Ah Tamara, Ah Tamara”… Tamara’ya aşık çoban, sevgilisiyle buluşmak için her gece yüzerdi adaya, ona yol gösterense bir fenerden yayılan ışıktı yalnızca. Bir gün o ışık, ulaşmaya çalıştıkça uzaklaşmıştı çobandan. Ta ki son nefesiyle aşkının adını haykırana kadar… “Ah Tamara…”

Ve yine aynı topraklarda başka çığlıkları duyduk. Bir yıkıntının altında… Güneşten ya da bir fenerden sızan ışığa ulaşmaya çalışan Berivan’ın, Azad’ın, Berfin’in, Baran’ın çığlıkları… Sonrası “Ah Berivan”, “Ah Azad”, “Ah Berfin”, “Ah Baran”… Ah… Ah…

23 Ekim 2011… Saat 13:41… Kandilli Rasathanesi Richter ölçeğine göre 7.2 olarak açıkladı Van Depremi’nin şiddetini. Kadın, erkek, çocuk binlerce insan bir toz bulutunun içinde kayboldu, o gün ve o saatte… Ve sonrasında deprem kadar yıkıcı olan devlet gerçeğiyle bir kez daha yüzleşti Van halkı. Afet bölgesine giden yardımları engellemeye kadar varan bir devlet şiddeti yaşandı. Ardından  ulusal yayın yapan televizyonlarda “Her ne kadar Van’da olsa acımız büyük”, “Hem askerimize polisimize taş atıyorlar, hem de yardım bekliyorlar”, “Devletin Kürtlere yapamadığını Allah yaptı” gibi nefret söylemleriyle birlikte vicdansız sesler de yükselmeye başladı. Richter ölçeği bu vicdansızlığın şiddetini ölçemedi.

Böylesi bir ortamda hem depremzedelerle dayanışmak hem de Kürt ve Türk halkı arasında bir kardeşlik köprüsü kurabilmek için herkesin elini taşın altına koyması gerekiyordu. Halkevleri Fotoğraf Atölyesi ve onlarca gönüllü fotoğrafçı da bu sorumlulukla soluğu Van’da aldılar. Çünkü çocukların yeniden gülmesi gerekiyordu, yıkıntıların altından yeni bir yaşam ancak böyle kurulurdu.

1 Mayıs’tan başlayarak Haziran ayının sonlarına kadar devam eden Fotoğrafçı Çocuklar Atölyesi’nde on beş fotoğrafçı, yüz çocukla iki aylık bir atölye gerçekleştirdi. Bu atölyede çocuklar çeşitli oyunlarla fotoğrafı tanıdılar ve binlerce fotoğraf çektiler. Kendi gözlerinden depremi ve bir halkın acısını anlattılar. Bu fotoğraflardan derlediğimiz iki yüz fotoğrafı bu kitapta toplayarak tarihe iki dilli bir not olarak düşmek istedik. Eksikler bize güzellikler çocuklara aittir.  Halkevleri Fotoğraf Atölyesi"